7 Haz 2013

Futbolda Altyapı Eğitimine İlişkin Bir Proje Önerisi





“TÜRKİYE NAYLON TOPTAN MEŞİN YUVARLAĞA
YILDIZ FUTBOLCULARINI YETİŞTİRİYOR”
 PROJESİ
               

Futbol Altyapı Eğitiminde
8-9 /10-11(12) Yaş Gruplarında
Algısal Motor ve Koordinatif Yetilere Dayalı Hareket Gelişim Modeli





HAZIRLAYAN: İsmail TOPKAYA
Proje Sunum Tarihi: 2013
İletişim: 0 555 499 93 23
E-mail: iltopkaya@gmail.com


  
Giriş
Futbol oyununun nasıl bir oyun olduğu, bu oyunun gerçekleştirilebilmesi için hangi davranışlara ve becerilere ihtiyaç duyulduğu ve oyun için diğer tüm özelliklerin neler olduğu bilinmektedir.
Bilinmeyen ya da bilindiği halde eksik ve yanlış uygulanan şey, futbol oyununa ilişkin teknik, taktik ve özellikle de bedensel gereklerin ve özelliklerin, altyapı denen küçük yaş gruplarına yönelik eğitim sürecinde nasıl verilmesi ve geliştirilmesi gereğidir.
Altyapı eğitimi demek, futbola ilişkin gereklerin ve özelliklerin bir an önce kazandırılmaya çalışılması değildir. Altyapı eğitimi futbol oyununa ilişkin gereklerin ve özelliklerin yaş gruplarına özgü yeniden düzenlenerek kazandırılmasıdır.
Altyapı sürecindeki futbol gerçek hayatın gerçek futbolu değildir ve olmamalıdır. Çünkü küçük yaşlardaki futbol görünümü, algısı ve uygulamaları,  çocukların gerçekleştirebileceği, anlayabileceği ve tasarlayabileceği düzeyde bir futbol görünümü, algısı ve uygulamasıdır.
Büyüklerin gerçekleştirdikleri işleri çocuklara gerçekleştirmeye çalışmak eğitim değildir. Yalnızca eziyettir. Çocuklar büyüklerin yaptığı işi kendilerine göre dönüştürerek dramatize ederler. Ve burada beklenilmesi gereken şey ne beceri, ne de olması gereken bütünlüktür. Altyapı futbolu bütünsel bir anlamlılık çerçevesinde, sadece yaş düzeyine özgü bir rolü oynayabilme  “işini” yapabiliyor olmadaki eylemlilik halidir. Çocuklar büyüklerin küçültülmüş kopyaları olmadığına göre, çocukların gerçekleştirebildikleri işler de büyüklerin gerçekleştirdikleri işlerin küçültülmüş kopyaları olmamalıdır.
Futbol oyunu da küçültülmüş bir futbol oyunu olarak düşünmek ve tasarlamak ve ondan sonra da çocuklara eğitim uygulamaları olarak sunmaya çalışmak her açıdan sağlıksız bir eğitim uygulamasıdır. Böylesi bir yaklaşımın yanlış bir eğitim anlayışı olması yanında, biyolojik ve psikolojik gelişim özellikleri açısından da zararlı bir yaklaşım olduğunu belirtmek gerek. Büyüklerin ve büyüklerin işlerinin kopya edildiği, bu yetmezmiş gibi bir de benzer ölçülerde beceri performanslarının beklendiği eğitim yaklaşımlarını “bütüncül”, “yapılandırmacı” yaklaşım olarak savunmak ve eğitimin “hayatilik” ilkesine