18 Şub 2018

FUTBOL SADECE BİR OYUNDUR


ÇOCUKLAR İÇİN FUTBOL TAM OLARAK BİR OYUNDUR...
OYUN İSE MÜCADELE DEMEK DEĞİLDİR..
HELE HELE SAVAŞMAK HİÇ DEĞİLDİR...

Çocuklara ve gençlere "mücadele etmeyi öğretiyoruz" anlamına gelen "savaşmayı öğretiyoruz" lafı, futbolu bir oyun ve bir eğitim aracı olarak görmüyor olmanın sonucu olsa gerektir.

Oysa futbol öncelikle bir oyundur.
Oyunlar ise "mücadele edilerek" öğrenilmez ve öğretilmez.
Hele hele savaşarak hiç öğretilmez ve öğrenilmez.

Mücadele oyun algısını ve oyun ihtiyacı farkındalığını yok eder.

Oyun olan her şey önce oynanarak öğretilir ve oynanarak öğrenilir.
Oyunlar önce oynanarak, oynandıkça zevk alınarak ve zevk alındıkça daha çok oynanarak öğretilir ve öğrenilir.

Çocuklar endüstriyel (ticari) futbola erken yaşlarda başlatmak demek onları mücadeleye (savaşmaya) erken yaşlarda başlatmak demek değildir. Çünkü çocuklar hayatı erken yaşta yaşamaya başladıklarında ileride çok başarılı olacaklar diye bir şey asla yoktur.

Adaptasyon başka şeydir... Erkenden hayatın içine atmak adaptasyon değil, vazgeçmek demektir.

Çocuklar her şeye gelişimlerinin elverdiği ölçülerde katılırlar. Aksi halde önce futbola ve kendilerine karşı ve sonra da futbol ile ilgili her şeye ve yaşama karşı yabancılaşırlar ve ruhsuzlaşırlar.

Mekanikleşen çocuklardan iyi futbolcu ve özellikli futbolcu çıkaramazsınız.

Bu işler duygu, düşünce, sevgi, değer verme ve kendine saygı duyma ile gerçekleşecek şeylerdir.

Futbolu oyun olarak algılamak, sevmek ve eğlenmek futbol eğitiminin önceli olmak zorundadır...

ÇOCUKLAR VE YAŞAM



HER ÇOCUĞUN 12 YAŞINA GELMEDEN YAPMASI GEREKEN 50 ŞEY.... VE KISSADAN HİSSE...

İngiltere’deki tarihi binaların, bahçelerin ve ormanların bakımıyla ilgilenen bir yardım kuruluşu olan National Trust, çocukların 12 yaşına kadar mutlaka yapmaları gereken 50 şey listelemiş.

İşte söz konusu 50 aktivite;
Dikkatinizi çekeriz, aktivitelerin hepsi doğal, hepsi geleneksel ve üstelik hepsi bedava....

Bir ağaca tırmanma
Yüksek bir tepeden yuvarlanma
Bozulmamış doğada kamp kurma
Bir sığınak inşa etme
Taş sektirme
Yağmurun altında koşturma
Uçurtma uçurma
Ağ ile bir balık yakalama
Ağaçtan bir elma yeme
At kestaneleriyle maç yapma
Kartopu atma
Sahilde hazine avına çıkma
Çamurdan kaydırak yapma
Bir dereye baraj kurma
Karda kızakla kayma
Birini kuma gömme
Salyangoz yarışı düzenleme
Devrilmiş bir ağacın üstünde dengede kalma
Halattan salıncakta sallanma
Çamurda kayma
Yabani böğürtlen yeme
Bir ağacın içine bakma
Bir adayı ziyaret etme
Rüzgarda uçuyormuş gibi hissetme
Otlardan düdük yapma
Fosil ve kemik avına çıkma
Güneşin doğuşunu izleme
Büyük bir tepeye tırmanma
Bir şelalenin arkasına girme
Ellerinden bir kuş besleme
Böcek avına çıkma
Kurbağa yumurtası bulma
Ağ ile kelebek yakalama
Vahşi hayvanların izini sürme
Bir gölcüğün içindekileri keşfetme
Bir baykuşa seslenme
Taş havuzundaki çılgın yaratıklara bakma
Bir kelebek besleme
Bir yengeç yakalame
Gece doğa yürüyüşüne çıkma
Bir şeyi ekme, büyütme ve yeme
Doğada yüzme
Rafting yapma
Kibritsiz ateş yakma
Yolunu harita ve pusulayla bulma
Kaya tırmanışını deneme
Kamp ateşinde yemek yapma
İple kaya inişini deneme
Define oyunu oynama
Nehir aşağı kanoya binme

KISSADAN HİSSE; YANİ ÇIKARMAMIZ GEREKEN DERS....

