30 Eki 2019

Futbolda eğitiminde asimetrik ve simetrik kavramları ve pratiği üzerine

Simetrik düz/doğrusal olanı, asimetrik düz/doğrusal olmayanı ifade eden kavramlardır.
Sporda ve özellikle futbolda çok kullanılır.

Futbol genelde asimetrik bir oyun olarak tanımlanır. Oyunlar genelde düz/doğrusal olmayan bir şekilde oynanır.

Çünkü futbol oyununda pozisyonlar gereği top ile veya topsuz bir çok zik zak hareket etmeyi ve yer değiştirmeyi gerektirir...

Ama işte bu doğru ve bu gerçek, yani futbolun asimetrik harekete dayalı bir oyun olduğu düşüncesi, futbol oyun gelişimi adına önemli problemlerden birisini de oluşturur.

Bugün futbolcuların bireysel oyunculuk özelliklerine bakıldığında, sayısı hiç de az olmayan futbolcunu top ile kesintisiz, top ile akıcı, top ile hızlı, top ile süratli, yani top ile simetrik hareketlilik özelliğinin yeterli düzeyde gelişmemiş olduğunu gözlemleyebiliyoruz.

Oysa futbol sadece bir bölgede oynanan, pasa dayalı, set oyunu ile gerçekleşen bir oyun değil. Kaldı ki set oyununda dahi top ile simetrik içeriye veya çizgiye kat eden oyuncuların gereği ve önemi belli.

Dahası geçiş oyunlarında olsun, sahayı geniş kullanmaya yönelik olsun, karşı atak oyunlarının birçok pozisyonunda dikine oyunda ihtiyaç duyulan oyuncu özelliklerinden birisi de top ile simetrik hareket eden, yani top ile akıcı, kesintisiz ve süratli oynayabilme becerisidir.

Hareketleri sonlandırmada, örneğin dripling sonrası orta yapmada kesintisiz ve akıcılık özelliği de yine simetrik oyun gelişimi de doğrudan ilgilidir. Dripling hızında bir kesinti olmadan ve orta yapma veya top kesme akıcılığı önemli oyunculuk özellikleri ve meselelerinden birisidir.

Özetle futbol oyunu sadece asimetrik bir oyun değil, aynı zamanda simetrik bir oyundur...
İyi oyuncular top ile hem asimetik ve hem de simetrik oyunu oynayabilme özelliğine sahip oyunculardır.
Futbol eğitimlerinde son yılların modası ve elbette gereği kısa pas ve dar alan oyunları üzerine şekillenmiş olsa da bir futbol takımının oyun şekli sadece bu anlayış olamaz. Dolayısıyla oyuncu özellikleri de sadece bu özelliklere dayanmaz.

Özetin özeti; Çocuklar zaten 10 yaşlarına kadar karakterleri ve gelişim özellikleri gereği düz oynarlar. Bırakın oynasınlar.
10-12 yaş top ile ilişkili becerilerde öneli bir yaş grubudur. Top ile ilişkili akıcı ve kesintisiz oyunculuk özelliğini de bu süreçte kazandırmaya çalışmalıyız.
Dahası çocuklarda sürat özelliğinin sıçrama yaptığı yaşlar sözünü ettiğimiz yaşlardır. Top ile sürat ve simetrik oyun özelliğini bu süreçlere denk getirmeliyiz. İlerleyen yaşlarda ise akıcılık ve kesintisiz hareket akıcılığını süratle birleştirmeye çok özen göstermeliyiz.

Top ile birlikte hareket ederken süratli olma, topu alırken veya verirken sürati ve hareket hızını kesmeme konusu en önemli altyapı eğitim çıktılarından birisi olmalıdır.

Üstyapılarda yer alan bazı oyuncuların en büyük eksikliklerinden birisi de budur. Topu verirken veya alırken akıcılığın kaybolması ve hareket hızının kesintiye uğramasıdır.

Futbol oyununda yön değiştirme, dönme başka bir şey, topu alırken veya aktarırken yavaşlama zorunluluğu hissetme başka bir şeydir.

Pozisyon oyunlarında hareket hızı ve akıcılık son derece önemlidir.

Gelişim sürecinde hareket eğitimi ve oyun eğitimi

Çocuklarda 12 yaşlarına kadar futbol eğitimini "genel hareket becerileri" ve "futbol ile ilişkili hareket becerilerini "çocuk-top ilişkisi" üzerine inşa etmek daha doğrudur.

Çünkü 12 yaşına kadar eğitimin asıl amacı çocukta "top ile ilişkiyi" geliştirmektir. (Ama bu ifade çocukların aynı şeyi yüzlece kez tekrar etmeleri ve durağan (statik) teknik çalışma yapmaları anlamına gelmelidir).

Çocukların 12 yaşlarından itibaren futbol eğitimlerinin genel içeriğini ve niteliğini "oyun gelişimi ve oyun becerileri" oluşturmalıdır.

Bunun için oyunun bütün unsurlarına odaklanmak gerekir. Oyun sahası, oyun sahasındaki tüm oyuncular ve hareketlenmeler.

