8 Şub 2015

Türkiyede Oynanan Futbolun Sorunu Müsabaka İçindeki Koşu Mesafesi Yetersizliği midir?




Eğer üstyapılarda oynanan Türkiye futbolunun temel sorununu ya da eksikliğini bir müsabakadaki koşu mesafesini yetersizliğine bağlarsanız, sorunun çözümünü de bulmuşsunuz demektir.

Bu durumda geriye hiç bir dert ve sorun kalmaz. Dertler de, sorunlar da bitmiş olur. Futbolunuzu uluslararası arenada üst düzeylere taşıyıverirsiniz...
Lakin durum hiç de öyle değildir.

Son günlerde başta Türkiye Futbol Direktörü olmak üzere bazı teknik adamlardan ısrarla ve bu konuyla ilgili ifadele duymaktayız.

Somut olarak söylenen şudur; Türkiye'de oynanan maçlarda futbolcuların maç süresince kat ettikleri mesafe, Avrupalı oyuncuların çok gerisindeymiş. Dolayısıyla bu sorunun giderilmesi Türk futbolu açısından çok önemli ve gerekliymiş. Bunun çözümlenmesi gerekirmiş.

EĞER GERÇEKTEN TÜRK FUTBOLUNUN SORUNU BUYSA BUNUN ÇÖZÜMÜ ÇOK KOLAYDIR.

Oyuncuların kısa, orta ve uzun mesafe ile ilgili koşu dayanıklılıklarını ÜST DÜZEYE ÇIKARACAK atletik kondisyon antrenmanlarına ağırlık verirsiniz, futbolcular da bir müsabaka süresi içinde 12-15 km. mesafe kat edecek düzeye ulaşırlar.

Bu çözümlenmeyecek bir sorun değildir. Evet koşu mesafesi azlığı önemli bir dezavantaj yaratabilir, ama sizin oynadığınız futbolun temposu, ritme, pozisyon üretkenliği çok koşmayı gerektiren bir teknik ve taktik zenginliğe sahip değilse, futbolcuyu müsabaka boyunca 20 km. koşacak seviyeye çıkarmanız ne kadar anlamlı ve gereklidir?

Benim bir eğitimci olarak endişem;
Çok doğru olmayan bu teşhisin ve tespitin altyapılara yönelik eğitim boyutu açısından vahim sonuçları olacağına ilişkindir.
Eğer Türk Futboluna ilişkin böyle bir teşhiste bulunursanız, birileri de durumdan vazife çıkararak, futbolda altyapı eğitimlerinin bütün içeriklerini atletik kondisyon antrenmanları ile doldururlar. İşte o zaman zaten sorunlu olan TEMEL VE GELİŞİM ALTYAPI EĞİTİM SÜREÇLERİ daha da içinden çıkılmaz eğitim yanlışları ve hataları ile dolar taşar.

Evet, elbette futbol oyununda ve müsabakalarında koşu mesafesi önemlidir. Koşu mesafesinin yüksek oluşunun bir avantaj sağlaması için, koşmanın gerekli olduğu futbol oyun sistemleri ve taktikleri ile örtüşen bir oyun anlayışının ve uygulamanız olmalıdır. Tek başına koşu mesafesi asla bir anlam ifade etmez.

Tıpkı kendi yarı alanında veya rakip pres yapmıyor halde topa sahip olma yüzdesinin yüksek oluşunun, oyun içindeki üretkenlik ve yaratıcılık açısından bir anlam ifade etmiyor oluşu gibi.

Koşu mesafesi amaçlı altyapı eğitim çalışmaları top ile ilişkili becerileri gelişmemiş, oyun yaratıcılıkları yetersiz ve dahası sağlık sorunları oluşturma olasılığı yüksek çalışmalardır. Şiddetle kaçınılması gerekir. Altyapılarda dayanıklılık çalışmalarında biyolojik anlamda kritik dönemlerin dikkate alındığı top kullanımı ile ilişkilendirilmiş
uygulamalardan oluşması gerektiği en önemli konulardandır.

Üstyapılarda ise koşu mesafesi yetersizliği daha çok topsuz oyunlarda ve özellikle oyun sisteminin gerektirdiği taktik davranışların maç boyunca sürdürülemeyişi ile ilgilidir.
Örneğin Topun sol tarafta oynandığı ve atağa geçilmiş bir sırada saha içinde görülmeyen bölgelerde taktik gereği ileriye ve değişik açılara koşu yapan oyuncuları izlediğinizde veya top kazanıldığında ve kaybedildiğindeki geçişlerde oyuncuların olması gerektiği yerlerde olmayışları iyi analiz edildiğinde koşu mesafesinin neden ve niçin problem olduğu ortaya çıkar. Bizdeki sorun taktiğin gerektirdiği davranışları takım halinde gerçekleştiremiyor oluşumuz ile ilgilidir daha çok. Ve en az bu kadar önemli diğer sorun da hızlı, hareketli ve mesafe almayı gerektiren tempolu oyunlarda top kullanma becerilerinin düşüyor olmasıdır.

Bunun temel nedeni atletik kondisyon değil, maç tekniği becerilerinin yeterince gelişmemiş olmasıdır.

Bu ülkede on yıllardır kondisyon çalışmaları taktik çalışmalar ile birleştirilememiştir. Hala da AĞIRLIKLI olarak bu iş böyledir.
Altyapılarda aynı anda teknik, taktik ve kondisyon eğitim uygulamaları, üstyapılarda ise aynı anda teknik, taktik ve amaçlı kondisyon antrenmanlarını gerçekleştirecek bir formasyona ve beceriye sahip değiliz.

Bu konuda "teknik adamlık becerileri" de yeterince oluşturamamış durumdadır. ülkedir.

FUTBOL TOP İLE OYNANAN, TOP İLE İLİŞKİLİ BECERİLERDE İYİ OLUNMASI GEREKEN, BİR SONRAKİ POZİSYONUN ÖNCELLENEREK ONA GÖRE DAVRANILMASI GEREKEN VE TÜM BU GEREKENLER İÇİN DURMADAN YER DEĞİŞTİRİLMESİ GEREKEN BİR OYUNDUR.

Bu basit gerçeği kavrayıp, böylesi bir oyun karakterini altyapılardan başlayarak üstyapılara taşıyamazsak, üstyapılardaki maçlara bakarak Türk futbolundaki sorunun maç içindeki kat edilen mesafe noksanlığına bağlarız ki; bu futboldaki sorunlarımız için çok büyük bir yanılgı olur.

OYUN ALANLARININ YAPISI VE UYARAN İLİŞKİSİ

Oyun alanlarındaki, kazaya sebep olma olasılığı olan nesnelerin kaldırılmasına yönelik eğilim, diğer bir açıdan bakıldığında çocukların sab...