uygunluğu olarak sunmak yanıltıcı ve zararlı bir yaklaşımdır. Çocuklar kendi düzeyleri, gelişim özelliklerine göre düzenlenmiş ve dönüştürülmüş bir bütünselliği gerçekleştirebilirler ve dolayısı ile gerçekleştirebildikleri ölçüde yapılanabilirler. Hayatilik denilen eğitim ilkesi de, çocuğun gelecekteki hayatına ilişkin değil, bulunduğu yaş özelliğinin hayata uygun olması ile ilgilidir.
Futbolu çocuklara özgü yeniden düzenleyerek, çocukların da yeniden düzenlenmiş bu futbolu oynamalarını sağlamak (oynamaya çabalamaları değil!) gerçek bir futbol alt yapı eğitimi anlayışı demektir.
Çocuklar altyapı eğitiminde bir şeyi yapmaya çabalamalıdırlar. Ancak çabaladıkları şey asla başaramayacakları bir şey olmamalıdır. Çünkü o şey her ne ise onların yapmaya çalıştıklarında yapabilecekleri bir şey olmalıdır. Sonuç olarak gerçekleştirilemeyen hiçbir şey öğrenilemez. Bunun yanı sıra öğrenilmiş bir şeyi sürekli gerçekleştirmek de yaratıcı ve gelişimci bir eğitim anlayışı değildir.
O halde futbol altyapı eğitiminde büyüklere ilişkin hiçbir şeyi kopyalayıp çocuklara öğretmeye çalışmamak gerekir. Büyüklere ilişkin birçok şeyi ya da çocukların büyüdüklerinde onlara gerekli olan birçok şeyi onlara göre tekrar üretmek/kurgulamak ve gerçekleştirmelerini sağlamak gerekir.  
Futbol oyununun sadece sahasını küçülmek futbol oyununu çocuklara özgü kılmak demek değildir. Ya da pas veya dribling tekniğini sadece küçük numara toplar ile yaptırmaya çalışma da çocuklara özgü bir teknik öğretim için yeterli değildir.      
Çocukların oynayabildikleri basitlikte ve ilkel bir futbol oyunu ile onların söz konusu oyun için gereken basit ve teknik beceriden yoksun pas ve dripling davranışları oluşturmaya dönük yaklaşımlar ltyapı eğitiminin olumlu örneklerindendir.
Ne öğreteceğinin veya nelerin öğrenileceğinin belli olduğu bir altyapı eğitiminde geriye kalan şey bunların ne zaman ve nasıl öğretileceği ve nasıl öğrenileceğidir. Yani altyapı eğitimi denilen eğitim süreci aslında tam olarak budur.
Altyapı eğitimine ilişkin “eğitim sorunlarının” yanı sıra altyapı eğitim sürecini çocuğun bir an önce “futbolcu” olabilmesi adına değerlendirilmesi gereken çalışmalar/antrenmanlar süreci olarak görmek ve eğitim uygulamalarını da buna göre şekillendirmeye çalışmak fevkalede ciddi bir sorundur.
Türkiye’deki altyapı eğitimi sorunlarımızın temel kaynağı budur. Birçok futbolcu adayının geleceğe ilişkin gelişiminin önünü kapatan yüksek düzeyde teknik, taktik ve özellikle de kondisyonel çalışmalar, üzerine gidilmesi ve değiştirilmesi gereken eğitim uygulamaları sorunun teşkil etmektedir. 