Yukarıdaki listede elbette bize özgü olmayan şeyler de var ama genellikle bize özgü ve bizim çoğumuzun geçmişte yaşadığı şeyler bunlar.

Ama ya şimdiki çocuklar...

İngiltere veya gelişmiş birçok batı toplumunda çocuklar hala bunların çoğunu 12 yaşına kadar yaşama imkanı ve fırsatına sahipler...

Ya Türkiye'de?
İngiltere kadar sanayileşmemiş olmamamıza rağmen geleneksel oyunlarımızın hepsini yitirdik...

Hangi çocuğumuz bir ağaca tırmanarak büyüyor artık?
Hangisi uzun eşek oynuyor veya elim sende oynayarak koşuyor?

Sonra Türkiye'de neden futbolcu yetişmiyor.

Biz ülke olarak 30, hatta 40 yıldır, 12 yaşına kadar çocukların doğal ve geleneksel ortamlarda ve koşullarda eğlenmesine ve kendilerini farklı geliştirebilecek geleneksel aktviteler ile buluşturabiliyor muyuz?

Hayır...

Ne yapıyoruz peki?
Onları kafeslerinden çıkarıp halı sahalara sokup futbolcu olmalarını bekliyoruz. Üstelik "bundan olur, bundan olmaz" diyerek ahkam kesiyoruz.

Çocuklar öncelikle hayata ilişkin tüm temel becerilerini, vücut yönetim becerilerini ve bedensel ve motor farkındalıklarını doğal ortamda, doğada ve geleneksel oyunlarda keşfeder ve geliştirirler.

Futbol becerileri ise işte bunların üzerine inşa edilir.

Bu yaşam tarzını ve düzenini sağlamadıktan sonra isterseniz, çocukları 4 yaşında alın, halı sahalarda futbol eğitimi yapın...Ne fark eder?

Kendimizi kandırdığımız gibi çocukları heba ettiğimizin farkında dahi değiliz...

ŞİDDET EĞİLİMİ

ÇOCUKKEN RUHUNDA YARA AÇILMIŞ İNSANLAR, BÜYÜDÜKLERİNDE BAŞKA ÇOCUKLARIN RUHUNDA YARA AÇMAYA MEYİLLİ BÜYÜKLER OLURLAR.

İnsanlar ne kadar büyümüş olurlarsa olsunlar ilk çocukluk, son çocukluk ve ilk gençlik yıllarında aldığı yaralar asla geçmez.

İnsanlar ilerleyen dönemlerinde geçmiş yıllarındaki almış oldukları yaralar ile yollarına devam ederler.

İşte bu yaralar bazıları daima sızlar, ve daima için için kanar.

Eğer insanların geçmişlerinde yaşadıkları yaralar, büyüdükleri halde hala sızlıyor ve kanıyorsa o dönemlere takılı olarak yaşıyorlar demektir.

Bunu bertaraf edemeyenler, yani bunun üstesinden gelemeyenler (üst biliş geliştiremeyenler, unutamayanlar) neden-sonuç ilişkisi kuramayıp çözümleyemeyenler için hayat yeterince olması gerektiği kadar iyi olmaz.

Bazı kişiler için geriye bir yol kalır. Bu hastalıklı bir yoldur. Bu tür kişiler geçmişte yaşadıklarını başkalarına yaşatarak geçmişin intikamını almaya çalışırlar. Ve bu kısır döngü böylece devam eder gider.

Onun içindir ki; Çocuklarımıza ve özellikle altyapılardaki sporcu adaylarımıza çocukluk yıllarında, onların ruhlarında derin yaralar açıp izler bırakacak acılar yaşatmamalıyız.

Hiç bir çocuğu sosyal ve duygusal olarak istismar edecek boyutlarda azarlama, rencide etme, ötekileştirme, aşağılama ve şiddet gibi davranışlara maruz bırakmamalıyız.

