29 Nis 2016

ÇOCUKLAR ALTYAPI EĞİTİMLERİNDE DE HALA ÇOCUKTURLAR



ÇOCUKLARI ve ÇOCUKLUĞU YENİDEN TANIMLAMAK YANLIŞTIR..
OYSA GERÇEK "ÇOCUK SADECE ÇOCUKTUR"

ÇOCUĞA DEĞER VERMEK ONU ÖNEMSEMEKLE OLUR,
ONDAN ÇOK ŞEY BEKLEMEKLE DEĞİL...

Farkında mısınız aile olarak, öğretmen olarak ve antrenör olarak çocukları yeniden tanımlıyor onlara yeni roller biçiyoruz durmadan.

Eskiden çocuk çocuktu.
Hepsi o kadar.
"Çocuktur yapar" vardı eskiden.

Şimdi epey zamandır her şey değişti.
Artık çocuklar büyüklerin uygun gördüğü büyük şahsiyetler gibi.

Avrupalılara özenirken Avrupalı olamamak budur işte.
Avrupalı çocuğu büyük gibi görmez, sadece ona önem verir bu da onun kendini değerli birisi olarak algılamasını sağlar.

Biz ise çocuğa büyük birisiymiş gibi davranarak ona değer vereceğimizi sanıyoruz. Oysa yanılıyoruz. Çocuklara büyük birisiymiş gibi davranarak onları ezeriz. Çünkü beklentiler çoğaldıkça yükler artmış demektir. Çocuklar ağır yükleri kaldıramazlar ve kaldırmaya çalışmamalıdırlar.

Antrenörlerimizin bir kısmı çocuklara gelişmiş büyükler olarak davranıyor. Yapamadıkları, düşünemedikleri ve gerçekleştiremedikleri şeyler için onlara kızıyor, eleştiriyor ve hatta bağırıyorlar.
Bu şekilde çocuklar değerli olduklarını algılamazlar. Yalnızca beceriksiz ve yetersiz olduklarını algılarlar. Ve potansiyellerinin asla farkına varmazlar.

Dahası bu şekilde onların gelişimlerine katkı sunmak olanaksızdır.
Bilinçsiz çaresizlik çoğu zaman işte burada başlar ve kısa zamanda vazgeçme ya da motivasyon düşüklüğü nedeniyle başarısız olarak değerlendirilme kaçınılmaz olur.

Keza öğretmenler, anne ve babalar da ne yazık ki; çocuklarına değer vermeyi onları önemsemeyi onlardan beklentilerini yükselterek yapabileceklerini sanıyorlar.
Ama yanılıyorlar.

İyisi mi çocukları çocuk olarak görmeye devam edelim. Çünkü onlar her şeyi yanlış ve eksik yaparak doğru ve tam yapmayı zamanı gelince birer birer öğreneceklerdir.
Önemli olan küçük yaşlarda da olsalar onlara göre düzenlenmiş ilkelere ve kurallara uymak zorunda olduklarını öğrenmeleridir.

Avrupa'nın bizden farkı budur. Ama bu fark sonra giderek açılacak sonuçlar doğurur.

FUTBOL ALTYAPI EĞİTİMİNDE ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ 8. PROBLEM ÇÖZME YÖNTEMİ




(Sorunu ne olduğunu ve nerede olduğunu görme, soruna çözüm üretme, tümden gelerek sorunlu parçayı bulma)

Problem çözme yöntemi sporculara çeşitli öğrenim deneyimleri ile sunulan problemlere ilişkin olarak kendi kendilerine ve serbest bir şekilde çözümler bulmalarını sağlar.

Bir hareketi ve/veya hareketler dizisini amaca yönelik bütünsel bir şekilde gerçekleştirme biçimi olarak ifade edilebilecek olan bu yöntem, önceki öğrenmelerden yola çıkılarak yeni bir şeye ulaşma çalışması/mücadelesi şeklinde değerlendirilmelidir.

Yöntemin Özü: Bütünden parçaya esasına dayanır. Bütün içinde sorun yaratan parçanın çözümü esastır. Antrenörün yarattığı problemin çözümüne ilişkin her türlü çözüme onay verildiği bir anlayışın uygulanmasıdır.

