“TÜRKİYE NAYLON
TOPTAN MEŞİN YUVARLAĞA
YILDIZ FUTBOLCULARINI
YETİŞTİRİYOR”
PROJESİ
Futbol Altyapı
Eğitiminde
8-9 /10-11(12)
Yaş Gruplarında
Algısal Motor ve
Koordinatif Yetilere Dayalı Hareket Gelişim Modeli
HAZIRLAYAN: İsmail TOPKAYA
Proje Sunum Tarihi: 2013
İletişim: 0 555 499 93 23
E-mail: iltopkaya@gmail.com
Giriş
Futbol oyununun
nasıl bir oyun olduğu, bu oyunun gerçekleştirilebilmesi için hangi davranışlara
ve becerilere ihtiyaç duyulduğu ve oyun için diğer tüm özelliklerin neler
olduğu bilinmektedir.
Bilinmeyen ya da
bilindiği halde eksik ve yanlış uygulanan şey, futbol oyununa ilişkin teknik,
taktik ve özellikle de bedensel gereklerin ve özelliklerin, altyapı denen küçük
yaş gruplarına yönelik eğitim sürecinde nasıl verilmesi ve geliştirilmesi
gereğidir.
Altyapı eğitimi
demek, futbola ilişkin gereklerin ve özelliklerin bir an önce kazandırılmaya
çalışılması değildir. Altyapı eğitimi futbol oyununa ilişkin gereklerin ve
özelliklerin yaş gruplarına özgü yeniden düzenlenerek kazandırılmasıdır.
Altyapı sürecindeki
futbol gerçek hayatın gerçek futbolu değildir ve olmamalıdır. Çünkü küçük
yaşlardaki futbol görünümü, algısı ve uygulamaları, çocukların gerçekleştirebileceği,
anlayabileceği ve tasarlayabileceği düzeyde bir futbol görünümü, algısı ve
uygulamasıdır.
Büyüklerin
gerçekleştirdikleri işleri çocuklara gerçekleştirmeye çalışmak eğitim değildir.
Yalnızca eziyettir. Çocuklar büyüklerin yaptığı işi kendilerine göre
dönüştürerek dramatize ederler. Ve burada beklenilmesi gereken şey ne beceri,
ne de olması gereken bütünlüktür. Altyapı futbolu bütünsel bir anlamlılık
çerçevesinde, sadece yaş düzeyine özgü bir rolü oynayabilme “işini” yapabiliyor olmadaki eylemlilik
halidir. Çocuklar büyüklerin küçültülmüş kopyaları olmadığına göre, çocukların
gerçekleştirebildikleri işler de büyüklerin gerçekleştirdikleri işlerin
küçültülmüş kopyaları olmamalıdır.
Futbol oyunu da
küçültülmüş bir futbol oyunu olarak düşünmek ve tasarlamak ve ondan sonra da
çocuklara eğitim uygulamaları olarak sunmaya çalışmak her açıdan sağlıksız bir
eğitim uygulamasıdır. Böylesi bir yaklaşımın yanlış bir eğitim anlayışı olması
yanında, biyolojik ve psikolojik gelişim özellikleri açısından da zararlı bir
yaklaşım olduğunu belirtmek gerek. Büyüklerin ve büyüklerin işlerinin kopya
edildiği, bu yetmezmiş gibi bir de benzer ölçülerde beceri performanslarının
beklendiği eğitim yaklaşımlarını “bütüncül”, “yapılandırmacı” yaklaşım olarak
savunmak ve eğitimin “hayatilik” ilkesine uygunluğu olarak sunmak yanıltıcı ve
zararlı bir yaklaşımdır. Çocuklar kendi düzeyleri, gelişim özelliklerine göre
düzenlenmiş ve dönüştürülmüş bir bütünselliği gerçekleştirebilirler ve dolayısı
ile gerçekleştirebildikleri ölçüde yapılanabilirler. Hayatilik denilen eğitim
ilkesi de, çocuğun gelecekteki hayatına ilişkin değil, bulunduğu yaş
özelliğinin hayata uygun olması ile ilgilidir.
Futbolu çocuklara
özgü yeniden düzenleyerek, çocukların da yeniden düzenlenmiş bu futbolu
oynamalarını sağlamak (oynamaya çabalamaları değil!) gerçek bir futbol alt yapı
eğitimi anlayışı demektir.