Unutmayalım; Yaralı insanlar fırsat bulduklarında başkalarına yaralar açmaya meyilli insanlar olurlar. Ancak bu şekilde varolduklarını algılamaya ve hissetmeye çalışırlar.

Bunu engellemenin tek yolu çocuklara yönelik "çocuk haklarına uygun" davranmak, davranılmasını sağlamak ve bu konuda her yerde ve herkese karşı duyarlı olmaktan geçer.

FUTBOL ALTYAPI MODEL ÖNERİSİ

BASİT, ANLAŞILIR, UYGULANABİLİR, İNSANİ VE "ELİT AMACA" YÖNELİK ALTYAPI İŞLEYİŞ MODEL ÖNERİSİ

Futbol altyapı eğitim organizasyonlarını ulusal düzeyde bir modele ve sisteme oturtamadığımız sürece standartların üzerinde futbolcuyu yetiştirmek için harcanan emekler boşa gider.

Tüm spor dalları için genel olarak ama futbolda kesinlikle basit, insani ve amaca yönelik ulusal futbol altyapı işleyiş modeli şudur;

Yerelden ve yerel futbol kulüplerinden itibaren öncelik "katılım" amaçlı ve işlevli bir futbol altyapısını hayata geçirmek zorundayız.
Burada esas amaç çok fazla çocuğun futbol ile buluşmasının sağlanmasıdır.

Aksi durumda daha işin başında seçmeyi ve seçilimi yerelden itibaren başlattığımız sürece hem on binlerce çocuk futboldan mahrum bırakılmış olmakta, hem de yetenekli çocuk seçtim derken asıl yetenekliler dışarıda kalmış olmaktadır. Çünkü yetenek seçimi adına yapılan şey o an için diğerine göre daha iyisini almaktan ibarettir.

Modelin ikinci ayağı daha iyi koşullarda ve imkanlarda süreç içinde istekli, istikrarlı ve özellikli çocukları belirlenmiş kulplere ve eğitim kurumlarına yönlendirmektir.

Üçüncü aşama veya ayak ise geleceği olduğuna birilerinin değil, çocuğun ve gencin verimliliği ve geldiği düzeyin belirleyeceği ölçütlere uygunluğu sabit bulunanların son ve en üst eğitim ve performans kurumlarına ve kulüplerine yönlendirilmelerinin sağlanmasıdır.

Yerel ve amatör kulüpler bu işin katılımcı ve hümanist ayağını oluşturmalıdırlar. Karşılığında ilgili federasyon tarafından desteklenmelidirler.

Diğer aşamalı süreçler ise ilgili birim ve kulüplerin finanse edeceği şekilde, standartlara ulaşmış olanlar tarafından yürütülmelidir.

Bu sağlanmadığı sürece bir çok çocuk ve genç kendilerine yeterli imkan, fırsat ve gelecek vadetmeyen kulplerde harcanmaktadırlar.

Bu model hem daha fazla çocuğun futbol oynamasına hem de daha fazla çocuğun ve gencin doğal ve süreçlere ve göstergelere dayalı olarak yoluna devam etmesini sağlayacak ve hemde ulusal düzeyde milli takım ve standartları yüksek oyuncuların bir araya gelmiş olmasına sağlayacaktır.

Aksi durumda herkes her işi yapmaya kalkacak ve hiç kimse ve kulüp olması gerektiği bir alanda en iyiye ulaşamayacaktır.

ANTRENÖR SAYISI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

ARALIK 2017 İTİBARİ İLE "ONAYLI LİSANSLI" ANTRENÖR SAYISI, ÇALIŞAN ANTRENÖR SAYISI VE BİR ANALİZ

"TFF tarafından lisanslandırılarak özlük kaydı alınmış olan antrenör sayısı ise 03.11.2017 itibariyle 26.036 imiş.
2017-2018 Sezonu için, 03.11.2017 itibariyle 6.328 antrenör, amatör ve profesyonel kulüplerde görev yapıyormuş".
Kaynak: (http://yenisoluk.com/turkiyede-8-milyon-32-bin-817-lisansl…/)

Bu rakamlar üzerinden kısa bir değerlendirme;

1. Amatör, profesyonel liglerde ve kulüplerin altyapılarında günümüz itibariyle faaliyet gösteren (çalışan) çeşitli kademelerdeki futbol antrenör sayısı; 6.328 kişi ve çeşitli kademelerde lisansı olan ve özlük kaydı yapılmış olan toplam futbol antrenör sayısı ise 26.036 kişi olduğuna göre, şu an itibari ile ihtiyaçtan daha fazla antrenöre sahip olduğumuz gibi bir durum söz konusudur.