Çözüm antrenörün kafasındaki şekilde gerçekleşmek zorunda değildir. Önemli olan sporcunun her ne şekilde olursa olsun, sorunu aşması ve çözüme ulaşmasıdır.

Hatırlatma notu: Sporcunun ulaştığı çözüme antrenörün “ama” diye başlayacak başka bir problem yaratması mümkündür. Bu durumda işin içine yönlendirilmiş buluş yönteminin karışmış olduğunu söylemek mümkündür.

Problem çözme yöntemi insan hayatının her alanında doğumdan itibaren var olan bir öğrenme yoludur. Bunun öğretim yolu olarak da kullanılması insan doğasına uygun ve oldukça etkili bir eğitim yaklaşımıdır. İnsanlar doğduktan sonra yaşamları ile ilgili birçok şeyi problem çözerek bulurlar. Emeklemeden yürümeye, yürümeden koşmaya, bir nesne ile ilişkiden o nesnenin amacına uygun kullanılmasına kadar birçok davranışımızı aslında keşfederek öğrenir ve devam ettirerek geliştiririz.

Problem çözme yöntemi bu bağlamda futbol altyapı eğitiminin her yaş grubunda ve her dönem ve evresinde kullanılması gereken bir yöntemdir. Bu öğretim yönteminde birinci koşul çocukların gelişim düzeylerine göre problemler planlanması ve onlardan bu problemin çözümünün istenmesidir. Aksi takdirde çocuklar için çözümsüz veya çözümü mümkün olmayan problemler hem onların futbola, oyuna ve amaca yönelik hareketleri gerçekleştirme gelişimlerine yarar sağlamaz, hem de olumsuz duygu ve tutum geliştirmelerine neden olur.

“Problem çözme yöntemindeki” problem kavramına futbol altyapı eğitimi açısından bakıldığında buradaki problemin, çocukların ve gençlerin futbol ile ilgili tüm gerekliliklere bir durum, bir pozisyon ve oyunun bir bölümünün gerektirdiği davranışları/becerileri gerçekleştirme ihtiyacının kendileri tarafından giderilmesi olarak bakmak gerekir.

Antrenörün çocuk ve gençlere amaca yönelik temel teknik bir becerinin nasıl yapılacağını söylememesi ve göstermemesi ama mutlaka gerçekleştirilmesini sağlaması problem çözme yönteminin kullanılması anlamına gelir.

Örneğin belirlenen hedeflere belli hedef mesafelerinden vuruşlar yaparak hedef kaydetme ile mesafe arasındaki ilişki değiştikçe topa vuruşun da değişmesi gerektiğinin çocuk tarafından çözülmesi problem çözme anlamına gelir.
Keza kaleyi soldan, sağdan gören açılarda hangi ayakla daha iyi sonuç alınabileceği ile ilgili bir uygulama etkinliğinde çocukların açı ve vuruş tekniği arasındaki bağlantıyı kurmaları problem çözme anlamına gelir. Yine bir antrenörün top sürme ile ilgili olarak belli mesafelerde hem düz hem de slalomlu top sürme süratinin daha da geliştirilmesi ile ilgili etkinlikte çocukların düz olarak topa daha az temas etme ihtiyaçlarını anlamaları ile, slalomlu mesafede top ile daha fazla temas yanında her iki ayaklarını kullandıklarında daha hızlı olabileceklerini anlamaları onların problem çözmeleri anlamına gelir.

Bir çocuğun daha temel altyapı dönem ve evrelerinde top ile ilişkili hareketlerde hızlı olabilmeyi sadece hızlı koşmak değil topa hükmedebilmek olduğunu anlaması tam anlamıyla bir “problem çözmedir”. Ama bunu antrenör, planlayacağı ve hazırlayacağı uygulama etkinlikleri ile öğrenciye hissettirmek durumundadır. Aksi durumda problem çözme yöntemi öğretimde formal olarak kullanılmamış olur. Şunu belirtmek gerekir ki; problem çözme her uygulamada, etkinlikte ve özellikle oyun uygulamalarında çocukların ve gençlerin sürekli yaşadıkları bir öğrenme yoldur. Antrenör bunu sürekli yaşamalarını sağlayacak eğitim etkinlikleri kurgulayabilirse işte o zaman “problem çözme yöntemi” formal olarak da kullanılan bir öğretim yolu olur.

