21 Ara 2012

Bir Meslek ve Uzmanlık Alanı Olarak Futbol Altyapı Antrenörlüğü ve Bu Meslek Alanı İle İlgili Çözüm Bekleyen En Ömenli Sorun








Altyapı ile ilgili sorunlar ile altyapı eğitimi ile ilgili sorunlar birbiri ilişkili olmasına karşın farklı alanlar ile ilgili sorunlardır. Altyapı sorunu öncelikle, altyapının modeli, yönetimi, organizasyonu ve imkanları ile ilgilidir ve elbette altyapı eğitimini ilgilendiren ve etkileyen nesnel bir durumu ifade eder. Altyapı eğitimi ile ilgili sorun ise altyapı eğitim modeli ve yaklaşımlarını ve dolayısı ile eğitimci antrenörlerin formasyon ve yeterlilikleri ile ilgili bir sorunu ifade eder.
Altyapıya ilişkin tüm ihtiyaçların karşılanmış olduğu, bina yapısından tutunuz saha, malzeme, sağlık ve sosyal imkanların sağlandığı ideal bir altyapı organizasyonuna sahip bir kulüpte doğal olarak nesnel koşulların belirleyeceği göreceli de olsa iyi bir altyapı eğitimi ortamı oluşacaktır. Ancak tüm bunlar altyapı eğitiminin sağlıklı ve ideal olması için bir ön koşul olabilir ama altyapı eğitiminin ideal olması için yeterli olamayacaktır. Çünkü altyapı eğitiminin kalitesini, sağlıklı olup olmadığını ve en önemlisi amaca yönelik ideal bir şekilde yürütülüp yürütülmediğini belirleyen temel etken eğitim ile ilgili bileşenlerdir. Bu bileşenler altyapı antrenörleri, altyapı eğitim sorumluları ve eğitimin planlanması ve yürütülmesinden sorumlu eğitim koordintörlüğüdür.
İşini çok iyi bilen ve işini çok iyi yapan futbol altyapı antrenörü demek, küçük yaş gruplarına yönelik futbol eğitiminin nasıl olması gerektiğini bilen eğitimci demektir.
İyi bir altyapı antrenörü, altyapı eğitimine başlama yaşı olarak kabul edebileceğimiz 8’li yaşlardan itibaren, hareketleri mükemmel derecede beceriye dönüştürmenin doruğu olan 15’ li yaşlara değin her aşamayı dönemsel olarak bilen ve buna göre futbol temel teknik becerilerini futbol oyunu karakterini unutmadan öğretim becerilerine dönüştürebilen ve öğrenme açısından etkin olan kişi demektir.
 Bunun yanı sıra altyapı antrenörlüğü, çocukların kritik yaş dönemleri bilmek ve öğrenme açısından sihirli dönemler olarak nitelendirilen dönemleri yakalayabilmek ve buna göre uygun öğretim etkinlikleri gerçekleştirebilmek demektir.
Dahası çocukların bedensel gelişim özellikleri doğrultusunda bazı motorik özellikleri geliştirebilme amaçlı ama asla kondisyonel bir içerik taşımayacak biçimde futbol oyunu içinde kazandırabilmek becerisi demektir.
Ve elbette çocukların bilişsel özelliklerini dikkate alarak temel taktik düzeyden başlamak üzere taktik öğretim uygulamalarını, futbol oyunu etkinlikleri içerisine yedirerek öğretim etkinlikleri düzenleyebilme yeterliliği demektir.
Altyapı eğitimi sadece bir yaş grubuna özgü dahi olsa, o yaş grubunun özelliklerini bilmek, futbolu o yaş grubuna göre yorumlamak, eğitim çalışmaları üretebilme becerisi kazanmak çok uzun süreleri gerektiren bilgi, beceri ve öğretim becerisi yeterliliği gerektirecektir. Ki altyapı eğitimi dediğimiz olgu en az beş dönemi ve bu dönemlere özgü oldukça büyük bir eğitim yeterliliği sahibi olmayı gerektirir.
Bu kadar emek, bu kadar zaman ve bu kadar birikim gerektiren bir meslek olması gereken altyapı antrenörlüğü, aşağıda belirtilen temel sorun nedeni ile asla iyi bir konuma gelememektedir.
Bilindiği üzere altyapı antrenörlüğü, üst yapı antrenörlüğü için bir geçiş yeri ve basamağı olarak algılanmakta bu algıya göre yürütülmektedir. Oysa altyapı antrenörlüğü bir eğitim uzmanlığı alanıdır ve üst yapı antrenörlüğünden farklı bir alandır. Dolayısı ile farklı bilgi ve beceri ve de özellikle öğretim becerileri gerektirir.
Altyapı antrenörlüğüne ilişkin günümüz algısının değişmesi gerekir. Altyapı antrenörlüğü işinin üstyapı antrenörlüğüne geçiş için bir önkoşul ve basamak olarak görülmesi, altyapı antrenörlüğü algısını ve mesleki statüsünü olumsuz etkilemektedir. Önem ve değer atfedilmeyen hiçbir meslek grubu üretken ve verimli olamaz.  Bir meslek grubuna önem ve değer atfetmenin koşulları ise bellidir. Birincisi, her isteyenin o meslek grubunda yer alamaması, ikincisi emek ve özellik gerektiren bir iş olması ve üçüncüsü ise mesleğin ve bu mesleği yapanların değer görmesidir.  
Bunun için yapılacak şeyler bellidir. Altyapı antrenörlüğü başlı başına bir iş tercihi olmalı ve altyapı antrenörü olacak kişi mesleki uzmanlık alanı olarak bu işi seçmiş olmalıdır. Profesyonel futbol oynamış kişilerin isterlerse altyapı antrenörü olabileceklerini söyleyen ve bunu uygulamaya koyan bir anlayış sağlıklı bir anlayış değildir. Keza buna benzer şekilde, ilgili yüksekokul bölüm mezunlarının da doğrudan altyapı antrenörü olabilmelerini sağlayan anlayışı da doğru bir anlayış değildir.