 Genel olarak altyapı eğitimine ilişkin “eğitim uygulaması sorunları” şunlardır;
1.Küçük yaş gruplarına yönelik futbol eğitimini sadece temel teknik becerilerin gerçekleştirilmesi olarak görme alışkanlığı ve yaklaşımı.
2.Altyapı eğitimine başlangıçtan itibaren her yaş grup ve dönemlerinde aynı karakter ve içerikte “temel teknik beceriler öğretme” çabası. 
3.Son zamanlarda “moda” olan ve tekrar yöntemine alternatif olarak görülen sadece “oyun” oynatarak geliştirmeye yönelik eğitim anlayışı. ( Eksiğine rağmen sadece oyun anlayışı ve yöntemi ile gerçekleştirilen altyapı eğitim uygulamaları en zararsız olarak kabul edilebilecek örneklerdendir). 
4.Yarışmacı anlayışın getirdiği taktik öğretime erken başlama ihtiyacı,
5.Çocukları mevkilere çok çabuk yönlendirilme eğilimleri,
6.En kötüsü de erken performans beklentileri ve bu amaçla gerçekleştirilen kondisyonel çalışmalar…


Projenin Çıkış Noktası
Futbol altyapı eğitimi denilen olgu formal, olarak 7 yaşına değin psikomotor gelişim açısından sağlıklı geçirilmiş çocukların seçildiği bir sistematik içinde 8 ve 9 yaş döneminde başlar. Bu yaşalar 7 yaşına değin kazanılan hareket becerilerinin(koordinasyonunun) mükemmelleştirilmesini amaçlar. 
Bu yaşlardan başlayarak 12 yaşlarına değin sürmesi gereken bunun kadar önemli diğer bir yapılanma da, görsel, işitsel ve özelliklede kinestetik uyaranların bolca kullanılmasına dayanan top ile ilişkilerin mükemmelleştirilmesi amaçlayan evredir. Kısaca çerçevesi çizilen bu yaş dönemleri gelecekteki “futbolcu kalitesini” belirlemektedir.
Bu yaş dönemlerine yönelik temel gelişimi özelliklerinin çok iyi kazandırılmadığı her türlü altyapı eğitimi, temelinden emin olunmayan güzel bir ev inşa etmeye benzer.
13-15 yaş sürecinde ve sonrası süreçlerde top ile ilgili davranışların oyun anında göze hoş gelecek biçimde gerçekleşmiyor oluşunun temelinde 8-12 yaş dönemleri eğitimindeki “fundemental” eksikliği olarak tanımlanan aslında hareket ve algı motor gelişim ile ilgili gelişim sorunlarından kaynaklanmaktadır.
Futbolda altyapı eğitimindeki en büyük sorunumuz özellikle 7,8,9 ve 10,12 yaş dönemlerindeki eğitim içeriği ve uygulamaları sorunudur. Bu yaş dönemlerinin biricik eğitim hedefi algısal motor gelişime dayalı koordinatif özelliklerin geliştirilmesi olmalıdır. Ama ülkemizde durum ne yazık ki böyle değildir. Yoksa bu kadar altyapıdan ve bu kadar eğitimden ortaya kalitesi yüksek oyuncuların çıkması gerekmez miydi?
13-15 yaş dönemlerindeki futbol sürecinde ise gereksiz ve zamanından önce gerçekleştirilen kondisyonel yüklemeler ve çabuk performans sevdası çocukların bitişine davetiye çıkarmaktadır.
Bendenizin iddiası şudur. 8-9 yaş dönemi top ile ilgili olarak algısal motor gelişime dayalı koordinatif eğitime, 10-12 yaş dönemi ise top ilişkisinden futbola yönelik top ilişkisine dayalı koordinatif yetilerin yeteneğe dönüştürüleceği eğitime tabi tutulduklarında, 13-15 yaş arasındaki genç çocukların mükemmel derecede top tekniğine sahip bir futbol becerisine sahip olacaklarıdır.

Bunu sağlamanın formülü aslında basittir;
a) 7,8,9 yaş dönemleri altyapı eğitiminin futbol branşını direk ilgilendiren şekilde değil, nesne ile (değişik ebat ve hafiflikte toplar ile) ilişkili tüm hareket becerilerinin,
·Mekan algısı
·Zaman algısı
·Beden algısı
·Yan algısı
·Yön algısı
·Görsel algı
·İşitsel algı özelliklerinin geliştirilmesine yönelik olması gerektiğidir.

b) 10-12 yaş dönemi ise sihirli bir yaş dönemi olup, bu yaş dönemindeki eğitim uygulamaları içeriği yukarıdaki özelliklerin futbol oyununa yansımasına ilişkin gelişime yönelik olmalıdır. Top ile ilişkilerin futbolda temel teknik becerilere doğru yöneleceği bu yaş dönemi yukarıdaki algıların futbola yönelik geliştirilmesine bağlıdır.

Algı, merkezi işlem ve motor davranış dediğimiz futbola özgü algı motor yeti, aslında bir futbolcunun topun ve rakibin durumuna göre top ile en uygun hareketi en kısa sürede seçip uygulayabilme yeterliliği demektir. Geleceğe ilişkin “yıldız futbolcu” özelliği ve günümüz yıldız futbolcularını yıldız yapan üstünlükleri bu yetiye dayanır. 
Bu yetinin yeteneğe dönüşmesi ve beceriye ilişkin kullanılabilir olması 8-9 ve 10-11 yaşlarda konu ile ilgili alınacak eğitime bağlıdır. İyi futbolcuyu belirleyen asla kondisyonel özellikler değil koordinatif ve algı motor gelişim özellikleridir. 
İşte söz konusu bu proje başvurusu eğer kabul görürse “algısal motor gelişim temelli koordinatif futbol eğitim uygulamaları” sürecini planlamak ve yürütmek amacıyla yapılandırılarak hayata geçirilecektir.

Projenin Amacı
1)Futbol altyapı eğitimine özgü oluşturulan “futbol yıldızı yetiştirme” eğitim programının geçerliliğini sınamak ve bu programı tüm eğitim süreci boyunca kayıt altına alarak projenin uygulandığı birimin patentli eğitim programı haline getirmek.
2) Proje kapsamında iddia edildiği gibi yetişmesi sağlanacak yıldız futbolcu adaylarının Türk futboluna ve projenin hayata geçirildiği birime kazandırmış olmak.
3) Proje kapsamında görev alınması sağlanacak genç antrenör adaylarının altyapı eğitimine yönelik olarak üst düzeyde yeterliliğe dayalı yetişmesini sağlamak.