Çocuklar altyapı
eğitiminde bir şeyi yapmaya çabalamalıdırlar. Ancak çabaladıkları şey asla
başaramayacakları bir şey olmamalıdır. Çünkü o şey her ne ise onların yapmaya
çalıştıklarında yapabilecekleri bir şey olmalıdır. Sonuç olarak gerçekleştirilemeyen
hiçbir şey öğrenilemez. Bunun yanı sıra öğrenilmiş bir şeyi sürekli
gerçekleştirmek de yaratıcı ve gelişimci bir eğitim anlayışı değildir.
O halde futbol
altyapı eğitiminde büyüklere ilişkin hiçbir şeyi kopyalayıp çocuklara öğretmeye
çalışmamak gerekir. Büyüklere ilişkin birçok şeyi ya da çocukların
büyüdüklerinde onlara gerekli olan birçok şeyi onlara göre tekrar üretmek/kurgulamak
ve gerçekleştirmelerini sağlamak gerekir.
Futbol oyununun
sadece sahasını küçülmek futbol oyununu çocuklara özgü kılmak demek değildir.
Ya da pas veya dribling tekniğini sadece küçük numara toplar ile yaptırmaya
çalışma da çocuklara özgü bir teknik öğretim için yeterli değildir.
Çocukların
oynayabildikleri basitlikte ve ilkel bir futbol oyunu ile onların söz konusu
oyun için gereken basit ve teknik beceriden yoksun pas ve dripling davranışları
oluşturmaya dönük yaklaşımlar ltyapı eğitiminin olumlu örneklerindendir.
Ne öğreteceğinin
veya nelerin öğrenileceğinin belli olduğu bir altyapı eğitiminde geriye kalan
şey bunların ne zaman ve nasıl öğretileceği ve nasıl öğrenileceğidir. Yani altyapı
eğitimi denilen eğitim süreci aslında tam olarak budur.
Altyapı eğitimine
ilişkin “eğitim sorunlarının” yanı sıra altyapı eğitim sürecini çocuğun bir an
önce “futbolcu” olabilmesi adına değerlendirilmesi gereken
çalışmalar/antrenmanlar süreci olarak görmek ve eğitim uygulamalarını da buna
göre şekillendirmeye çalışmak fevkalede ciddi bir sorundur.
Türkiye’deki
altyapı eğitimi sorunlarımızın temel kaynağı budur. Birçok futbolcu adayının
geleceğe ilişkin gelişiminin önünü kapatan yüksek düzeyde teknik, taktik ve
özellikle de kondisyonel çalışmalar, üzerine gidilmesi ve değiştirilmesi
gereken eğitim uygulamaları sorunun teşkil etmektedir.
Genel olarak altyapı eğitimine ilişkin “eğitim uygulaması sorunları”
şunlardır;
1.Küçük yaş
gruplarına yönelik futbol eğitimini sadece temel teknik becerilerin
gerçekleştirilmesi olarak görme alışkanlığı ve yaklaşımı.
2.Altyapı
eğitimine başlangıçtan itibaren her yaş grup ve dönemlerinde aynı karakter ve
içerikte “temel teknik beceriler öğretme” çabası.
3.Son
zamanlarda “moda” olan ve tekrar yöntemine alternatif olarak görülen sadece
“oyun” oynatarak geliştirmeye yönelik eğitim anlayışı. ( Eksiğine rağmen sadece
oyun anlayışı ve yöntemi ile gerçekleştirilen altyapı eğitim uygulamaları en
zararsız olarak kabul edilebilecek örneklerdendir).
4.Yarışmacı
anlayışın getirdiği taktik öğretime erken başlama ihtiyacı,
5.Çocukları
mevkilere çok çabuk yönlendirilme eğilimleri,
6.En kötüsü de
erken performans beklentileri ve bu amaçla gerçekleştirilen kondisyonel
çalışmalar…
Projenin
Çıkış Noktası
Futbol altyapı eğitimi denilen
olgu formal, olarak 7 yaşına değin psikomotor gelişim açısından sağlıklı
geçirilmiş çocukların seçildiği bir sistematik içinde 8 ve 9 yaş döneminde
başlar. Bu yaşalar 7 yaşına değin kazanılan hareket becerilerinin(koordinasyonunun)
mükemmelleştirilmesini amaçlar.
Bu yaşlardan başlayarak 12
yaşlarına değin sürmesi gereken bunun kadar önemli diğer bir yapılanma da,
görsel, işitsel ve özelliklede kinestetik uyaranların bolca kullanılmasına
dayanan top ile ilişkilerin mükemmelleştirilmesi amaçlayan evredir. Kısaca
çerçevesi çizilen bu yaş dönemleri gelecekteki “futbolcu kalitesini” belirlemektedir.