Altyapı antrenörlüğü öncelikle tercihe dayalı ama mutlaka o işi meslek olarak seçmeye ve daha da önemlisi o mesleği devam ettirmeye karar vermiş olmaya dayalı bir yapılanmaya dönüşmelidir. İlgili federasyonun antrenörlük yönetmelik ve prosedürleri de buna göre tekrar düzenlenmelidir.
Devamında ise bu mesleği yapmaya kararlı olanlar çocuk ve erinlerin gelişim özelliklerine yönelik “uygulamalı öğretim becerileri” içerikli bir eğitim programına tabi tutulmalıdırlar.  
Federasyonun antrenör ve teknik adam olma ile ilgili lisans sahibi olma prosedürleri incelendiğinde bir çoğunda “altyapılarda çalışmış olmak” maddesi ile karşılaşılmaktadır. Oysa altyapı antrenörlüğü, üstyapı antrenörlüğü için bir staj yeri ve alanı değildir. Federasyonun antrenörlük hiyerarşisi incelendiğinde, lisans düzeyleri hiyerarşik olarak alt düzeye doğru indikçe çalışma alanlarının da altyapıya doğru kaydığı görülmektedir. Bu uygulama ve planlama ilk bakışta doğru gibi gelse de doğru bir yapılanma değildir. Böyle bir yapılanma, yani altyapıların üstyapılara geçiş için bir basamak olarak görülmesi gerçeği federasyon eli ile sürdürülüyor olmaktadır.
Oysa konu ortak olarak futbol olsa da, altyapı ve üstyapı alanları farklı uzmanlık ve farklı antrenör yeterlilikleri gerektiren alanlardır. Altyapı antrenörlüğü eğitimci yeterlilikleri daha öncelikli olan mesleki bir alandır. Çünkü bu mesleki alandaki temel amaç çocuk gelişimi odaklı bir amaç içermektedir. Üstyapı dediğimiz yarışmacı alan ise tamamen ticari ve endüstriyel bir alan olup, insan değerliliğinden çok yapılan işte en iyi olmanın gerekleri önem kazanmaktadır.
Altyapı antrenörlüğünün bilinçli bir meslek tercihi olmasını ve meslek alanı olarak çalışma hayatı boyunca yürütülecek olmasının baştan kabul görmesini sağlayacak düzenleme,  genel antrenörlük sınıflamalarında altyapı antrenörlüğünü başlı başına kendi içinde düzenlemekten geçer. Bunun için gerçekleştirilecek hiyerarşik bir antrenör düzenlemesi, altyapı antrenörlüğü bütünlüğü içinde, stajter altyapı antrenörü, uzman altyapı antrenörü, altyapı baş antrenörü veya benzeri şekillerde gerçekleştirilecek düzenlemelerdir.
Günümüzde birçok altyapı antrenörü, üst yapıyı düşleyen antrenörlerden oluşmaktadır. Bu o an için yapılmakta olan işi amaçlanan iş olmaktan çıkarmakta ve amaç için gerçekleştirilen iş haline getirmektedir. Böyle bir ruh ve düşünce hali, mesleki alanda bireysel bir gelişim motivasyonu olabilir ama sağlıklı bir futbol altyapı hali önündeki en büyük engeldir. Elbette bu durum direkt olarak futbol altyapı eğitimini olumsuz etkilemektedir. Bu durumun olumsuz yansımaları ise ülke futbolunda net olarak gözlenebilmektedir.  Bir çok kişinin “Bu kadar kulüp ve bu kadar kulüp altyapısı var, neden iyi futbolcu yetiştiremiyoruz?”  Sorusunun soruluyor olma nedeni tam olarak budur.
Bundan dolayıdır ki; "futbol altyapı antrenörlüğü" önemli ve değerli bir uzmanlık ve meslek alanı olmalıdır. Bunun için öncelikle altyapı antrenörlerinin mesleki statülerini değerli kılacak uygulama, onların maaş ve ücretlerini arttırmaktan geçer. Bu konuda Türkiye Futbol Federasyonu Profesyonel futbol gelirlerinden elde ettiği çok yüksek kazançların bir kısmını  bu alana yönlendirecek bir harcama kalemi oluşturmalıdır. Gereksiz ve geriye dönüşü olmayan birçok projeye paralar harcayan federasyon, Türkiye futbolu adına geriye dönüşü mutlaka olacak olan altyapı eğitimcilerini önemli ve değerli kılmaya yönelik böyle bir projeyi hayata sokmalıdır.
Tüm bu sorunlar aşıldıktan sonra ya da belli bir düzeye gelindikten sonra futbol altyapı antrenörlüğü uzmanlık alanlarının daha öznel hale getirilmesi gündeme gelmelidir. “Futbol Altyapı Dönem Antrenörlüğü” ya da "Futbol Altyapı Yaş Grupları Antrenörlüğü" şekliyle ifade edebileceğimiz bu yapılanma futbolun geleceği açısından mükemmel sonuçları olacak bir antrenör eğitim modeli uygulaması olacaktır. Düşünün ki; bir futbol eğitimcisinin uzmanlık alanı sadece 8-9 yaş ya da 10-11 veya başka bir yaş grubu olacaktır. Dolayısı ile altyapılarda böyle bir antrenör yapılanması antrenörlerin yeterlilik düzeylerini  inanılmaz boyutlara taşıyacaktır. Bu sayede söz konusu yaş grubu çocuklarının elde edecekleri kazanımlar da muhteşem olacaktır.