2. Antrenör sayısının artması demek rekabetin artması demek değildir. Rekabet adil koşullarda ve amaca göre doğru ölçme araçları ile yapılan "en iyinin veya en verimli olanın" seçilmesi ile gerçekleşir. Türkiye'de böyle bir çalışma ortamı yoktur.

3. Antrenör sayısının artması ile antrenör kalitesi veya yeterliliği arasında olumlu anlamda doğru orantı kurmak mümkün değildir. Nicelik artışının nitelik artışı üzerinde etkili olabilmesi için antrenör kalitesi ve yeterliliği standartlarının oluşturulması gerekmektedir.

4. Meslek alanları ile ilgili, meslek uzmanlarının veya elemanlarının önemi ve değerini belirleyen şey talep edilme derecesidir. Futbolda daha fazla antrenör lisansı vermek demek istihdam alanı açmadan o alanın kişilerini değersizleştirmek demektir.

5. Antrenör sayılarının artışına paralel olarak iş kolu ve iş alanı içinde özel ve öznel çalışma alanları oluşturmak, planlamak ve hayata geçirmek zorunluluğu hem eğitim kalitesini, hem iş üretim kalitesini ve hem de verimliliği olumlu etkiler. Futbol alanında ise bu "yaş grupları uzmanlığı" veya "yaş grupları antrenörlüğü" düzeylerine değin çeşitlendirilerek gerçekleştirilebilir.

6. Antrenör yetiştirmeyi "yeterlilik oluşturma standartları" ile gerçekleştirmeden, antrenör istihdam etme koşullarını ve alanlarını oluşturmadan ve antrenör özlük haklarını evrensel yaşam standartlarına ulaştırmadan 26.036 kişiden oluşan lisans futbol antrenör sayısını 126.000 kişiye çıkarsanız ne olur? Çıkarmasanız ne olur?

İDEAL EBEVEYN VE İDEAL ANTRENÖR OLMANIN 7 ÖLÇÜTÜ

1. Çocukların her türlü duygu ve düşüncelerini anne veya babasına açabilecek bir iletişim ve ilişki biçiminin sağlanmış olması.

2. Çocuklar üzüldüğünde ya da bir sorunla karşılaştığında anne veya babasına gelecek bir bağın sağlanmış olması.

3. Çocukların anne veya babanın tepkisinden çekinmeden duygu ve düşüncelerini açabilecek durumda olması.

4. Ebeveynlerin geri bildirimlerinin (cevaplarının düşünce ve görüşlerinin) suçlayıcı ve etiketleyici olmaması.

5. Çocukların merakının ve yeteneğinin peşinden gitmesi konusunda onlara destek olunması ve cesaretlendirilmelerinin sağlanması.

6. Kendi egolarını ve otoritelerini sağlamak için değil, çocukların güvenliği için onların davranışlarına açık, anlaşılır, kabul edilir, sağlıklı, doğru sınırlar koyabilmek.

7 Hatalar yapıldığında bunları öz eleştiri yaparak tamir edebilmek.

Çift Ayaklı Oyuncu Olmak Üzerine

ÇİFT AYAĞINI VE ÇİFT ELİNİ AYNI DÜZEYDE KULLANABİLMEK SPORUN HER BRANŞI İÇİN MUHTEŞEM BİR AVANTAJDIR.

HATTA NEREDEYSE BİR ZORUNLULUKTUR...

Bilim on yıllardır genetik açıdan solaklığı anlaşılan çocukların sağ elini kullanması konusunda zorlanması halinde, öğrenme, davranış ve alışkanlıklarında bozukluk ortaya çıktığını söylüyor.

Genetik açıdan, yani doğuştan solak olanların sağlak olması için, sağlak olanların ise solak olmaları için zorlanmamaları gereği açıktır.

Burada sözü edilen şey genetik ve doğuştan olanın yasaklanarak diğerinin kullanılması ile ilgili bir zorlamadır.

Olması gereken ve sağlık problemi yaratmadan öğretilecek ve öğrenilecek olan ise; her ikisinin de aynı düzeyde kullanılmasının sağlanmasıdır.