Proje ile ilgili iddialı bir açıklama
Projenin en önemli süreci olan 8-9 ve 10-11 yaşların sonuna ilişkin hipotezi ve iddiası şudur; geleceğin futbol yıldız adayını bu sürecin sonunda “gelişmiş koordinatif özelliklerini” gözlemleyebilirsiniz.
Projenin uygun bulunduğunda ve devamı sağlandığında 12-15 yaş dilimlerine özgü iddiası ise, eğitim süreci sonuna gelindiğinde bir önceki süreçte gözlemlediğiniz bu adayların gerçekten iyi düzeyde birer futbolcu olacaklarına dair “futbol temel tekniklerdeki koordinatif beceri düzeyi” gözlenebilecektir.
Sağlık ve elde olmayan istisnai durumlar dışında her şey yolunda giderse projenin pilot uygulaması olan 15 kişilik gruplar halinde 60 öğrenci içinden en az %10 oranında (6 kişi)üst düzey özellikleri olan yıldız futbolcu adayı çıkarılabileceği iddiası projenin eğitim içeriği açısından kendine olan güveninin göstergesidir.

Projenin uygulanması ile ilgili açıklama
Proje 4 yıl boyunca devamlılığı mutlaka sağlanması gereken 8 yaşında 15’er kişilik gruplar halinde haftada en az dört kez eğitim çalışmalarına katılımın sağlanması temelinde yürütülecektir.
Çocukların projeye dahil edilmeleri söz konusu birimin protokolü ve prosedürleri ile gerçekleştirilecektir. Velilerin ilk etapta 4 yıl boyunca çocuklarını bu projeden almamaların sağlanması söz konusu futbol biriminin(kurumunun) mahareti, çocukların sağlığı ve memnuniyeti ve de velilerin onayı ile gerçekleşecektir.
Çocukların seçiminde ana kriterler öncelikle çok yönlü sağlık taramaları, hareket yeterlilikleri ve ebeveyn analizleri olacaktır.
Ebeveynlerden, ve söz konusu spor kurumundan kaynaklanan olumsuzluklar projenin içerik ve uygulamalarına ve de proje sorumlusuna mal edilemeyecektir. Proje sahibi kesintisiz olarak sürdürülmesi sağlanan ve ilgili futbol kurumundan talep edilen isteklerin karşılanması halinde iddia edilen başarıyı yakalayamamanın tüm sorumluluğunu üstlenir.
Bu sorumluluk eğer istenirse ek bir protokol ile bağıtlanabilir.
Söz konusu bu proje bir spor kulübünün futbol altyapı yapılanmasından bağımsız olarak hayata geçirileceği gibi, sadece TFF FGD tasarrufları doğrultusunda istenilen bir yapılanma içinde de yürütülebilir.

 Projenin uygulanması için ilgili kurumdan istekler
1)Seçimi yapılacak olan 8 yaşında 15X4=60 çocuğun TFF FGD adına yerelde bir spor kulübü ile işbirliği yapılarak ya da tamamen bağımsız pilot uygulama şeklinde kayıtlarının yapılıp, söz konusu bu çocukların eğitim sürecine devamlılıklarının kesinlikle sağlanması.
2)Eğitim çalışmalarının yürütüleceği futbol altyapı eğitimine uygun bir tesisi kullanma imkanının sağlanması.
3)Eğitim sürecinin hiçbir şekilde kesintiye uğramaması gerektiğinden hareketle, kış mevsimi ve olumsuz hava koşullarında yararlanmak üzere spor salonu imkanının sağlanması.
4)Çocukların kullanmak durumunda oldukları ve eğitim için gereken tüm futbol ekipmanlarının sağlanması.
5)Söz konusu proje kapsamında yürütülecek eğitim uygulamalarında yer almak üzere dört altyapı antrenörü’nün görevlendirilmesi ilgili birimin belirleyeceği bir ücret ödenmesinin sağlanması.