17 Ara 2012

Altyapı Eğitim Sürecindeki Çocuklar İçin Futbol Nasıl Bir Şeydir.





Futbol oyununun nasıl bir oyun olduğu, bu oyunun gerçekleştirilebilmesi için hangi davranışlara ve becerilere ihtiyaç duyulduğu ve oyun için diğer tüm özelliklerin neler olduğu bilinmektedir.
Bilinmeyen ya da bilindiği halde eksik ve yanlış uygulanan şey, futbol oyununa ilişkin teknik, taktik ve özellikle de bedensel gereklerin ve özelliklerin, altyapı denen küçük yaş gruplarına yönelik eğitim sürecinde nasıl verilmesi ve geliştirilmesi gereğidir.
Altyapı eğitimi demek, futbola ilişkin gereklerin ve özelliklerin bir an önce kazandırılmaya çalışılması değildir. Altyapı eğitimi futbol oyununa ilişkin gereklerin ve özelliklerin yaş gruplarına özgü dizayn edilerek kazandırılmasıdır.
Altyapı eğitimi çocukların evcilik oyununa benzer. Çocukların evcilik oyunlarında nasıl bir anne,  bir baba profili varsa ve bu anne, baba profilleri gerçek hayattaki anne ve babaların birebir kopyaları değilse ve olamıyorsa, altyapıdaki futbolda gerçek hayatın gerçek futbolunun bir değildir ve olmamalıdır. Çünkü küçük yaşlardaki futbol görünümü, algısı ve uygulamaları,  çocukların gerçekleştirebileceği, anlayabileceği ve tasarlayabileceği düzeyde bir futbol görünümü, algısı ve uygulamasıdır.
Büyüklerin gerçekleştirdikleri işleri çocuklara gerçekleştirmeye çalışmak eğitim değildir. Yalnızca eziyettir. Çocuklar büyüklerin yaptığı işi kendilerine göre dönüştürerek dramatize ederler. Ve burada beklenilmesi gereken şey ne beceri, ne de olması gereken bütünlüktür. Bütünsel bir anlamlılık çerçevesinde, sadece yaş düzeyine özgü bir rolü oynayabilme  “işini” yapabiliyor olmadaki eylemlilik halidir. Çocuklar büyüklerin küçültülmüş kopyaları olmadığına göre, çocukların gerçekleştirebildikleri işler de büyüklerin gerçekleştirdikleri işlerin küçültülmüş kopyaları olmamalıdır.
Futbol oyunu da küçültülmüş bir futbol oyunu olarak düşünmek ve tasarlamak ve ondan sonra da çocuklara eğitim uygulamaları olarak sunmaya çalışmak her açıdan sağlıksız bir eğitim uygulamasıdır. Böylesi bir yaklaşımın yanlış bir eğitim anlayışı olması yanında, biyolojik ve psikolojik gelişim özellikleri açısından da zararlı bir yaklaşım olduğunu belirtmek gerek. Büyüklerin ve büyüklerin işlerinin kopya edildiği, bu yetmezmiş gibi bir de benzer ölçülerde beceri performanslarının beklendiği eğitim yaklaşımlarını “bütüncül”, “yapılandırmacı” yaklaşım olarak savunmak ve eğitimin “hayatilik” ilkesine uygunluğu olarak sunmak mümkün değildir.
Çocuklar kendi düzeyleri, gelişim özelliklerine göre düzenlenmiş ve dönüştürülmüş bir bütünselliği gerçekleştirebilirler ve dolayısı ile gerçekleştirebildikleri ölçüde yapılanabilirler. Hayatilik denilen eğitim ilkesi de, çocuğun gelecekteki hayatına ilişkin değilş, bulunduğu yaş özelliğinin hayata uygun olması ile ilgilidir.
Futbolu çocuklara özgü yeniden dizayn ederek, çocukların da yeniden düzenlenmiş bu futbolu oynamalarını sağlamak (oynamaya çabalamaları değil!) gerçek bir futbol alt yapı eğitimi demektir.
Çocuklar altyapı eğitiminde bir şeyi yapmaya çabalamalıdırlar. O şeyi yaparlar. Çünkü o şey her ne ise onların yapmaya çalıştıklarında yapabilecekleri bir şey olmalıdır. Çünkü gerçekleştirilemeyen hiçbir şey öğrenilemez. Bunun yanı sıra öğrenilmiş bir şeyi sürekli gerçekleştirmek de eğitim olmaz.
O halde futbol altyapı eğitiminde büyüklere ilişkin hiçbir şeyi kopyalayıp çocuklara öğretmeye çalışmamak gerekir. Büyüklere ilişkin birçok şeyi ya da çocukların büyüdüklerinde onlara gerekli olan birçok şeyi onlara göre tekrar üretmemiz ve gerçekleştirmelerini sağlamak gerekir.  
Futbol oyununun sadece sahasını küçülmek futbol oyununu çocuklara özgü kılmak değildir. Ya da pas veya dribling tekniğini sadece küçük numara toplar ile yaptırmaya çalışma da çocuklara özgü bir teknik öğretim değildir.       
Çocukların oynayabildikleri basitlikte ve ilkel bir futbol oyunu ile onların söz konusu oyun için gereken basit ve teknik beceriden yoksun pas ve dripling davranışları altyapı eğitiminin olumlu örneklerindendir.
Ne öğreteceğinin veya nelerin öğrenileceğinin belli olduğu bir altyapı eğitiminde geriye kalan şey bunların ne zaman ve nasıl öğretileceği ve öğrenileceğidir. Yani altyapı eğitiminin sorunu budur.
Altyapı eğitimine ilişkin “eğitim sorunlarının” yanı sıra altyapı eğitim sürecini “eğitim” sürecinden ziyade çocuğun bir an önce “futbolcu” olabilmesi adına değerlendirilmesi gereken çalışmalar/antrenmanlar süreci olarak görüp, uygulamaları da buna göre şekillendirme sorunu ise fevkalede ciddi bir sorundur.
Türkiye’deki altyapı eğitimi sorunlarımızın temel kaynağı budur. Birçok futbolcu adayının geleceğe ilişkin gelişiminin önünü kapatan yüksek düzeyde teknik, taktik ve özellikle de kondisyonel çalışmalar üzerine gidilmesi ve önü alınması gereken bir sorun, kanayan bir yaradır.  
Genel olarak altyapı eğitimine ilişkin eğitim uygulaması sorunları şunlardır;
1.Küçük yaş gruplarına yönelik futbol eğitimini temel teknik becerilerin öğretilmesi olarak görmek.
2.Alt yapıya girişten itibaren yaş grup ve dönemlerine aldırmadan aynı biçimde, benzer uygulamalar ile tekrara dayalı temel teknik becerileri öğretme çabası.
3.Son zamanlarda “moda” olan sadece “oyun” oynatarak geliştirme anlayışı, kısa ve uzun vadeli hedefleri olmayan oyun yöntemi tercihi. (Eksiğine rağmen sadece oyun anlayışı ve yöntemi ile gerçekleştirilen altyapı eğitim uygulamaları en zararsız olarak kabul edilebilecek örneklerdendir).
4.Yarışmacı anlayışın getirdiği taktik öğretime erken başlama.
5.Çocukları mevkilere gereğinden önce yönlendirilme eğilimleri.
6.En kötüsü de erken performans beklentileri ve bu amaçla gerçekleştirilen kondisyonel çalışmalar.
7.Özel kondisyonel çalışmaların gereksizliğine ilaveten bir de  bu  tür çalışmalarda ek ağırlıklar kullandırma yanlışları.
        