Problem çözme yönteminin antrenör tarafından en kolay ve pratik olarak kullanımı, çocuk ve gençlerin eğitim süreçlerinde gerek temel teknik ve gerekse taktik becerilerin öğretiminde, çok daha önemlisi oyun içinde kullanılmasını gerekli kılacak engeller, zorluklar ya da problemler yaratması ve çözümü için de sporcuları işe koşmasıdır.
Bir kısıtlama ve kural koymak problem yaratma anlamına gelir. Söz konusu kısıtlama veya kurala rağmen çözüme veya sonuca ulaşılması problem çözme anlamında değerlendirilmelidir. Kuralları sürekli değiştirerek ya da çoğaltarak planlanan bir çözüme veya sonuca ulaşılmasının sağlanması elbette problem çözme olsa da, yönlendirilmiş buluş yönteminin de kullanıldığı anlamına gelmektedir.

Problem çözme yönteminin çocuklarda ileriye yönelik olarak futbol stili (kendine özgü tarz) oluşturmada inanılmaz yararı vardır. Çünkü bir problemin aşılması için “ne yaparsan yap ama problemi aş” yaklaşımını da içinde barındıran problem çözme yöntemi birçok bireysel davranışı/hareketi özgürce yapma fırsatı da verir. Bu bir düzensizlik anlamında değerlendirilmemelidir. Çocukların ve gençlerin uygulamalarda farklı denenceleri sınaması ve bunun sonucunda bireysel ve toplumsal olumlu geribildirimler alması onları inisiyatif almaya ve farklı çözümler için farklı davranışlara iterken söz konusu temel teknik becerilerde ve taktik davranışlarda da kendine özgü davranışlar sergileme ihtiyacı ve isteği oluşmasına neden olmaktadır. Farklılık peşinde koşan temel teknik becerileri farklı uygulamaya başlayan çocuklar bir süre sonra kendilerine özgü bir futbol oynama becerisine ulaşabilmektedirler.

Futbol altyapı eğimi bütünlüğü içinde bakıldığında pratik anlamda oyun ve bütünsel oyun uygulamaları kendi içinde daha çok problem çözme yöntemine yakın eğitim uygulamaları olurken, kısıtlamalar ve kurallar ile gerçekleştirilen oyun uygulamaları daha çok problem çözme ve yönlendirilmiş buluş yöntemlerinin bir arada kullanıldığı eğitim uygulamaları olmaktadır. Oyunun bir bölümünün veya kesitinin ele alındığı ve burada gerçekleştirilmesi gereken becerilere yönelik varyasyon (çeşitleme) uygulamaları ise ağırlıklı olarak yönlendirilmiş buluş yönteminin kullanıldığı uygulamalar olmaktadır.

Temel teknik becerilerin öğretimi ile ilgili olarak sporcuların hangi temel teknik becerileri nerede, ne zaman ve nasıl kullanacaklarına ilişkin çözüm uygulamaları problem çözme yöntemine ilişkin eğitim uygulamalarıdır.
Örneğin;
• Top ile oynanan eğitsel oyunlarda ve genel oyun etkinliklerindeki oyunun gerektirdiği her türlü davranışın gerçekleştirilmesi süreçlerinde,
Temel teknik becerilerin öğretimi süreçlerinde,
Temel teknik becerilerin kullanılması süreçlerinde,
Temel teknik becerilerin duruma uydurulması (oyun içinde, oyunun gerektirdiği gibi ve oyun koşullarında kullanılması) süreçlerinde,
Temel teknik becerileri kendine özgü kullanılması süreçlerinde problem çözme yöntemi etkin bir biçimde kullanılabilir ve kullanılmalıdır.