Gelişim psikolojisi açısından durum böyle.

Sporda ise durum net olarak şudur; Solak olanların aynı düzeyde sağlak, sağlak olanların ise aynı düzeyde solak olmaları futbol, voleybol, hentbol ve diğer tüm spor branşları için çok yönlü ve daha verimli olmayı sağlamaktadır.

O halde yapılacak olan şey bunu gelişim psikolojisine ve spor gelişimine uygun hale getirecek eğitim uygulamalarıdır.

Sağlak (sağal) olan sporcuların sağ eli veya ayağı ile yapabildiklerini sol ayak ve elleri ile yapmaları için altyapı eğitimlerinde bütün uygulamaları çift yönlü, çift açılı ve çift taraflı gerçekleştirilmesi gereği altyapı eğitimlerinin çok uzun zamandan beri hayata geçirdikleri bir konudur.

Biz altyapı eğitimcileri her iki elini ve ayağını aynı düzeyde kullanan sporcu adayları konusunda titiz olmak zorundayız. Bunun bilincinde olmak demek, solak olan çocuğu sağlak olmaya, sağlak olan çocuğu da solak olmaya zorlayarak değil, çalışmaları her iki uzuvlarını kullanabilecekleri şekilde planlayarak olması gerektiğini hatırlatmak isteriz.

İyi sporcuların standart özelliklerinden birisi de her iki uzuvlarını da aynı düzeyde kullanabiliyor olmalarıdır.

PERMİER LİG ANALİZİ; HIZLI VE TEMPOLU OYUN

İngiltere Premier liginde oynana futbol çok hızlı ve çok tempoludur.
Ama asıl bilinmesi ve hissedilmesi gereken şey oyunun bu kadar hızlı ve tempolu olmasını sağlayan şey nedir?

Bir oyun kendiliğinden hızlı ve tempolu olmaz.

Oyunu tempolu ve hızlı kılan oyunculardır.
Bir veya bir kaç oyuncu değildir.

Yani oyunda hızı ve tempoyu yaratan şey görev bölgelerinde oynayan oyuncuların görev bölgelerindeki görevlerini hızlı ve tempolu oynayabilmeleridir.

Hız ve tempoyu belirleyen yegane şey geçişlerdir.
Geçişlerdeki hızı yaratan şey ise "doğru zamanda, doğru yere, doğru şekilde kullanılan top becerisi"dir.

Oyundaki hızı ve tempoyu belirleyen oyun davranışları somutlarsak, top karşı takımdayken her oyuncunun mutlaka oynadığı bölgenin gereği olması gereken yerde olurken ve kendisine verilen görevi görevi yaparken, top kazanıldıktan sonra topsuz ve toplu oyun sürecini koşu, dripling, pas ve pozisyon alma hızıyla ilişkilendirmek gerekir.

Örneğin İngiltere Premier ligin hızını ve temposunu yaratan oyun anlayışı; Ağırlıklı olarak topsuz oyun hızı, top ile oyun hızı, top kullanma becerisi, geçişlerdeki kafa karışıklığının ve karmaşanın olmayışı ile ilgili teknik ve taktik şablon ile ilgilidir. Ve tüm bunları maç boyunca sürdürebilecek iradi (mental) ve kondisyonel dayanıklılık.

Altyapılarda oyunların hızlı ve tempolu oynanmasının sağlanması için çocukların 11 yaşına kadar bireysel özelliklerini top ile ilişkilerini 11 yaşından sonra ise takım oyunu gereklerini yerine getirebilecek özellikleri, 15 yaş ve sonrasında ise takım oyunun birer parçası ve taktik görevlerin birer sorumlusu olmalarının sağlanması, altyapı eğitimi içeriğinin genel özeti olmalıdır.

TESİSLER VE İNSANLAR

1.
İnsanlar tesisler için değil, tesisler insanlar içindir.

2.
Tesisler yatırımdır. Ama yatırımlarınızı doğaya, insana ve amaca yönelik yapmadığınız ve kullanmadığınız sürece, hem doğayı, hem insanı hem de amacı yok edersiniz.

3.
İnsana yatırım yapılıp yapılmadığını anlamak için tesislerin niteliği, mimarisi ve işlevselliğine bakmanız yeterlidir.

