23 Kas 2012

Türkiye'de Futbol Altyapı Eğitimi Başarısız mıdır?



Bu soruya genel olarak verilebilecek cevap ne yazık ki “evet”tir…

Türkiye’de uzun bir sürçten bu yana “altyapı” ve “altyapı eğitimi” kavramının, içeriğinin ve  organizasyonlarının olduğunu biliyoruz. Gerek federasyon ve gerekse kulüpler düzeyinde bu çalışma ve organizasyonların gerçekleştirilmekte olduğu herkesin bilgisi dahilindedir.

Peki tüm bunlara karşın durum nedir?

Eğer bir ülkede futbol altyapısından ve altyapı eğitiminden uzun zamandan beri söz ediliyor ama buna karşın altyapı ve altyapı eğitimi konusunda önemli bir düzeye gelinemiyorsa o ülkede altyapı eğitimi başarılı olarak nitelendirilemez… 
Dolayısı ile Türkiye futbol potansiyeli ve sahip olduğu olanaklara rağmen, ona yakışan düzeyde bir "altyapı" ve "altyapı eğitimi" kalitesi ve üretkenliğine sahip olamamıştır…

Altyapı eğitimi konusunda başarı ölçütleri bellidir;
Kulüpler ölçeğinde bir tek ölçüt vardır o da; Bir kulübün A takımında oynayan oyuncularının çoğunun altyapıdan gelmiş ve geliyor olmasıdır… Diğer önemli bir ölçüt ise; uluslar arası standartta oyuncu yetiştirmeyi başarabilmiş ve başarmaya devam ediyor bulunmaktır.  
Ulusal anlamda başarı ölçütlerine bakıldığında ise; Genel nüfus oranı ile altyapıda yer alan çocuk nüfusu oranı arasındaki ilişki ile çok daha önemlisi altyapıda futbol eğitimi almakta olan çocuk oranı ile yetişen yıldız futbolcu oranı arasındaki ilişkilerdir…

Bu anlamda en canlı örnek Almanya’dır… Almanya’da yer alan Türkiye vatandaşı nüfusu ile yine Almanya’da kulüplerin futbol altyapılarında eğitim alan Türk vatandaşı çocuk nüfusu ve Almanya ulusal ligi ile uluslar arası liglerde oynayabilecek düzeyde yetişmiş Tür vatandaşı futbolcu sayısı karşılaştırıldığında TÜRKİYE’DE ALTYAPI VE ALTYAPI EĞİTİMİ başarılıdır demek mümkün değildir…

Türkiye’deki futbol nüfusu (futbola olan talep), futbolun sahip olduğu ekonomi ve coğrafi özelliklerin yeterliliği gibi çok önemli ön koşullar yerine gelmişken sahip olduğumuz ve yarattığımız futbol altyapısı ve altyapı eğitimi olması gereken düzeyde değildir.

Futbolda altyapı için öncelikli iş, ulusal düzeyde bir altyapı modeli oluşturmaktır. Devamında yine ulusal ölçekte bir futbol anlayışına(futbol ekolüne) karar vermek gerekir. Sonraki aşama ise bir eğitim modeli ve yaklaşımının belirlenmesidir.
Ve tüm bu aşamaların anlamlı ve yararlı olmasını sağlayacak aşama ise karar verilen futbol anlayışını çocukların yaş düzeylerine göre planlayabilecek "altyapı eğitimi öğretim programı" aşamasıdır... 
Artık bundan sonraki iş öğretim programının uygulanması ve süreç meselesidir... Aslında işin mutfağı ve asıl emek gerektiren iş buradadır...

Bkz: İsmail Topkaya "Futbolda Altyapı Eğitimi" Paradigmaakademi Yayınevi, Edirne, 2015.

21 Kas 2012

Genelde Spor, Özelde ise Futbol Altyapı Eğitiminde Genel Eğitim Sorunları



Futbolun daha popüler bir spor branşı olması nedeni ile öne çıkan "altyapı" kavramı ve eğitimi aslında tüm spor branşları için geçerli olan bir alandır.

Çocukların "performans sporcusu" ya da "yarışmacı sporcu" olmadan önceki eğitim süreçlerini ifade eden (=etmesi gereken) altyapı eğitimi, aslında ideal anlamda "gelişim dönemlerine uygun spor uğraşısı" demektir... Yazının başlığını oluşturan "Genelde Spor Özelde Futbol Altyapı Eğitiminde Genel Sorunlar" işte tam burada başlar... Yani; "gelişim dönemlerine uygun olmayan spor uğraşılarında....


Çocuklar Açısından ve Genel Olarak Altyapı Eğitiminde Yaşanmakta Olan "Eğitim" Sorunları; 