Taktik becerilere ilişkin öğretim ile ilgili olarak sporcuların top ile ve topsuz hareket becerilerini nerede, ne zaman, nasıl, hangilerinin bir probleme dayalı olarak gerçekleştirmeye yönelik çözüm uygulamaları problem çözme yöntemine ilişkin eğitim uygulamalarıdır.
Örneğin;
• Top ile ve topsuz tüm eğitsel oyunlarda ve futbola ilişkin oyun etkinliklerinde oyunun gerektirdiği top ile ve topsuz davranışları, bulunduğu noktada, bölgede ve özellikte tüm oyun alanında gerçekleştirebilme süreçlerinde,
• Temel teknik becerileri oyun içinde, oyunun gerektirdiği koşullarda bu becerileri topsuz oyun ile birleştirme süreçlerinde (boşa kaçma, bindirme, alan değiştirme, sorumluluk alma, kademeye girme, derinlik ve genişlik sağlama, alan paylaşımı v.b.),
• Bireysel savunma taktikleri öğretim süreçlerinde (ilk toplara müdahale, hücum oyuncusunun yönünü kaleye çevirmeme, hücum oyuncusunu tehlikeli bölgeye sokmama, oyalama, derinlik, kademe, savunmada yer tutma),
• Grup savunma taktikleri öğretim süreçlerinde (alan savunması, adam adama savunma, ofsayt uygulamaları),
• Bireysel hücum taktikleri öğretim süreçlerinde (süratli top sürme, aldatma, adam eksiltme, boş alan yaratma, orta yapma, çizgiye inerek top kesme, şut alanına girme ve isabetli şut atma, top saklama-yardımlaşma v.b),
Grup hücum taktikleri öğretim süreçlerinde (oyunda yön değiştirme, hücumda genişlik, kanat oyunları, kombinasyonlar, top değiştirme, duvar pasları, bindirme, adam çoğaltma, duran topların kullanımında çeşitlilik v.b.),
Takım savunma taktikleri öğretim süreçlerinde ( top kaybedildiğinde ileride baskı, geriye sarkma, savunmada yer alma, ofsayta düşürebilme becerileri v.b)
Takım hücum taktikleri öğretim süreçlerinde (merkezi hücum, kontr-atak v.b) problem çözme yöntemi etkin bir biçimde kullanılabilir ve kullanılmalıdır.

Oyun sistemleri ve oyun dizilişleri öğretim süreçleri ise başlı başına problem çözme yönteminin kullanılması gerekli olan aşamalar olup, kalıplaşmış sistem davranışlarına ve diziliş görev ve sorumluluklarına ilaveten bazı durumlarda ne yapılmalı, nasıl yapmalı sorularına/problemlerine uygulamalı cevapların öğretilmiş ve öğrenilmiş olmasını sağlamak son derece önemli ve gereklidir. Bunun için problem çözme yönteminin oyun sistemleri ve oyun dizilişlerine ilişkin görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinden öngörülmemiş durumlara göre hazırlık olunmasına ilişkin bazı becerilerin geliştirilmiş olması gerekmektedir. Bunun için bazı olası hipotezler üzerinden problemler yaratılıp oyuncuların bu durumda ne yapacaklarına ilişkin çözüm üretmelerini isteyip bunu uygulamalarını istemek bir futbol takımı için ayrıcalıklı bir taktik beceri anlamına gelmektedir.

Bunun yansıra örneğin;
Top bizde iken kim ne yapacak? Yapmazsa ne olur?
Rakip takıma savunması uzun, nasıl gol aramalıyız?
Savunmamızın arasına rakip takımlar girip top ile buluşuyor, ne yapmalıyız?
Kanatları kullanamıyoruz gibi problemler koyarak ile takımın eksik olduğu ya da sorunlu olduğu konularda sporcuları işe ortak etmek ve çözüme katkı sağlamalarını sağlamak sorunun çözümünü algılayarak davranış değişikliği sağlamayı arttıracağından problem çözme yönteminin etkili olabileceği başka çalışma biçimi olarak karşımıza çıkabilir.
Sonuç olarak çocukların içinde bulundukları gelişim özellikleri ve futbol oyunu ile ilgili ihtiyaçları göz önüne alınarak, onlardan çözmelerini isteyeceğimiz her davranış problem çözme yönteminin kullanılmasını gerektirir. Problemi çözmek için çocuğun problemin farkına varması ve çözebilecek düşünce (kapasitesine?) ve ilgili hareketleri yapabilecek olgunluk düzeyinde olması gerekmektedir.