15 Ara 2012

Futbol Altyapı Eğitiminde En Önemli Eğitim Sorunu Nedir? (Nasıl Ve Ne Zaman Öğretileceği Sorunu).




Futbol oyununun nasıl bir oyun olduğu ve bu oyunu oynayabilmek için hangi davranışları gerçekleştirmek gerektiği bilindiğine göre, futbol altyapı eğitiminde nelerin öğretileceği ile ilgili pek sorun yok gibi görünmektedir.
Futbol alt yapı eğitiminde sorunun başladığı nokta “nasıl öğretileceği”  ve daha da önemlisi “ne zaman öğretileceği” ile ilgilidir.
Futbolu oyununu oynamak için yerine getirilmesi gereken top ile ve topsuz davranışların (temel teknik hareketlerin ve becerilerinin) oyunun gerektirdiği şekilde kullanılmasını sağlama futbol öğretimini oluşturur.
Futbol oyununu oynayabilmek için yerine getirilmesi gereken davranışlar bellidir. Bunlar top ile ilgili davranışlar olarak bilinen pas, top kontrolü, topa yön verme, top sürme, aldatma ve vuruşlardan oluşur. Topsuz davranışlar ise, koşu ağırlıklı olmak üzere aritmik hareketlerden oluşur. İşte bu davranışları yani, top ile ve topsuz hareketleri futbol oyununun karakterine göre kullanılabilmesi “duruma uydurma” diye ifade edebileceğimiz “gereğini yapma” ya da “gereğini yerine getirme” futbol oyununu oynayabilme düzeyini belirler.
Görüldüğü gibi nelerin öğretileceği bellidir. Nasıl ve ne zaman öğretileceği meselesi ise ne öğretileceğini etkileyeceğini için oldukça önemli bir meseledir.
Altyapı eğitiminde birinci sorun futbol oyununun gerekleri olan davranışların nasıl öğretileceği ile ilgilidir. Top ile ve topsuz davranışlardan özellikle top ile ilgili olanların nasıl öğretileceği önemli bir eğitim sorunu oluşturmaktadır. Topsuz davranışlar oyunun içinde, oyunun gereği yerine getirilerek öğretilir.  Tıpkı su bardağı ile su içmeyi öğretmenin biricik yolunun, suyu su bardağı ile içilmesini sağlanması gibi... Ya da çatal kullanmayı öğrenmek için çatal kullanılmasının gerektiği gibi...
Çocuklar, ortada hiçbir gerek ve ortam yok iken örneğin zik-zak koşu yapmayı, ya da vücut aldatması yapmayı anlamlı bulmazlar… Eğer zik-zak koşu ya da vücut aldatması tekrar ettirilmek isteniyorsa, o halde lokal bir oyun atmosferi oluşturarak zik-zak koşuya ya da vücut aldatmasına gereklilik duyulacak bir ortam yaratılmalıdır. Çocuğun bu koşuyu veya aldatmayı anlamlı öğrenebilmesi için o koşunun veya aldatmanın ne işe yaradığını yaşaması, yani hissetmesi gerekir. 
Pekiştirme dediğimiz hareketi iyi derecede öğrenmeyi sağlamak bağlamında  bir hareketin birden çok tekrar edilmesi için anlamsız tekrarlardan ziyade davranışın gerçekleştirilmesini sağlayacak pozisyonların sürekli oluşacağı oyunsal etkinliklerden ve çeşitlemelerden   yararlanılmalıdır.
Görüldüğü gibi topsuz davranışların ağırlıklı olarak tümdengelim (problem çözme)yöntemi ile öğretilmesi doğru iken,  top ile ilgili davranışların bu öğretim yaklaşımları ve yönteminden farklı öğretilmesi ihtiyacı yoktur. Ancak istisnai bazı durumlar söz konusu olabilir. Çünkü “top ile ilgili davranışlar” özel bir durumu yansıtır. Burada “nesne kullanmayı gerektiren” farklı eğitim durumu söz konusudur. Top, futbol oyununda önemli bir nesnedir. Dolayısı ile top kullanımı olmadan bir futbol eğitimi olmayacağı unutulmamalıdır.  
Topun giderek artan bir beceri ve beceri çeşitliliği ile kontrollü ve amaçlı olarak kullanılması gereğine dayanan öğretim mantığı, “futbol alt yapı eğitiminde” futbolun nasıl öğretileceği mantığını oluşturur…