Bu yaş dönemlerine yönelik temel gelişimi
özelliklerinin çok iyi kazandırılmadığı her türlü altyapı eğitimi, temelinden
emin olunmayan güzel bir ev inşa etmeye benzer.
13-15 yaş sürecinde ve sonrası
süreçlerde top ile ilgili davranışların oyun anında göze hoş gelecek biçimde
gerçekleşmiyor oluşunun temelinde 8-12 yaş dönemleri eğitimindeki “fundemental”
eksikliği olarak tanımlanan aslında hareket ve algı motor gelişim ile ilgili
gelişim sorunlarından kaynaklanmaktadır.
Futbolda altyapı eğitimindeki en
büyük sorunumuz özellikle 7,8,9 ve 10,12 yaş dönemlerindeki eğitim içeriği ve
uygulamaları sorunudur. Bu yaş dönemlerinin biricik eğitim hedefi algısal motor
gelişime dayalı koordinatif özelliklerin geliştirilmesi olmalıdır. Ama
ülkemizde durum ne yazık ki böyle değildir. Yoksa bu kadar altyapıdan ve bu
kadar eğitimden ortaya kalitesi yüksek oyuncuların çıkması gerekmez miydi?
13-15 yaş dönemlerindeki futbol
sürecinde ise gereksiz ve zamanından önce gerçekleştirilen kondisyonel
yüklemeler ve çabuk performans sevdası çocukların bitişine davetiye
çıkarmaktadır.
Bendenizin iddiası şudur. 8-9 yaş
dönemi top ile ilgili olarak algısal motor gelişime dayalı koordinatif eğitime,
10-12 yaş dönemi ise top ilişkisinden futbola yönelik top ilişkisine dayalı
koordinatif yetilerin yeteneğe dönüştürüleceği eğitime tabi tutulduklarında,
13-15 yaş arasındaki genç çocukların mükemmel derecede top tekniğine sahip bir
futbol becerisine sahip olacaklarıdır.
Bunu sağlamanın formülü aslında
basittir;
a) 7,8,9 yaş
dönemleri altyapı eğitiminin futbol branşını direk ilgilendiren şekilde değil,
nesne ile (değişik ebat ve hafiflikte toplar ile) ilişkili tüm hareket
becerilerinin,
·Mekan algısı
·Zaman algısı
·Beden algısı
·Yan algısı
·Yön algısı
·Görsel algı
·İşitsel algı özelliklerinin geliştirilmesine
yönelik olması gerektiğidir.
b) 10-12 yaş
dönemi ise sihirli bir yaş dönemi olup, bu yaş dönemindeki eğitim uygulamaları
içeriği yukarıdaki özelliklerin futbol oyununa yansımasına ilişkin gelişime
yönelik olmalıdır. Top ile ilişkilerin futbolda temel teknik becerilere doğru
yöneleceği bu yaş dönemi yukarıdaki algıların futbola yönelik geliştirilmesine
bağlıdır.
Algı, merkezi işlem ve motor
davranış dediğimiz futbola özgü algı motor yeti, aslında bir futbolcunun topun
ve rakibin durumuna göre top ile en uygun hareketi en kısa sürede seçip
uygulayabilme yeterliliği demektir. Geleceğe ilişkin “yıldız futbolcu” özelliği
ve günümüz yıldız futbolcularını yıldız yapan üstünlükleri bu yetiye
dayanır.
Bu yetinin yeteneğe dönüşmesi ve
beceriye ilişkin kullanılabilir olması 8-9 ve 10-11 yaşlarda konu ile ilgili
alınacak eğitime bağlıdır. İyi futbolcuyu belirleyen asla kondisyonel
özellikler değil koordinatif ve algı motor gelişim özellikleridir.
İşte söz konusu bu proje
başvurusu eğer kabul görürse “algısal motor gelişim temelli koordinatif futbol
eğitim uygulamaları” sürecini planlamak ve yürütmek amacıyla yapılandırılarak
hayata geçirilecektir.
Projenin
Amacı
1)Futbol altyapı eğitimine özgü
oluşturulan “futbol yıldızı yetiştirme” eğitim programının geçerliliğini
sınamak ve bu programı tüm eğitim süreci boyunca kayıt altına alarak projenin
uygulandığı birimin patentli eğitim programı haline getirmek.