Problemin çözümü için uygulama düşüncesi yeterli olamadığı durumlarda veya çözümü uygulama yeterliliği olmadığı durumlarda problemin niteliği ve niceliği aşağıya çekilebileceği gibi, yönlendirmeden ziyade kolaylaştırıcı ipuçları sağlanabilir.

Alıntı: İ. Topkaya (2015) Futbolda Altyapı Eğitimi, Paradigma Akademi Yayınları.

FUTBOL ALTYAPI EĞİTİMİNDE ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ 7. YÖNLENDİRİLMİŞ BULUŞ YÖNTEMİ



(Öğrenenin ilk parçadan son parçaya anlamlı tümevarımı – Tahmin ederek aşamalı bulma ve yapma)

Yöntemin Özü: Antrenörün kafasında var olan çözüme ya da sonuca, sorular aracılığı ile yönlendirmeler sonucu sporcunun kendisinin ulaşmasının sağlanmasıdır.

Bu Yöntemin Amaçları;
•Sporcuyu belirli bir buluş sürecine sokmak,
•Sporcunun bulduğu cevap ile antrenör tarafından sunulan uyarıcı arasında kusursuz bir ilişki geliştirmek,
•Mantıksal olarak bir olgunun bulunmasına yol açan, sıralı buluş becerilerini geliştirmek,
•Hem antrenörde hem de sporcuda buluş işlemi için gerekli olan sabrı geliştirmek.

Uygulama;
•Her soruyu düzenlendiği şekilde sunmayı öğrenmek,
•Sporcunun cevabını beklemek,
•Dönüt sunmak,
•Bir sonraki soruya geçmek.

Bölüm sona erdiği zaman, yaşantı sonuçlarını gözden geçirilir. Sırayı takip edebilme, her cevabı bekleyebilme, uygun dönüt şeklini kullanabilme, soruların sıralaması uygun olup olmadığı, soru ekleme gereksinimi duyulup duyulmadığı değerlendirmeleri yapıldıktan sonra, bu işlemin başka bir sporcu ile yapılmasına hazır olunduğu ortaya çıkar. Bu yönteme göre davranış ve beceri edinimi zaman alır.

Uygulama Evresi;
Yönlendirilmiş buluşta uygulama kararları, öğretilecek ve öğrenilecek belirli konuyu ilgilendirir. Konuyu belirledikten sonra, yönlendirilmiş buluştaki bir sonraki ve en önemli aşama, adımların sırasını belirlemektir. Bu adımlar sporcunun derece derece ve güvenli bir şekilde, sonucu bulmasını sağlayacak sorulardan ve ipuçlarından oluşur. Her adım, bir önceki adımda verilen cevaba bağlıdır. Her adım dikkatli bir şekilde tartılmalı, değerlendirilmeli, denenmeli ve daha sonra sıralamadaki yerleri saptanmalıdır. Bu, adımlar arasında konunun yapısına bağlı bir bağ olacağı anlamına da gelir. Bağlantılı adımlar düzenlemek için, antrenörün sporcunun belirli bir uyarıcıya vereceği olası cevapları tahmin etmesi gerekir. Eğer bu cevaplar, çeşitlilik ve sapma gösterirse, o zaman çeşitlilik gösteren cevapların sayısını azaltmak için antrenörün başka bir adım düzenlemesi gerekir. Bu adım, muhtemelen, daha küçük ve bir önceki adıma daha yakın olacaktır.

Aslında, yönlendirilmiş buluşun ideal şekli, her ipucunu sadece tek bir cevap elde edecek şekilde düzenlemektir. Birden fazla cevap olasılığı olduğunda antrenör sporcuyu sadece bir olasılığı seçmeye ve diğerlerinden vazgeçmeye yönlendirecek başka bir ipucu sunmaya hazırlıklı olmalıdır.

Antrenörün dikkat etmesi gereken bazı kurallar şunlardır:
•Hiçbir zaman cevabı söylemez,
•Her zaman sporcunun cevabını bekler,
•Sık, sık dönüt sunar,
•Kabul etme (açık olma?) ve sabır ortamı yaratır.

Antrenörün uygulama evresinde bilincinde olması gereken noktalar;
•Amaç,
•Adım dizisinin yönü,
•Her adımın büyüklüğü,
•Adımların birbirleri ile ilişkisi,
•Dizinin hızı,
•Sporcunun duyguları.