Topun sürekli kullanıldığı etkinliklerde beceri kalitesi ve beceri çeşitliliği beklentisi ikinci derecede önemlidir. Birinci derecede önemli olan oyunun futbola özgü karakterinin çocuk tarafından algılanmasını sağlamaktır. İkincisi çocuğun mevcut yetilerini kullanarak oyun oynamasını sağlamaktır. Bunun için çocuğu değiştirmek ve dönüştürmek değil, öncelikle oyunu değiştirmek/dönüştürmek gerekir. Yani oyunu çocuğun oynayabileceği basitliğe ve uygulanabilirliğe dönüştürmek gerekir. Üçüncüsü ve elbette olması gerekeni, çocuğun oyun oynarken alacağı hazzın bir davranışı doğru ve amaca uygun gerçekleştirdiğinde daha fazla olacağını ona hissettirmektir. Bu çocuğun yeni bir hareket öğrenme ihtiyacı ile, gerçekleştirdiği bir hareketi daha mükemmel yapabilme ihtiyacı duymasını sağlayacaktır. Bu anda tümevarım (yönlendirilmiş buluş) yöntemi devreye sokulmalıdır. Çünkü bir oyunun sürdürülmesinde ve amaca ilişkin sonuca ulaşmasında yapılması gerekenleri sırasıyla yapabilme ve tahmin edebilme önemlidir. Bir hareketi anlamlı kılmak için ikinci bir hareketi doğru tahmin etmek ve uygulamak oldukça iyi düzeyde "oyun beceri" aşamasıdır. Bunun için az kurallı basit oyunlardan, çok kurallı oyunlara, amaçlı oyunlardan, çok amaçlı oyunlara doğru yöntem kullanılabilir.  
Çocuklar oyun oynayabilmek için o oyunun gerektirdiği tek bir hareketi öğrenmek ihtiyacı ve isteği içinde değildirler. Ayrıca bir oyunun gereklerini belli ölçüde gerçekleştirebilmek o oyunu oynamak için engel olmadığı gibi eğitim açısından da bir önkoşuludur. O halde futbol oyununu, çocukların oynayabileceği şekle dönüştürmek, oyunun gereği olan çoğu hareketleri çocukların gerçekleştirmelerini sağlayacaktır. Çocuk geliştikçe oyunun kalitesi ve oyundaki beceri düzeyleri de artacaktır. 
Futbol altyapı eğitiminde nelerin ve nasıl öğretileceği sorunlarından çok daha önemlisi, beklide altyapı eğitiminin temel sorunsalı olarak nitelendirilecek konu "ne zaman" öğretileceği konusudur. Altyapılardaki çocukların farkında vararak ya da varmayarak elimine olmalarına veya zarar görmelerine neden olan tek şey futbola ilişkin gerçekleştirmeleri gereken davranışları zamanından önce gerçekleştirmeye zorlanmalarıdır. En azından bu tür beklentilere maruz bırakılmalarıdır.
Futbol oyunu için gereken davranışlar standart olarak bellidir. Ancak yaş gruplarına özgü futbol oyunlarına ilişkin davranışlar değişiklik göstermelidir. Çocukların yaş düzeylerine özgü hareket ve becerileri o yaş düzeylerinde gerçekleştirmeleri gerekir. Bunun aksi yaş düzeylerinin üstündeki hareket ve becerileri gerçekleştirmelerine yönelik gerçekleştirilen eğitim etkinlikleri sağlıklı eğitim etkinlikleri değildir. Aynı şekilde yaş düzeylerinin altındaki eğitim etkinlikleri de, zararlı olmasa da yararlı olmayacağı için zaman kaybı anlamına gelmektedir.
Çocuklar için ideal eğitim düzeyi, çalıştıklarında başarabilecekleri ölçüde yeni kazanımlar elde etmelerine yol açan etkinliklerdir. Bu bağlamda futbol altyapı eğitiminde ne zaman öğretilmeli sorusunun cevabı "o yaşın gerektirdiği zaman" şeklindedir.
Futbol oyunu her yaşta aynı oyun değildir. 8-9 yaş grubunun oynayabileceği futbol oyunu ile 10-12 yaş grubunun gerçekleştirebileceği futbol oyunu aynı değildir ve aynı olmamalıdır. Öyleyse futbol oyunu aynı olmayacaksa, oyunların içindeki, top ile ilgili hareketlerin çeşitliliği ve beceri düzeyi de olmaması gerekir.
Futbola ilişkin tüm davranışları giderek artacak (çoğalacak) çeşitlilikte ve giderek artacak beceri düzeyine göre planlama gereği yaş gruplarını gündeme getirir. Futbol oyunu bu yaş gruplarına göre değiştirilir, dönüştürülür ve ana karakterini yitirmeden yeniden üretilirse ne zaman öğretileceği ile ilgili bir sorun kalmayacaktır. Bu yaş grupları daha önce de değinildiği üzere; 8-9, 10-11(12), (12)13-14, ve 15'li ve sonrası yaş gruplarıdır.