Çünkü 12 yaşlarından itibaren düşünsel gelişime paralel olarak oyunun ne olduğu, nasıl oynanması gerektiği algısı ve anlayışı değişmeye başlar.

Çocuklarda bu yaşlardan itibaren oyun ile ilgili formasyon, oyunun kesintisi ve amaca yönelik gerçekleşmesi için, top ile oynayan oyuncu kadar, topun aktarılacağı diğer oyuncuların saha içinde konumlanmaları üzerine inşa edilmeye başlar.

Dolayısıyla,
1. Top ile ilgili becerilerini geliştirmek için verilecek eğitim içerikleri ve uygulamaları başka,
2. Oyun ile ilgili becerileri geliştirmek için verilecek eğitim içerikleri ve uygulamaları başkadır.

Ama bunlar birbirinden bağımsız, ayrı ve farklı şeylermiş gibi anlaşılmamalı ve bu şekilde planlanmamalıdır.

Yapılması gereken tek şey 12 yaşlarına değin topa odaklı ve top ile ilişkili hareket beceri temeli etkinlikler üzerinden, daha sonraki süreçte ise "oyun formasyonu" ve becerileri temel üzerinden "gelişim için eğitim planlamasıdır".

PAS EĞİTİMİNDE ASIL VE TEMEL OLAN ŞEY NEDİR?

Çocuklara pas vermeyi ve pas verme becerilerini geliştirmeden daha çok, pas almayı ve pas almak için yapması gereken davranışları öğretiniz..

Çünkü oyun devamlılığı pas vererek değil, asıl olarak pas alarak devam ettirilebilir.

Oyunun akıcı ve amaca uygun devam etmesi için topun başkasına aktarılması gerekir. Topun aktarılması için topun aktarılacağı kişi seçeneklerinin çok olması önemlidir. Ama çok daha önemlisi topun aktarılacağı en iyi bir seçeneğin mutlaka var olmasının sağlanmasıdır.

Biz daha çok pas verene odaklanan bir eğitimi tercih ederiz. Bunun nedeni oyuncuya değil daha çok topa odaklandığımız ve top kimdeyse ona odaklandığımız içindir.

Oysa oyun, topa sahip olmayanların konumları, hareketlenmeleri ve sürekli seçenek oluşturmaları ile devam eder ve asıl farkı bu yaratır.

Not: Yazıdan pas'ın ve pas öğretiminin önemsiz olduğu sonucu çıkarılmamalıdır.

Yazının teması, ne kadar muhteşem pas verme becerisine sahip olunursa olunsun, pası alacak birisi olmayınca o muhteşemliğin işe yaramayacağı ve oyun kurgusunun sağlanamayacağı üzerinedir..

Not:

"Pas verme becerisi teknik çalışmadır. Pas alma becerisi alan farkındalığını içinde barındıran hareket eğitimidir.
Futbolda alan farkındalığı ile uygulama eğitimleri ne yazık ki dolaylı olarak gerçekleşmektedir. Oysa alan farkındalığı çalışmaları dolaylı değil doğrudan amaçlanan eğitim çalışmaları olmalıdır.

ÇOCUK GELİŞİMİNE DAİR KISA BİR NOT

Çocuğu önemserseniz o da sizi önemser.
Bütün olumlu ve güzel şeyler önemseyerek başlar.
Çünkü önemsemek, ardından değer vermeyi ve değer görmeyi getirir.

Önemsenmenin ve önemsemenin yaşı olmaz.
Her insanın her yaş döneminde önemsenmeye ve değer görmeye ihtiyacı vardır.

Önemsenmeyen ve değer görmeyen çocuklar önce "olumsuz benlik algısı" duygusu ile karşılaşırlar. Bu devam ederse ve sistematik hal alırsa "olumsuz kişilik" inşası başlar.

Olumsuz kişilik inşası ve yapısı demek, yaşamda her şeyin kendisine karşı olduğuna inanmaya başlamak demektir. Bu tür kişilik yapılanması beraberinde her yolu mubah gören bir yaşam biçimi oluşturmaya başlamak demektir.

Aile, okul ve spor hayatında çocukları şımartmadan ve kendilerini başkalarından üstün görmelerine neden olmadan önemsemek ve değer vermek gerekir. Çocuklara vereceğimiz en büyük ve en değerli eğitim budur.

Bu yaklaşıma özellikle spor alanlarında ve altyapı eğitim süreçlerinde çok ihtiyacımız var. Çünkü sporda becerikli çocukların bir müddet sonra şımarmaya başladıklarını ve kendilerini arkadaşlarından üstün görmeye başladıklarını görüyoruz.

Bu yaklaşım aynı zamanda onların daha iyi birer sporcu olmalarını da kolaylaştıracaktır.

Unutmayınız, kendini farklı görmek, ayrıksı görmek başka, kendini üstün ve ayrıcalıklı görmek başka bir şeydir.

Farklılık demek, üstünlük kurmak, egemen olmak ve ayrıcalıklı yaşamak demek değildir.