Değerlendirme Evresi;
Her adımda sunulan tepki, anında, doğru ve kişisel bir değerlendirmenin gerçekleşmesini sağlar.
•Yanlış cevaptan önce gelen soruyu veya ipucunu tekrar eder. Eğer cevap doğru olursa, bir sonraki soruyla devam eder. Eğer tekrar yanlış bir cevap verilirse, sporcu için daha küçük bir adım olacak başka bir soru sorar.
Bu öğretim yönteminde antrenörün direkt olarak şunu yap, bunu yap, şöyle yap, böyle yap şeklinde söylemesi, göstermesi ve istemesi yerine, önceden belirlediği ve planladığı bir etkinlikte sonuca ya da çözüme sporcunun kendisinin ulaşmasını sağlanır.

Uygulama anında sporcunun bir sonraki aşamayı/hareketi sorular yardımı ile önce düşünmesine, sonra da düşündüğünü yapmasına/uygulamasına dayanır.

Bu tür öğretim ve öğrenme süreci sporcunun ilerideki performans yaşamında yaratıcı olmasını ve oyun anında inisiyatif almasını kolaylaştırır. “Özellikli futbolcu” yetiştirmede etkin bir öğretim yöntemidir.

Temel teknik becerilerin mükemmel beceriye ve stile ulaştırılmasında, duruma uydurulmasında (amaca yönelik kullanılmasında) ve özellikle taktik beceri gelişiminde çok kullanılışlı ve yararlı bir yöntemdir.

Temel altyapı 1. evresinde eğitsel ve serbest oyunlarda oyun için gereken davranışların arka arkaya doğru ve amaçlı bir şekilde yapılmasının sağlanmasında, çocukların gereken hareketleri arka arkaya yapmalarını gerektirecek sorulara verecekleri cevapları bekleyerek harekete dönüştürmelerinin istenmesi oldukça etkilidir.

Zira temel altyapı 2. evresinde ağırlıklı olarak top ile ilişkili hareket becerilerinde topu yönetme, topa hükmetme dediğimiz gelişim, top ile ardı ardına harekeleri birleştirebilme becerisidir.

Futboldaki tüm temel teknik beceriler ve taktik davranışlara ilişkin olarak “başka nasıl yapabilirsin” sorusu en temel ve basit yönlendirilmiş buluş sorusudur. Bu soru antrenörün beklediği cevabı söylemeye ve gerçekleştirmeye kadar sürer.
Pas öğretimi ve geliştirilmesi çalışmalarında iç pas ve dış pas yapma ile ilgili dış pası kullanma eğilimi ve gerekliliği için başka nasıl yaparsın sorusundan ziyade dış pasın kullanımını gerektiren bir ortam yaratmak ve çocuğun dış pası yapma davranışını sergilemesi onun dış pas keşfi anlamına gelmektedir.

Örneğin top sürme ile ilgili olarak “topu ayağına yakın olarak sür” demek veya göstermek yerine “topu rakip oyuncunun kapmasına engel olarak nasıl sürebilirsin” sorusu çocuğun topu ayağına daha yakın biçimde sürmesi sonucunu sağlıyorsa ilk yönlendirme sorusu çocuğun keşfi ile sonuçlanmış demektir. Aksi durumda yönlendirme sorularına ya da yönlendirici yaptırımlara gidilebilir. Örneğim driplingin diğer çocukların belli aralıklar ile sabit durdukları bir koridorun oluşturduğu kulvarda yaptırılması, top ayaktan uzağa doğru açıldığında belli aralıklarda koridoru oluşturan çocukların topa müdahale etme haklarının olduğu bir durumda top süren çocuğu, topu ayağından açmamasına yönlendirecektir.
Bu ve buna benzer öğretim uygulamaları çocukların keşfederek öğrenmelerine neden olacağı için daha kalıcı ve beceriye daha kolay dönüşen bir öğrenme olmaktadır. Eğitim süreci biraz daha uzayabilecek ancak oyuncu daha nitelikli yetişmiş olacaktır.