Bkz: İsmail Topkaya "Gelişim Psikolojisi Işığında Futbolda Altyapı Eğitimi" Spor Kitabevi ve Yayınevi, Ankara, 2013.


5 Ara 2012

Futbol, Takım Oyunu, Altyapı Eğitimi ve "Pas"ın Yüceliği..




Futbol oyunu öncelikle bir takım oyunudur; takımı oluşturan oyuncuların oyun anında birbirleri ile ilişkilerini sağlayan ve dolayısı ile takım olmalarını gerektiren  tek teknik beceri “pas” tekniğidir. “Pas”  bir takım oyununun var olabilme ön koşuludur.  “Pas” olmazsa takım oyunu ve dolayısı ile takım olmaz.




Pasın dışındaki diğer tüm teknik beceriler bireysel olarak gerçekleştirilebilen beceriler olup, bu becerilerden birisinin gerçekleştirilememesi durumunda takım oyununu ortadan kaldırmaz… Ama “pas” yoksa, takım oyunu ve dolayısı ile takımdan söz etmek mümkün değildir. Futbol bir takım oyunu olduğuna göre, takımın varlığı bu anlamda “pas” becerisinin varlığına bağlıdır. 

Buradan hareketle futbol altyapı eğitiminde temel teknik beceri öğretimleri ağırlıklı olarak “pas” ve pas becerileri formasyonu üzerine kurgulanmalıdır.

Pas, diğer temel teknik becerilerden farklı olarak bireysel olarak gerçekleştirilemeyecek yegane temel teknik beceridir. Bireysel olarak gerçekleştirilmesi mümkün ve anlamlı olmayan pas, mutlaka kendinden başkalarının varlığını gerekli kılar. Bunun biricik anlamı vardır o da "pas"ın olduğu yerde takım oyunu da vardır.   

Görüleceği üzere "pas" demek kollektivizm demektir. Altyapı eğitiminde gerçekleştirilecek etkinliklerde pasın varlığına ve kullanımına ne kadar çok önem ve değer verilirse, ilerde bu şekilde yetişmiş oyunculardan kurulu bir takımın kollektivist oyun anlayışı artar. Bencilliğin ve ilerde bireysel davranışları gerektiğinden fazla gerçekleştirme alışkanlığının daha önceki tek çözümü,  altyapı eğitiminde kazanılacak olan pas alışkanlığıdır.

"Pas" çalışmalarının bireysel olmaması gereği "pas"ın kendi doğası ve karakterinden kaynaklanan bir durumdur. Çünkü pas başka türlü mümkün olamayan bir davranıştır. Bu nedenle pas varsa mecburen takım oyunu ortaya çıkar.. Buradan da takım varsa "pas" yapmalıdır önermesi ve sonucu çıkar.

"Pas" dışındaki diğer tüm temel teknik beceriler ne kadar iyi sergileniyor olursa olsun "pas" yoksa bir anlam ifade etmeyecektir. Çünkü pas yoksa takım duracak,  çark işlemeyecektir. Bu anlamda "pas" diğer temel teknik becerilerin amaca yönelik kullanılabilmesinde de anahtar rol oynar.

Futbol altyapı eğitiminde, futbol kişiliğinin ve karakterinin yapılandırılmasında şut, çalım atma ve top sürme gibi bireysel becerilerin takım adına gerektiği zamanda, gerektiği yerde ve gerektiği kadar sergilenmesi bilinci ve ahlakı sadece söz ve uyarı ile değil sadece "pas" alışkanlığı ile kazandırılabilir. Bu alışkanlık ise altyapı eğitiminde pas’a verilen değer ve önemle mümkündür.

Günümüzde “Barcelona” diye fenomen bir futbol takımı varsa bu “pasın yüceliği” adına bir kanıt ve bir belgedir…

Önemli not; Ancak ne var ki bu kadar önemli ve değerli olan "pas" belli bir yaş düzeyinin altında zorlama ile gerçekleştirilmeye çalışılmamalıdır. Çünkü erken yaşlarda pas zorlaması bireysel yetilerin yeteneğe dönüşmesi imkanını ortadan kaldırıcı bir atmosfer doğurur. Ayrıca pas becerisine geçiş ve pasın yüksek oranda kullanımı "ben" duygu ve düşüncesinden "biz" duygu ve düşüncesine geçiş ile beraber başlamalıdır ki; bu da 12 yaşlardan sonraya tekabül eder...