4.
Tesisler ve yapılaşmalar o toplumun kültürel gelişiminin birer göstergesidirler.

5.
Tesisler amaç değil, araçtır.
Araçların niteliği amacınızın ne kadar önemli ve değerli olup olmadığını yansıtan biricik göstergelerdir.

6
Tesislere ulaşabilirlik, yani tesislerin amaca yönelik nitel ve nicel olarak kullanılabilirliği, o tesislerin ne ölçüde amaca hizmet edip etmediğini belirler.

7
Spor politikanız, spor modelinizi, spor modeliniz ise tesislerinizin niceliğini ve niteliğini belirler.

TAKTİĞİN YAŞI VEYA YAŞIN TAKTİĞİ NE DEMEKTİR? (6)

15-16 Yaş Futbol Taktik Beceri Öğretimi

Temel teknik beceriler ile ilgili hiçbir sorunu kalmamış olması gereken bu dönem oyuncuları, taktik öğrenme açısından da oldukça ciddi mesafeler kazanmaları gereken bir döneme girmişlerdir.

Daha önce de belirtildiği üzere, temel teknik becerileri gerçekleştirebilme düzeyi açısından doruk noktayı yakalama yaşı 15’li yaşlar olurken, taktik beceriler açısından doruk noktayı yakalama yaşları daha geç dönemlerdir. Çünkü taktik beceri düşünce gücü ve yeterliliğini yani soyut olan şeyleri somuta dönüştürebilme ile ilgili gelişim özellikleridir.

Ayrıca taktik beceri, temel teknik becerilerde sorunsuz olma yanında kondisyonel açıdan da bazı özellikler gerektirir. Sonuç itibari ile taktik beceriler futbolun gereklilikleri açısından bir bileşendir.

Türk futbolundaki sorunsallardan birisi de, oyun sisteminin gereği olan taktik davranışları sahaya yansıtabilmede yaşanan sistematik davranış eksikliğine ilişkindir. Bunun çözümü altyapı sürecinde elde edilmiş olması gereken tüm temel teknik becerilerin temel taktik davranışlar ile bunların birleştirilebilmesini sağlayan savunma, orta alan ve hücum kombinasyonları yanında olasılık üzerine çeşitlendirilen oyun alıştırmalarıdır.

15-16 yaş dönemi performans sürecine girildiği dönemlerdir. Saha içinde mevki tercihleri netleşmiştir.
Bu yaş grubu öncelikli olarak bireysel ve grup taktiğine ilişkin temel taktik becerilerde mükemmel düzeye ulaşmış olmalıdır.
Bu beceriler genel çerçevesi ile şunlardır:

Bireysel savunma taktiği olarak;
• İlk toplara müdahale
• Hücum oyuncusunun yönünü kaleye çevirtmemek
• Hücum oyuncusunu tehlikeli bölgeye sokmamak (kaleyi geniş açıdan gören ceza alanı içi ve önü gol atma olasılığı yoğun olan bölge).
• Oyalama
• Derinlik
• Denge
• Kademe
• Savunmada yer tutma

Grup savunma taktiği olarak;
• Alan savunması (ağırlıklı olarak)
• Adam adama savunma
• Ofsayt becerileri

Bireysel hücum taktiği olarak;
• Süratli top sürme, aldatma, adam eksiltme
• Boş alan yaratma
• Orta yapma alanına (kanatlara)girme ve isabetli ortalar yapma
• Kanat oyunlarında kale çizgisine inme ve dışarıya pas verme
• Şut alanına girme ve isabetli şut atma
• Top saklama- Yardımlaşma
• Yaratıcılık

Grup hücum taktiği olarak;
• Oyunda yön değiştirme
• Hücumda genişlik
• Kanat oyunları
• Kombinasyonlar
• Top değiştirme
• Duvar pasları
• Bindirme
• Adam çoğaltma
• Duran topların kullanımında çeşitlilik

15-16 yaş döneminde temel taktik becerilerin sahaya yansıtılması, oyun bütünlüğü ve oyun akışının gerektirdiği koşullar içinde olmak zorundadır. Oyun dışında bireysel ve grup çalışmaları elbette gerekli ön eğitim çalışmaları olsa da, önemli olan bu davranışları oyun ve müsabaka koşullarında en doğru ve amaca uygun şekilde gerçekleştirebilmektir.