2) Proje kapsamında iddia
edildiği gibi yetişmesi sağlanacak yıldız futbolcu adaylarının Türk futboluna
ve projenin hayata geçirildiği birime kazandırmış olmak.
3) Proje kapsamında
görev alınması sağlanacak genç antrenör adaylarının altyapı eğitimine yönelik olarak
üst düzeyde yeterliliğe dayalı yetişmesini sağlamak.
Proje ile ilgili iddialı bir açıklama
Projenin en önemli
süreci olan 8-9 ve 10-11 yaşların sonuna ilişkin hipotezi ve iddiası şudur;
geleceğin futbol yıldız adayını bu sürecin sonunda “gelişmiş koordinatif
özelliklerini” gözlemleyebilirsiniz.
Projenin uygun
bulunduğunda ve devamı sağlandığında 12-15 yaş dilimlerine özgü iddiası ise,
eğitim süreci sonuna gelindiğinde bir önceki süreçte gözlemlediğiniz bu
adayların gerçekten iyi düzeyde birer futbolcu olacaklarına dair “futbol temel
tekniklerdeki koordinatif beceri düzeyi” gözlenebilecektir.
Sağlık ve elde olmayan
istisnai durumlar dışında her şey yolunda giderse projenin pilot uygulaması
olan 15 kişilik gruplar halinde 60 öğrenci içinden en az %10 oranında (6
kişi)üst düzey özellikleri olan yıldız futbolcu adayı çıkarılabileceği iddiası
projenin eğitim içeriği açısından kendine olan güveninin göstergesidir.
Projenin uygulanması ile ilgili açıklama
Proje 4 yıl boyunca
devamlılığı mutlaka sağlanması gereken 8 yaşında 15’er kişilik gruplar halinde
haftada en az dört kez eğitim çalışmalarına katılımın sağlanması temelinde
yürütülecektir.
Çocukların projeye
dahil edilmeleri söz konusu birimin protokolü ve prosedürleri ile
gerçekleştirilecektir. Velilerin ilk etapta 4 yıl boyunca çocuklarını bu
projeden almamaların sağlanması söz konusu futbol biriminin(kurumunun) mahareti,
çocukların sağlığı ve memnuniyeti ve de velilerin onayı ile gerçekleşecektir.
Çocukların seçiminde
ana kriterler öncelikle çok yönlü sağlık taramaları, hareket yeterlilikleri ve
ebeveyn analizleri olacaktır.
Ebeveynlerden, ve söz
konusu spor kurumundan kaynaklanan olumsuzluklar projenin içerik ve
uygulamalarına ve de proje sorumlusuna mal edilemeyecektir. Proje sahibi
kesintisiz olarak sürdürülmesi sağlanan ve ilgili futbol kurumundan talep
edilen isteklerin karşılanması halinde iddia edilen başarıyı yakalayamamanın
tüm sorumluluğunu üstlenir.
Bu sorumluluk eğer
istenirse ek bir protokol ile bağıtlanabilir.
Söz konusu bu proje bir
spor kulübünün futbol altyapı yapılanmasından bağımsız olarak hayata
geçirileceği gibi, sadece TFF FGD tasarrufları doğrultusunda istenilen bir
yapılanma içinde de yürütülebilir.
Projenin uygulanması için ilgili
kurumdan istekler
1)Seçimi yapılacak olan 8 yaşında 15X4=60 çocuğun TFF
FGD adına yerelde bir spor kulübü ile işbirliği yapılarak ya da tamamen
bağımsız pilot uygulama şeklinde kayıtlarının yapılıp, söz konusu bu çocukların
eğitim sürecine devamlılıklarının kesinlikle sağlanması.
2)Eğitim çalışmalarının yürütüleceği futbol altyapı
eğitimine uygun bir tesisi kullanma imkanının sağlanması.
3)Eğitim sürecinin hiçbir şekilde kesintiye uğramaması
gerektiğinden hareketle, kış mevsimi ve olumsuz hava koşullarında yararlanmak üzere
spor salonu imkanının sağlanması.
4)Çocukların kullanmak durumunda oldukları ve eğitim
için gereken tüm futbol ekipmanlarının sağlanması.
5)Söz konusu proje kapsamında yürütülecek eğitim
uygulamalarında yer almak üzere dört altyapı antrenörü’nün görevlendirilmesi ilgili
birimin belirleyeceği bir ücret ödenmesinin sağlanması.
Kurumunuz bunu neden
yapmalı?