Bkz: İsmail Topkaya "Gelişim Psikolojisi Işığında Futbolda Altyapı Eğitimi" Spor Kitabevi ve Yayınevi, Ankara, 2013.



Futbol Altyapı Eğitiminde Futbol Oyununun Yaş Gruplarına Göre Evrimi



3-7 Yaş (informal dönem)
Tekmelemeye çalışma aşamasından tekmelemeyi becerebilme aşamasına,
Yuvarlanan bir topun peşinden koşup onu yakalama aşamasından, topu ayakla yakalama aşamasına,
Olduğu yerde duran küçük naylon bir topa tekme atma aşamasından, hareket halinde yuvarlanan naylon bir topa tekme atabilme aşamasına,
Hareket eden lastik bir topu eli ile durdurma aşamasından, ayağı ile durdurma aşamasına,
Ve giderek artan bir doğrulukta tekmeleme aşamalarından ayakla vurma aşamalarına,
Topu yağı ile sadece belli yönlere doğru gönderebilme aşamalarından belli hedeflere doğru gönderebilme aşamalarına
Topu ayağı yerine elini kullanarak taşıma aşamalarından ayağı ile yuvarlayarak taşıyabilmeyi düşünme ve gerçekleştirme aşamalarına...

8-9 Yaş
Naylon ve plastik toplar ile serbest ve özgür ve hareket dağarcığı geliştirme oyunları.

10-11- (12)Yaş
Naylon toptan hafif ağırlıkta meşin toplara, az kurallı futbol oyunları, temel tekniklere giriş ve doğru tekniği oyun içinde fark etmeye dönük oyunlar.

(12)- 13-14 Yaş
Naylon toptan gerçek meşin yuvarlağa ve gerçek futbola geçiş (küçük numara toplardan başlayarak).  Temel teknik becerileri kullanma, yerinde ve zamanında kullanma oyunları. Kurallı oyunlar, çalışma amacına göre kurallandırılmış oyunlar, çalışma hedefi olan oyunlar. Çok özel görev ve beklentilerin olmadığı şekilde mevkilerde kalmayı ve mevkilerin gereği temel görevleri yapabilmeye dayalı futbol oyunları.

15-16 Yaş
Öznel ve gerçek dünyanın futbol oyunları. Taktik oyunlara giriş 

17-18 Yaş
Sisteme dayalı oyunlar, Dizilişlere göre görev ve sorumluluk oyunları.

Bkz: İsmail Topkaya "Gelişim Psikolojisi Işığında Futbolda Altyapı Eğitimi" Spor Kitabevi ve Yayınevi, Ankara, 2013.

Yaş Gruplarına Göre Futbol Altyapı Eğitiminin Ana Hatları

3-6 yaş
Giderek artan çok amaçlı temel hareket becerilerini gerçekleştirme imkanlarının yaratılması gereken dönemler.. Minik ve çok hafif topları giderek artan bir beceri ile “tekmeleme” dönemleri..
(Futbol altyapı eğitimine başlanmamış olması nedeni ile informal dönem).

7 yaş (geçiş dönemi)
Temel hareketleri eksiksiz yapıyor olma dönemi, yerdeki toplara amaçlı tekmeleme/vurabilme dönemi.
(Futbol altyapı eğitimine başlanmamış olması nedeni ile informal dönem).

8-9 yaş
Naylon top, plastik top ile oyunlar oynama dönemi. Futbol teknik beceri beklentilerinin ve başarı ölçütlerinin koyulmadığı topa tekme atmalardan paslara kontrollere, vuruşlara, top sürmelere geçiş dönemi. Ders arası teneffüslerde maç yapma dönemleri... Çocuklar bu dönemde oyunun gereği açısından pas yapar, top sürer, kontrol eder ve şut atar. Bu yapılanları futbol teknik becerilerini yapıyor olma açısından yapmaz.  (Futbol altyapı eğitimine başlanmış olması nedeni ile formal dönem).

10-11 (12) yaş 
Voleybol topu benzeri hafif meşin toplarla futbol oyunları dönemi. Değişik küçüklükte toplarla oynayabilme dönemi,  görsel uyaranlar ile top teması gerektiren oyunlar, etkinlikler dönemi.

 (12) 13-14 yaş
Futbol temel teknik becerilerinin dinamik beceriler şeklinde uygulanabilmesi dönemi, büyüklüğü giderek normale yaklaşacak olan meşin yuvarlağa geçiş dönemi. Temel taktik davranışların oyunlarda kullanılmaya başlanacağı dönem.

15 yaş
Temel Teknik becerilerde çok yönlülük, mükemmellik dönemi. Sahadaki görev bölgelerine  göre teknik ve taktik davranışların kompozisyonu (birleştirilmesi) dönemi.

16 yaş
Teknik beceriler ile taktik görevlerin kondisyonel özellikler ile birleştirilmesi performans amaçlı geliştirilmesi dönemi.




Not; Devam eden yazılarda yaş gruplarına ilişkin bazı ayrıntılara uygulama örneklerine girilecek olup, asıl amacımızın okuyanlarda ve ilgili kişilerde yeni bir ufuk açmak olduğunu anımsatmak isterim (İsmail Topkaya)... 