1- Gereken yaş dilimlerinde alt yapı eğitimlerine başlamamış/başlayamamış olmak,
2- Yaş dilimlerine (yaş düzeyine) özgü eğitim alamıyor olmak,
3- Eğitim psikolojisinde "kritik dönem" diye adlandırılan YAŞ DÖNEMLERİNE ÖZGÜ GELİŞİMLERİNİN çok iyi değerlendirilmemiş ya da değerlendirilememiş olması, 
4- Yaş dilimine uygun, gelişim özelliğinin gerektirdiği uygun olmayan saha, malzeme, araç ve gereçler ve çalışma sürelerinden oluşan eğitime tabi tutulmuş olmak,
5- Altyapı eğitimi sürecinde çok çabuk gelişim göstermesi gerektiği baskısı altında bulunuyor olmak, 
6- Kişisel gelişim özelliklerinin göz ardı ediliyor olması ve yaratıcılığa izin verilmiyor olması,
7- Ben ve biz algısına dayalı çalışmaların "takım olma" algısına dayalı, paylaşımcı anlayışa  yeterli ve yeterince değer verilmiyor oluşu,
8- Yarışma amaçlı çalışmaların kazanan ve kaybeden ağırlıklı olarak yürütülüyor olması,
9-  Eğitim sürecinde "kendini önemseme ve değerli bulma" algısının "diğerlerinden üstün olma" algısıyla karıştırılmış olması.  
10- Ve empati yapamayan, rol-model olmaktan uzak, altyapı eğitimciliğini basamak kariyer olarak gören  (yarışmacı, düzensiz, hırçın, pasaklı, spor yapmayan, zararlı alışkanlıkları olan, kendini beğenmiş, beceriksiz, kendini ifade edemeyen v.b.)  eğitmen davranışlarına maruz kalma,
11- Alt yapı eğitiminin bir felsefesi, modeli ve eğitim yaklaşımının olmamasından kaynaklanan ve bir türlü kurumsallaşamayan altyapı süreci dolayısı ile  bir türlü oluşturulamayan bir oyun anlayışı.

Not: Sonraki yazılarımızda özellikle sitemizin de içeriğini oluşturan "futbolda altyapı eğitimi" ne ilişkin çok önemli gördüğümüz bilgileri, öğretim becerilerini ve özellikle altyapı eğitiminde olmazsa olmaz diye düşündüğümüz bazı püf noktaları paylaşmayı sürdüreceğiz.



Bkz: İsmail Topkaya "Gelişim Psikolojisi Işığında Futbolda Altyapı Eğitimi" Spor Kitabevi ve Yayınevi, Ankara, 2013.



20 Kas 2012

Genel Olarak Altyapı Eğitimi Felsefesi Nedir?


Altyapı eğitimi denilen olgu; yaşama dair edinilmiş / kazanılmış tüm öğrenmelerin dayandığı öncellerdir. Yaşam sürecindeki herhangi bir andaki sahip olunan mevcut tüm bilgi, beceri ve duyguların temelleri ve gelişimleri önceki süreçler ve bu süreçlerdeki kazanımlar ile (o anlar ile) ilgilidir.

Örneğin bir kişinin şu andaki konuşma bilgisi, yeteneği ve yeterliliğinin önceli; o kişinin sesleri, heceleri, kelimeleri ve cümleleri zamanında ve gelişim düzeyine uygun öğrenmiş olmasıdır.

Sesleri, heceleri, kelimeleri ve cümleleri sonradan da öğrenerek konuşabilmek mümkündür ama asla bu düzey anadil seviyesinde olamayacaktır (İstisnalar hariç).

Kısaca altyapı eğitimi; sonradan gerekenler ve gerekecek şeyler için ön koşulları yerine getirmektir.

Altyapı eğitimi asla, sonradan gerekenleri ve gerekecek şeyleri önceden öğrenmeye/yapmaya başlamak değildir.

Sporda özellikle de futbolda altyapı kavramına ve sürecine baktığımızda görünüm bu anlamda endişe verici boyutlarda olumsuzluk arz etmektedir.

Bunun nedeni yukarıda da altını çizerek vurguladığımız gibi “altyapı eğitimi” algısının sadece “her şeye küçük yaşta başlamak” şeklinde algılanıyor olmasıdır.

Evet… “küçük yaşta başlama/başlatma” algısı doğrudur fakat, bu her şeyi küçük yaşlarda gerçekleştirmeye başlama şeklinde bir algı olmamalıdır. Altyapı kavram ve sürecinde oluşması gereken doğru algı ve anlayış “küçük yaşta başlama/başlatma”nın “küçük yaşın gerektirdiği ve elverdiği” düzey ve içerikte olması gerektiğine ilişkindir.

Altyapı eğitimine diğer bir ifade ile “ön yapı”, “temel yapı” diyenler de vardır. Ancak “altyapı eğitimi” anlam yeterliliği ve içeriği bağlamında oldukça yeterli ve ifade etme açısından tatmin edici bir kavramdır. Ayrıca temel yapı ve gelişim yapı çalışmalarını içine alıyor olması bakımından da anlamlı bir kavramı ifade etmektedir.

Kimilerine göre ise, altyapı kavramı kentleşme ile ilgili bir ifade olup başka yerlerde özellikle de eğitim alanında kullanılmamalıdır. Kimilerine göre ise, “altyapı” kavramı sosyolojik bir tanımlamanın ifadesidir ve Marksist terminolojide yer alan bir kavram olup, spor temel eğitiminde bu kavram yerine başka kavramlar kullanılmalıdır.

Sonuç olarak “altyapı eğitimi” bir şeyi yapmaya hazır olmayı içerse de, daha doğru bir ifade ile “bir işi yapmanın yaş düzeyine uygun gereklerini kazanmak ve kazandırmaya yönelik eğitim eylemleri sürecidir.

Yaş düzeyine uygun gerekler yerine getirildikçe başka gerekleri yerine getirme ihtiyacı ilişkisi altyapının kendisini oluşturur.


Bkz: İsmail Topkaya "Gelişim Psikolojisi Işığında Futbolda Altyapı Eğitimi" Spor Kitabevi ve Yayınevi, Ankara, 2013.

OYUN ALANLARININ YAPISI VE UYARAN İLİŞKİSİ

Oyun alanlarındaki, kazaya sebep olma olasılığı olan nesnelerin kaldırılmasına yönelik eğilim, diğer bir açıdan bakıldığında çocukların sab...