Çünkü kurumunuz ve
ilgili biriminiz için en önemli ve stratejik husus altyapı eğitimidir. Bu
kalıcı olmanın ve ülke çapında bir model oluşturmanın ve de küresel transfer
politikaları kıskacından kurtulmanın tek yöntemidir.
Türkiye’de “özel
futbolcu” yetişmiyor ya da yetiştirilemiyor olmasının tek nedeni altyapı
eğitimi içeriği ve amacıdır. Bu projenin iddiası ve temel dayanağı “özel futbolcu” yetiştirilebilmesinin mümkün
olduğunu göstermektir. Kurumunuzun böyle bir çalışmayı ve düşünceyi hayata
geçirmeyi neden ve niçin istemesin ki?
Tüm bunların yanı
sıra yılların birikimini, emeğini ve hipotezlerini hayata geçirmek için sırada
bekleyen insanlara bu fırsat sağlanmalıdır. Üstelik bunun ilgili kurum
açısından bir bedeli da söz konusu değildir.
Mevcut stratejilerinizle
örtüşen yanları nelerdir?
TFF, FGD’nün var olma nedeni ve amacı (misyonu ve vizyonu) “özel
futbolcu adayı” yetiştirme isteği ve iddiasına dayanan böylesi bir projeyi ciddiye
almayı ve önemsemeyi gerektirir.
Kurumunuz projeyi kabul
etmezse olumsuz sonuçları ne olabilir?
Söz konusu bu projeyi hayata geçirmeyi kabul etmezseniz
kaybedeceğiniz hiçbir bir şey yok. Ama projenin hayata geçirilmesi ile
kazanacağınız çok şey olabilir. Burada herhangi bir risk yönetimi söz konusu
değildir.
Bu proje size şu anki mevcut durumunuzu ve işlerliğinize herhangi
bir zarar vermeksizin bir bedel ödemeksizin “fubolda altyapı eğitimi” adına
yeni bir açılım sunuyor. Bu açılımın sonunda “yeni ve doğru bir eğitim modeli” kazanma
olasılığı sunuyor.
En kötümser bakış açısıyla dahi kurumunuz dört altyapı antrenörünüzün
küçük yaş gruplarına özgü yetişmesine katkıda bulunmuş olması yanında, 60 çocuğun
gelişim psikolojisine uygun olarak eğitim görmesine imkan sağlamış olacaktır.
Bu aynı zamanda futbol adına sosyal bir sorumluluk işlevini yerine getirmek
demektir.
Proje onayından önce
cevaplanması gereken sorular veya üzerinde düşünülmesi gereken durumlar söz
konusu mudur?
1. Proje kapsamında seçilecek 60 çocuğun haftanın en az
dört günü eğitime devamlılıklarının sağlanması en stratejik konudur.
2. Bu proje yerelde
Çanakkale’de yürütülmesi düşünülmektedir. Çünkü proje sorumlusu ve yürütücüsü
kişinin eğitimci olarak Çanakkale ilinde kamu görevlisi olarak çalıştığı unutulmamalıdır.
Böylelikle eğer söz konusu eğitim projesi pilot uygulaması önemli ve değerli
bulunduğu takdirde birçok ilde aynı projenin hayata geçirilmesi gibi bir
yaklaşım da gündeme gelebilecektir. Ancak ilgili kurum söz konusu projeyle ilgili
olarak merkezi bir uygulamayı da düşünebilir ve önerebilir. Bu durumda proje
sorumlusu ve yürütücüsünün her türlü planlamaya açık olduğu bilinmelidir.
Her hangi bir zaman kısıtı var mıdır? Neden? Süreci hızlandırma
şansımız nedir?
Futbolda altyapı
eğitimi uzun süreçli bir eğitimi gerektirir. Birinci dönem en az 4 yıldır.
Süre
Proje için önerilen başlangıç-bitiş tarihi ya da süre: Algısal
motor temelli koordinatif mükemmellik dönemi 4 yıl, futbolda beceri mükemmelliği
dönemi 4 yıl, toplam 8 yıl.
Not; Her yaş
grubu bir eğitim dönemi olarak planlanacak olup, her eğitim dönemi süreci
sonunda gelinen düzey gözlenebilir, kontrol edilebilir ölçekte değerlendirilebilir
olacaktır. Tasarruf sahibi birim (TFF-FGD) istediği eğitim dönemi sonunda
gelinen düzeyi denetleme ve değerlendirebilme ve amaca uygun gelişim tespit
etmediği durumda projeyi sonlandırabilme hakkına sahip olacaktır.