11 Şub 2017

SOSYAL ETİKETLEME NEDİR?

EĞİTİMCİLERİN VE ANTRENÖRLERİN ÇOCUKLARI "ETİKETLEME" YANLIŞLARI ÜZERİNE...

Anlaşılır ve basit bir tanımlamayla etiketleme çocukların herhangi bir özellik aracılığı ve amacıyla nitelendirme amaçlı sınıflandırılması veya kategorileştirilmesidir.

Çalışkan, tembel, yalancı, dürüst, akıllı, güzel, çirkin, kısa, şişman gibi daha bir çok sıfat ile günlük hayata ilişkin etiketlemeler bilindik olan yanlış etiketleme uygulamaları olsa da, bizim için "etiketleme" konusu çok daha hassas ve önemli bir konudur.

Çocuklar veya ergenler etiketleme konusunda hassas olurlar. Yanlış ve gereksiz etiketlemeler onları kimlik ve kişilik gelişimi açısından olumsuz etkileyebilir.
Nasıl?
Koyduğunuz etiket neyse kendini öyle görmeye ve algılamaya başlar. Bu kendi farkındalıklarını ve diğer özelliklerin görmeyi ve algılamayı engelleyebilir.

Koyulan veya uygun görülen etiket neyse ona göre yaşama eğilimi içine girebilir. Bu gelişimi engelleyen bir durumdur.
Spor alanında özellikle altyapı eğitimlerinin temel eğitim ve gelişim eğitimi dönemlerindeki çocuk ve ergenlerin antrenörler tarafından etiketlendikleri sıkça yaşadığımız bir durumdur.

Etiketleme bazen motivasyon unsuru olabilir ama çokça da kendini kısıtlama ve tek yönlü davranmaya ve geliştirmeye yönelten sonuçları olan bir eğitim davranışıdır.

Örneğin;
1. "Çok kuvvetlisin" etiketlemesi, geleceğe yönelik teknik futbolcu olmayı engelleyecek, bedenini kullanma eğilim yaratabilecek bir etiketlemedir.
2. "En çok koşan oyuncu" etiketlemesi sadece dayanıklılık temelli bir futbolcu olmaya itecek olan bir etiketlemedir.
3. "Savunma oyuncusu" veya "bundan iyi savunma oyuncusu olur" etiketlemeleri çocuğun ve ergenin kendini orta alan ve forvet olma özelliklerini sınamasını ve geliştirmesini engelleyecek bir etiketlemedir.
4. Çocuğu devamlı belli bir bölge veya mevkide oynatma davranışı da bir etiketlemedir.

Etiketleme, çocukların ve ergenlerin özelliklerini daha da arttırmayı ve geliştirmeyi sağlayan bir yaklaşım olmamaktadır.

Özel durumlarda ve bazı zamanlarda olumlu işlevleri olsa da, yanlış kullanımlarda olumsuz etkileri fazla olan, olumsuz bir eğitici davranışıdır.

Örneğin altyapı temel eğitim ve gelişim eğitimi dönemlerinde çocuklar mevki oyuncusu olma açısından netleşmemiş ve netleştirilmemiş olmalıdırlar. Dolayısıyla bir çocuğa "forvet oyuncusu" etiketlemesi yerine "forvet de oynayabilirsin" önermesi daha sağlıklı ve daha doğru bir yaklaşımdır.

"YETENEKSİZ" KAVRAMININ YANLIŞ ve OLUMSUZ KULLANIMI

Çocuklara ve erişkinlere yönelik "yeteneksiz" kavramının kullanımı doğru bir kullanım değildir.
Çocuklara ve gençlere yönelik "yeteneksiz" değerlendirmesi insani açıdan doğru olmadığı gibi, bilimsel açıdan da doğru değildir.

Neden?

Çünkü; Bir işi gereği ya da istendiği gibi yapamamak "yeteneksizlik" ile açıklanacak bir durum değildir. Bu ancak "beceriksizlik" ile açıklanabilir.

Bir işi gereği veya istendiği ölçüde yapamıyor olmak ya çalışmama ile ya da yeterince çalışmama ile ilgilidir.
Kimse yeteneksiz değildir.

Çalışan herkes her konuda belli bir beceriye ulaşır.

Ama çalışmayan herkes çalışmadığı konularda beceriksizdir.
Lakin çalıştığı halde bazılarına göre daha az becerikli olma durumu ise yeteneksizlik ile değil, o iş ile ilgili yeteneği/yeterlilikleri oluşturan yetilerin genetik olarak az gelişmişliği ile ilgilidir.

Yetenek bir işi yapabilme yeterliliğidir.
Her insanda, her işi belli ölçülerde yapabilecek yetenek mevcuttur.
Kullanıldığında her insan her konuda belli bir beceriye ulaşır.
Çünkü beceri yetenekleri kullanma eğilimi, çabası, mücadelesi ve isteğidir.
Eğer yetenekler ile ilgili beceriler eşleşirse ortaya çıkan sonuç mükemmel verimlilik olur.

Sonuç olarak bir kişinin yetenekli olup olmadığını ölçen alet ve test yoktur.
Ama becerilerini ölçen alet ve testler vardır.

Bazı çocuklar, gençler hatta büyükler eğer zamanında uygun imkan ve fırsatlar ile buluşmuş olsalardı, çoğu becerikli kişilerden daha becerikli hatta mükemmel derecede yetişmiş olmaları mümkündü.
Ne şansızlıkları yeteneklerini kullanma imkanı ve fırsatı olmamış olmalarıdır..

Özetle kimse yeteneksiz değildir.
Ama herkes yeteneklerini sınama, geliştirme ve kullanma imkanı ve fırsatına eşit olarak sahip değildir.

ÇOCUKLARDA "OLUMLU TUTUM" GELİŞTİRMEK

Bütün öğrenmelerin altında ve içinde olumlu tutum oluşturma diye tanımladığımız "istek" vardır. İstek olmadan hiç bir şey amaçlandığı gibi öğrenilemez.

Eğitimde özellikle çocuklar için geçerlidir ama gençler ve büyükler içinde aynı şey söz konusudur; Bir işi, bir hareketi veya bir beceriyi gerçekleştirme isteği, gerçekleştirme ile sonuçlanırsa o işe, o harekete veya o beceriye karşı "olumlu tutum geliştirilir".

Olumlu tutum geliştirmek demek, kişinin herhangi bir şeye karşı kendisini iyi, yakın, yeterli ve mutlu hissetmesi demektir.

Olumlu tutum geliştirilen şey, her neyse;
1.Onunla ilgili her şeye karşı olumlu duygu besleme devam eder,
2.Onunla ilgili daha fazla çalışma isteği gelişir,
3. Onunla ilgili daha fazla şeylere sahip olma isteği artar,
4. Ve en önemlisi o şey neyse o, yaşamın en önemli, değeri haline getirilir.

Sonuç olarak eğitimde çocuklar başta olmak üzere insanlara bir işte, bir harekette, bir beceride gerçekleştirmeyi sağlamak demek onun hayatını olumlu etkilemek demektir.

Altyapılar çocukların olumlu tutum geliştirmesi gereken yerlerdir. Ya da öyle olmalıdır.

OYUN ALANLARININ YAPISI VE UYARAN İLİŞKİSİ

Oyun alanlarındaki, kazaya sebep olma olasılığı olan nesnelerin kaldırılmasına yönelik eğilim, diğer bir açıdan bakıldığında çocukların sab...