Oyun ya da müsabaka deyince söz konusu bu temel taktik becerilerin oyunun koşulları içinde belli bir sistematik içinde uygulanması gündeme gelmektedir. İşte bu sistematik denilen olgu,takım oyununun müsabaka düzeninin uygulanabilmesi anlamına gelmektedir. Bundan sonrası ise oyun sistemleri ve sistemlerin gereklerini yerine getirebilme becerileridir.

Bu yaş dönemitemel taktik becerileri, oyun sistematiği içinde takım oyununa yansıtabilme sürecidir. Bunlar:
Müsabakada savunma anlayışı ve savunma düzeni ile müsabakadaki hücum düzeni ve hücum anlayışıdır.

Savunma ile ilgili sistematiktaktik uygulama becerileri:
• Forechecking; presle yapılan savunma becerileri,
• Geriye sarkma, Savunmada yer alabilme.
• Ofsayt uygulamaları

Hücum ile ilgili sistematik taktik uygulama becerileri:
• Kontratak
• Merkezi Hücum

Tüm bu beceriler aslında oyun sistemlerine de bir şekilde girildiğinin göstergeleridir. Ancak oyun sistemleri ve sistemlerin gereği dizilişlerin taktik beceri davranışları giderek olgunlaşacak bir oyun anlayışının ürünleridir.

Bu yaş döneminde oyun sistemlerine ilişkin olarak spor kulübünün ve ulusal düzeyde futbol ekolünün gerektirdiği temel oyun sistemi ve dizilişine ilişkin formasyon kazanımına giriş yapılmalıdır.

Bu dönemde oyun mevkilerinin netleşmesi savunma, hücum ve orta alan bölgelerine yönelik bir netleşme şeklinde olmalıdır. Bu dönemde savunma, orta alan veya hücum tercihi netleşen oyuncuların mutlaka savunmanın, orta alanın ve hücumun her alanında ve yönünde oynamaları sağlanmalıdır. Böylesi bir eğitim bu yaş dönemi oyuncularının bireysel ve grup savunma ve hücum taktiklerinin yanı sıra, savunma ve hücum ile ilgili sistematik taktik uygulama becerilerini de arttıracak ve bir sonraki süreçte oyun sistemlerinin gereği saha dizilişlere ilişkin görev ve sorumlulukları daha iyi yerine getirebilmelerine kolaylık sağlayacaktır.

Kaynak: Futbolda Altyapı Eğitimi, Paradigma Akademi Yay. 2016.

TAKTİĞİN YAŞI VEYA YAŞIN TAKTİĞİ NE DEMEKTİR? (5)

(12) 13-14 YaşFutbol Taktik Beceri Öğretimi

Bu yaş grubu çocuklarının bilişsel (düşünme, anlama) gelişim düzeyleri ve oyuna ilişkin düşünce biçimleri daha soyut düşünebilmelerini sağlayacak durumdadır.

Bu şu anlama gelmektedir: Futbol bir takım oyunudur ve bu oyunu oynayabilmek için birlikte hareket etmek gerekir. Bu düşünce, oyun içinde bireysel davranışlar kadar grup ve takım davranışlarının da önemli olduğunun farkına varılmasının sonucudur.

Bu farkındalık ve değişim önemli bir gelişim göstergesidir. Bu nedenle bu dönem grup ve takım oyunu adına temel taktiklerin altın dönemi olarak değerlendirilecek bir dönemdir. Bunun yanı sıra bu dönemde takım taktiğine giriş, oyun sistemi ve gereği dizilişlerle tanışmanın başladığı bir taktik gelişim söz konusudur.

Bu dönem aynı zamanda futbol altyapılarında yarışmacı sürecin başladığı bir dönemdir. Söz konusu yarışmacı süreç altyapı lig müsabakalarında deneyim kazanma ve temel taktikleri uygulayabilme ortamı olarak değerlendirildiğinde bir eğitim fırsatıdır.

Ama bu müsabakalar kazanmaya odaklı ve kazanmanın başarı olarak algılandığı anlayış ile gerçekleştiriliyorsa çocukların bazı konularda gelişimlerini engelleyen bir faktör de olabilmektedir.

Çocuklar,temel taktik becerileri uygulamaya, takım taktiği olarak da sistemlere ve dizilişlere giriş yapacakları bu dönemde, müsabakalar nedeni ile üst düzey taktik eğitim uygulamalarına ve beklentilerine maruz kalabilmektedirler.