Farklılık özellikli olmak, özellikli olmak farklı olmaktır. Ama bunların hiçbirisi insan olmaya ve yaşamın eşit insanları olmaya engel değildir.

EKOLLERİN OLUŞUM SÜRECİNE DAİR BİR KAÇ NOT

Toplumsal kültürde yalan varsa, şiddet varsa, taciz varsa, adam kayırma ve ayrımcılık varsa, toplumsal kültürün yansımalarından birisi olan futbolda da bunlar bir şekilde vardır.

Çünkü futbol diğer yaşam alanlarından ve davranışlarından bağımsız değildir. Dahası futbol tüm sosyal sınıflara hitap eden bir etkinlik olması sebebiyle, toplumsal kültürü en iyi yansıtan spor dalıdır.

Bir ülkenin yaşam biçimi, yönetim biçimi ile o ülkenin sporu ve özellikle de futbolu arasından anlamlı bir ilişki vardır.

Burada "ekol" meselesine gelirsek;

Her şeyden önce ekol denilen şey toplumsal kültürden bağımsız bir şey değildir.
Dolayısıyla futbolda ekol de toplumsal kültür ile atbaşı giden bir nitelik taşır.

Ekol bir işi yapma biçimindeki ulusal, coğrafi, sosyal ilişkiler ve üretim-tüketim ilişkilerinden doğan bir karakter ile oluşur.

Eğer ulusal, coğrafi, sosyal, sınıfsal, ve üretim-tüketim ilişkilerinin ortak bir çıktısı olan karakteristik yapı eğer bir birikim oluşturmuşsa ekol ortamı ve koşulları da oluşmuş demektir. Aksi halde "ekol" de oluşturamazsınız.

Spor ve özellikle futbola bakarak genellikle toplumsal kültürünüzü, toplumsal kültürünüze bakarak da futbolunuzu tahlil edebilirsiniz.

Ekol işte tüm bu birikimlerin ortaya çıkardığı "toplumsal stil" dediğimiz kendine özgülüğü bir alana yedirmek, transferini sağlamak veya şekillendirmek demektir. Ekol süreç içinde birikimlerin karakteristiğe, o karakteristiğin oyuna yansıtılmasıyla ortaya çıkar.

"Hadi futbolda ekol olalım" diye bir şey yoktur.
Önce futbolda birikiminiz ve o birikimlerin ortaya çıkacak bir karakteristik yapınız ve karakteristiğin oyununuza yansıtılmış olmasını sağlamanız gerekir.

Ekol "toplumsal stil" olarak tanımlanabilir.
Stil bilindiği üzere bir işin, davranışların veya hareketlerin kişiye özgü gerçekleştirilmesi iken, ekol bir işin topluma özgü, halka özgü, coğrafyaya özgü gerçekleştirilebilme ve kabul görmesidir.

Bu işin başlangıcı nedir derseniz, herhangi bir alanda o alan ile ilgili ilgili bir kişiliğinizin olmasın ile başlayan bu süreç, o kişiliğin kimliğe dönüşmesi ile devam eder.

Ardından stiller oluşturabilme gelişim düzeyi ile o alanda yaygınlaşma ve örgünleşme ile tamamlanır ve sürdürülebilir olursa sonuç ekol olma ile tamamlanır.

6 Eki 2019

Futbol Eğitimi, Futbol Oyun Eğitimidir


"Futbol Eğitimi" demek, aslında "Futbol Oyun Eğitimi" demektir.
Dolayısıyla "insan ve oyun" ilişkisine dair ne varsa ve ne olması gerekiyorsa, futbol eğitimi de o olmalıdır.

Ama bu eğitim felsefesi ve yaklaşımına ilişkin eğitim uygulamasını, "at topu oynasınlar" şeklinde basit görmemek, ve bir eğitim pratiği haline dönüştürmemek önemlidir.

Peki ne yapmak ve nasıl yapmak gerekir;

1. Bölümlendirilmiş oyun eğitimi,
2. Kısmi oyun eğitimi,
3. Modüler oyun eğitimi,
5. Pozisyon oyun eğitimi,
6. Kurallı oyun eğitimi,
7. Amaçlı oyun eğitimi,
8. İhtiyaca göre oyun eğitimi,
9. Probleme göre oyun eğitimi,
10. Ve bütünsel oyun eğitimi gibi oyun öğretim biçimleri, yöntemleri ve uygulamaları ile yapmak gerekir.

Tekniğin, temel ve genel taktiğin, biyo-motor ve kondisyon eğitiminin yaşa ve gelişim düzeyine göre söz konusu oyun eğitimlerine transfer edildiği veya yedirildiği bir "futbol oyun eğitimi" en ideal "futbol eğitimi" olsa gerektir...

OYUN ALANLARININ YAPISI VE UYARAN İLİŞKİSİ

Oyun alanlarındaki, kazaya sebep olma olasılığı olan nesnelerin kaldırılmasına yönelik eğilim, diğer bir açıdan bakıldığında çocukların sab...