Bkz: İsmail Topkaya "Gelişim Psikolojisi Işığında Futbolda Altyapı Eğitimi" Spor Kitabevi ve Yayınevi, Ankara, 2013.

4 Ara 2012

Futbol Altyapı Eğitiminde Yaş Gruplarının Genel Görünümleri




Eskiden bir hayli tartışma konusu olan altyapı eğitimine başlama yaşı, günümüzde birkaç ayrıntı dışında netleşmiş gibi görünmektedir. Çoğu kişi altyapı eğitimine başlama yaşının 8 yaş olması gerektiği konusunda hemfikirdirler. Futbola ilişkin doğru ve iyi bir altyapı eğitimi koşulu ile en fazla gelişim sıçramalarının gösterileceği ve gözlenebileceği yaşların 10-12 yaşlar olduğu da söylenebilir. 13-15 yaş grubu ise futbol oyunun gereklerinin birçoğunun yerine getirilmesi ve temel teknik becerilerde ustalaşmanın ve gerçek dünyanın gerçek futboluna yakınlaşmanın dönemi olarak nitelendirilebilir.
8-9 yaş grubu, “temel hareketler becerileri dönemi” olarak adlandırılan yer değiştirme, dengeleme ve nesne kontrolü gerektiren hareketlerini beceri düzeyinde yerine getirilmesi gerektiği dönemdir. Temel hareket becerileri farklı biçimlerde vücudun kullanılmasını ve kontrolünü gerektiren özelleşmiş hareket becerilerine dönüştürürler. Temel hareket becerileri dediğimiz yürüme, koşma, atlama, sıçrama, denge, atma, tutma, vurma gibi hareketler mesafe, hız, ritm ve estetik gibi diğer unsurların da işe karıştırıldığı bir görünüm almaya başlar. Çocuklar bu dönemde spor branşlarına hazırlayıcı oyunlar oynarlar ve bazı spor branşlarını çağrıştıran hareketleri spor branşlarını amaçlamadan yaparlar. Bu dönem genel olarak çocukların ilgi ve yetileri doğrultusunda kanalize edilmeye hazır olma durumuna gelmeye başladıkları dönemdir. Ancak bu kanalize etme asla kesinkes bir spor branşına yönlendirme şeklinde algılanmamalıdır. Bu dönem çocuklarının hareketlilikleri, koordinatif özellikleri onların bir sonraki yaş gruplarında herhangi bir spor branşına yönelik başarılı olabileceklerinin habercisi gibidir.  

Futbol altyapı eğitiminin 8 yaşlarında başlaması demek, çocuk için kesinkes değişmez bir karar vermişlik anlamına gelmemelidir. Çünkü bu yaş futbol eksenli eğitim, öznel bir futbol eğitimi değil, futbol kokan genel hareket becerileri eğitimidir.

Futbol altyapı eğitiminde, futbola devam edilip edilmeyeceği kararının çocuğun kendisi tarafından kendi özelliklerinin farkına varılarak verildiği bir dönem olan 10-11 yaş grubu, başka bir spor branşına yönelebileceği gibi, futbola özgü oyunu taktik uygulamadan hoşlanmaksızın ve algılamaksızın sadece oyun oynamak amacıyla oynar.… Ama bu arada bir çok temel hareket becerilerini futbol oyununa transfer ederler. Tek handikapları ağır toplar, büyük toplar, kaç numara olursa olsun gerçek futbol topları, büyük sahalar, taktik adı altında yüklenen görevler ve elbette “sen şu bölgede oynayacaksın” şeklindeki görevlendirmelerdir. Bu dönemin güzel ve verimli geçirilmesi için bu handikaplardan uzak, daha önce kazanılmış bulundukları hareket becerilerini genel futbol oyununa aktarabilecekleri eğlenceli, özellikle de az kurallı futbol oyunlarıdır.         

12 yaş ise özel bir yaştır. Birçok açıdan 10-11 yaş özelliklerinin sürdürüldüğü, birçok açıdan da 13 yaş gelişim özelliklerinin sergilenebileceği bir geçiş yaşıdır. “Futbolcu olma” kararlılığı, futbol oyunu oynarken kendisinin de fark ederek büyük keyif aldığı “bazı futbol temel teknik becerilerini”  gerçekleştiriyor olmasını algılamaya bağlıdır.   

13-15 yaş grupları ise tamamen futbol teknik becerileri açısından zirveye yaklaşıldığı bir süreç olup, temel taktik davranış gereklerinin yerine getirilmeye çalışıldığı bir dönemdir. Teknik becerilerin durağandan değil dinamik formlarda kullanımının sağlanması gereken bir süreçtir.

16-17 yaşlar ise teknik becerilerin kondisyonel özellikler ile performansa dönük kullanıldığı, taktik açıdan ise, saha içi gereklerin ve bölgelere özgü davranışların yerine getirildiği bir süreçtir.  

Bkz: İsmail Topkaya "Gelişim Psikolojisi Işığında Futbolda Altyapı Eğitimi" Spor Kitabevi ve Yayınevi, Ankara, 2013.

OYUN ALANLARININ YAPISI VE UYARAN İLİŞKİSİ

Oyun alanlarındaki, kazaya sebep olma olasılığı olan nesnelerin kaldırılmasına yönelik eğilim, diğer bir açıdan bakıldığında çocukların sab...