Bunlara ilaveten normal futbol topu ve oyun sahası büyüklüğü gibi dezavantajlarda buna eklendiğinde ortaya ciddi bir tıkanma ve boğulma hali çıkmaktadır. Doğal olarak da bunun sonucu,bu dönemin futbolu hiç olmaması gereken bir biçimdekuvvete dayalı, kuvvetli oyuncu odaklı bir hal alabilmektedir.

Top kontrolleri ve pasın altın dönemidir. Pasın sadece beceri düzeyi açısından değil oyun açısından da öneminin ve değerinin algılandığı bir dönemdir. Pasın grup ve takım oyunu açısından tüm taktik uygulamaların anahtarı olduğunun öğretilmesi gereken bir dönemdir ve uygulamalara da bunun mutlaka yansıtılmasının sağlanması gerekir.

Artık oyun alanının savunma ve hücuma dayalı iki bölgeden değil, orta alanın da olduğu üç bölgeden oluştuğunun algılandığı ve bunun oyuna yansıtıldığı bir dönemdir. Ama orta saha hala çabuk geçilir ve oyun hazırlığın gerçekleştiği bir alan olarak değerlendirilemez. İşte bu yaşların eğitim uygulamalarının taktik amaçlarından ve içeriğinden birisi de bu düşünceyi ortadan kaldırmak olmalıdır.

Bu dönemin en önemli taktik temelli öğretim içeriği, oyun anında doğru temel tekniği seçebilme ve uygulayabilmedir. Buna, seçilmiş temel teknik beceriyi olabildiğince çabuk uygulayabilmeyi de ilave ederseniz bu yaş grubu için amaca ulaşılmış demektir.

Mevki seçimleri ve mevki oyunculuğu için seçimlerin yapıldığı ama seçim ve tercihlerin kesinleştirilmemesi gereken bir dönemdir. Mevki çalışmalarına başlanması gerekenancak her çocuğun her mevkiye göre temel taktikleri uygulayabilir olmasının sağlanmasının önemli olduğu bir yaş dönemidir.
İleriki süreçlerde ve profesyonel düzeydeki çalışmalarda ise bunun tam tersi, çalışmaların herkesin oyun içindeki rolüne, mevkisine ve görev ve sorumluluklarına yönelik uygulamalardan oluşması gerekmektedir.

Ama bu yaş dönemindeki çok yönlülük gelecekteki oyunculuk kalitesi açısından gereklidir.
Bu dönemçocuklarının temel teknik beceriler açısından geldikleri düzey ile anlama, kavrama ve farkına varma ile ilgili geldikleri düşünebilme düzeyleri aşağıdaki temel ve grup taktiklerini oyun içinde hayata geçirebilmeye uygundur.

Bireysel savunma taktiği olarak;
• İlk toplara müdahale
• Derinlik
• Kademe
• Savunmada yer tutma

Grup savunma taktiği olarak;
• Alan savunması (ağırlıklı olarak)
• Adam adama savunma

Bireysel hücum taktiği olarak;
• Süratli top sürme ve aldatma
• Boş alan yaratma
• Şut alanına girme ve şut atma
• Top saklama- Yardımlaşma
• Yaratıcılık
• Kanat oyunlarında kale çizgisine inme ve dışarıya pas verme

Grup hücum taktiği olarak;
• Duvar pasları
• Kombinasyonlar (en az iki ve daha fazla beceriyi amaçlı olarak kullanabilmeye dayalı varyasyonları ekleyebilme)
• Top değiştirme

Takım taktiği adına oyun sistematiğine giriş yapılmalıdır. Bu oyun sistemlerine geçiş değildir. Kazanılmış olan temel taktik becerilerin bir kısmını oyun akışı içinde takım bütünlüğü adına sistematik bir biçimde kullanabilme becerisidir.

Hücum adına;
• Kontratağa giriş
• Merkezi hücum oyununa giriş

Savunma adına;
• Savunmada yer alma, geriye sarkma
• Presle savunmaya giriş
• Temel ofsayt uygulamaları
• Duran topların kullanımı

Kaynak: Futbolda Altyapı Eğitimi, Paradigma Akademi Yay. 2016.

OYUN ALANLARININ YAPISI VE UYARAN İLİŞKİSİ

Oyun alanlarındaki, kazaya sebep olma olasılığı olan nesnelerin kaldırılmasına yönelik eğilim, diğer bir açıdan bakıldığında çocukların sab...