Kurumunuz bunu neden yapmalı?
Çünkü kurumunuz ve ilgili biriminiz için en önemli ve stratejik husus altyapı eğitimidir. Bu kalıcı olmanın ve ülke çapında bir model oluşturmanın ve de küresel transfer politikaları kıskacından kurtulmanın tek yöntemidir.
Türkiye’de “özel futbolcu” yetişmiyor ya da yetiştirilemiyor olmasının tek nedeni altyapı eğitimi içeriği ve amacıdır. Bu projenin iddiası ve temel dayanağı  “özel futbolcu” yetiştirilebilmesinin mümkün olduğunu göstermektir. Kurumunuzun böyle bir çalışmayı ve düşünceyi hayata geçirmeyi neden ve niçin istemesin ki?
Tüm bunların yanı sıra yılların birikimini, emeğini ve hipotezlerini hayata geçirmek için sırada bekleyen insanlara bu fırsat sağlanmalıdır. Üstelik bunun ilgili kurum açısından bir bedeli da söz konusu değildir.

Mevcut stratejilerinizle örtüşen yanları nelerdir?
TFF, FGD’nün var olma nedeni ve amacı (misyonu ve vizyonu) “özel futbolcu adayı” yetiştirme isteği ve iddiasına dayanan böylesi bir projeyi ciddiye almayı ve önemsemeyi gerektirir.

Kurumunuz projeyi kabul etmezse olumsuz sonuçları ne olabilir?
Söz konusu bu projeyi hayata geçirmeyi kabul etmezseniz kaybedeceğiniz hiçbir bir şey yok. Ama projenin hayata geçirilmesi ile kazanacağınız çok şey olabilir. Burada herhangi bir risk yönetimi söz konusu değildir. 
Bu proje size şu anki mevcut durumunuzu ve işlerliğinize herhangi bir zarar vermeksizin bir bedel ödemeksizin “fubolda altyapı eğitimi” adına yeni bir açılım sunuyor. Bu açılımın sonunda “yeni ve doğru bir eğitim modeli” kazanma olasılığı sunuyor.
En kötümser bakış açısıyla dahi kurumunuz dört altyapı antrenörünüzün küçük yaş gruplarına özgü yetişmesine katkıda bulunmuş olması yanında, 60 çocuğun gelişim psikolojisine uygun olarak eğitim görmesine imkan sağlamış olacaktır. Bu aynı zamanda futbol adına sosyal bir sorumluluk işlevini yerine getirmek demektir.

Proje onayından önce cevaplanması gereken sorular veya üzerinde düşünülmesi gereken durumlar söz konusu mudur?
1. Proje kapsamında seçilecek 60 çocuğun haftanın en az dört günü eğitime devamlılıklarının sağlanması en stratejik konudur.
2. Bu proje yerelde Çanakkale’de yürütülmesi düşünülmektedir. Çünkü proje sorumlusu ve yürütücüsü kişinin eğitimci olarak Çanakkale ilinde kamu görevlisi olarak çalıştığı unutulmamalıdır. Böylelikle eğer söz konusu eğitim projesi pilot uygulaması önemli ve değerli bulunduğu takdirde birçok ilde aynı projenin hayata geçirilmesi gibi bir yaklaşım da gündeme gelebilecektir. Ancak ilgili kurum söz konusu projeyle ilgili olarak merkezi bir uygulamayı da düşünebilir ve önerebilir. Bu durumda proje sorumlusu ve yürütücüsünün her türlü planlamaya açık olduğu bilinmelidir.

Her hangi bir zaman kısıtı var mıdır? Neden? Süreci hızlandırma şansımız nedir?
Futbolda altyapı eğitimi uzun süreçli bir eğitimi gerektirir. Birinci dönem en az 4 yıldır.

Süre
Proje için önerilen başlangıç-bitiş tarihi ya da süre: Algısal motor temelli koordinatif mükemmellik dönemi 4 yıl, futbolda beceri mükemmelliği dönemi 4 yıl, toplam 8 yıl.        
Not; Her yaş grubu bir eğitim dönemi olarak planlanacak olup, her eğitim dönemi süreci sonunda gelinen düzey gözlenebilir, kontrol edilebilir ölçekte değerlendirilebilir olacaktır. Tasarruf sahibi birim (TFF-FGD) istediği eğitim dönemi sonunda gelinen düzeyi denetleme ve değerlendirebilme ve amaca uygun gelişim tespit etmediği durumda projeyi sonlandırabilme hakkına sahip olacaktır.
 



OYUN ALANLARININ YAPISI VE UYARAN İLİŞKİSİ

Oyun alanlarındaki, kazaya sebep olma olasılığı olan nesnelerin kaldırılmasına yönelik eğilim, diğer bir açıdan bakıldığında çocukların sab...