Oyun içinde de yönlendirilmiş buluş yöntemi kullanılabilir. Çocukların oyun içinde antrenörün istediği sıralama ile oyunun gerektirdiği davranışları ardı ardına kendilerine söylenmeden yönlendirerek yapmalarının sağlanması şeklinde gerçekleştirilebilir.

Örneğin savunmada kazanılan top sonrası geçiş için kullanılmasına yönelik olarak birden fazla seçenekten planlanmış bir tanesinin takım oyuncuları tarafından keşfedilerek uygulanmasının sağlanması yönlendirilmiş buluş yöntemi ile taktik beceri öğretimine girer. Kazanılan top sonrası rakip takımın kendi yarı alanında yerleşmesine fırsat vermeden iki veya üç pas ile hızlı oyun oynanması doğrultusunda planlanmış olan taktik bir çalışmada, kısa ve çabuk oyun başarılmış olsa dahi “rakip ileriye çıkmış durumda, orta alan markaj altında başka ne yapabiliriz” sorusu kadar, rakip durumundaki oyuncuların her defasında biraz daha baskılı oynamalarının ve kademe derinliğinin bozulmasının sağlanmasının planlanmış olması da bir yönlendirme olarak kabul edilmelidir.

Kısaltılarak yapılan alıntı için kaynak:
İ.Topkaya, "Futbolda Altyapı Eğitimi" Paradigma Akademi Yayınları, 2015.

FUTBOL ALTYAPI EĞİTİMİNDE ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ 6. KATILIM YÖNTEMİ



Sporcu adayı çocuklara eğitim etkinliklerinde daha çok özgürlük tanımak ve onların ilgisini çalışmaya çekmek amacıyla uygulanan bir yöntemdir.

Bu yöntemde antrenör sporculara bağımlı olacakları bir ölçüt öne sürmez. Performans farklılıklarını dikkate almaz. Her sporcu kendi yetenek düzeyine göre hareketlere katılır. Bu yolla sporcular gerçek kapasitelerini öğrenerek kendilerine gerçekçi hedefler belirleyebilirler.

Bu anlayış doğal olarak sporcuların uygulamalara katılmaları için bir neden sunduğu gibi, onların bazı kıyaslama durumlarından rahatsız olmalarını engelleyeceğinden güdülemeyi de arttırabilecektir.

Bu Yöntemin Amaçları;
• Sporcuların katılımının sağlanması,
• Bireysel farklılıklara dayalı bir ortam oluşturulması,
• Kişinin beceri seviyesinde harekete başlama fırsatı bulması,
• Kişinin amaçladığı ile performans gerçeği arasındaki bağlantıyı görmeyi öğrenmesi,
• İleri düzeyde bireyselleşme sağlamadır.

Uygulama Evresi;
• Anlayışı sunarak ortam hazırlanır.
• Yöntemin asıl amacı bildirilir.
• Sporcunun görevleri açıklanır.

Değerlendirme Evresi;
• Sporcular ölçüt çizelgesini kullanarak performanslarını değerlendireceklerdir. Bu aşamada sporcular ile iletişim kurmak ve geribildirim vermek gerekir.

Yöntemin Yararları;
• Bu yöntemin kullanılması antrenörün katılım anlayışını kabul ettiğini gösterir.
• Antrenör karşıt olmama düşüncesini ve anlayışını genişletebilir.
• Öğrenme ortamı sporcunun amaç ile gerçeklik arasındaki ilişkiyi denemesine yönelik olarak düzenlenmesi anlamına gelir.
• Sporcu amaç ile gerçek arasındaki farkı azaltma yönünde öğrenme fırsatına sahiptir.
• Diğerlerinden daha fazla veya daha az yapmanın kabul edilebilirliği öğrenilir. Rekabet, diğerlerine karşı değil, kişinin kendisine ve kendi standartlarına, becerilerine, amaçlarına karşı verdiği rekabettir.

Katılım yöntemi altyapı eğitim süreçlerinin özellikle temel altyapı eğitimi 1. ve 2. evrelerinde yoğun olarak kullanılması önerilen ve çocuklar açısından yararlılıkları büyük olacak bir öğretim yöntemidir.

Çocuklar bu evrelerde birbirlerinden çok farklı gelişim özellikleri sergileyebilirler. Dolayısıyla bazı çocukların bazı hareketlere ve oyunlara katılımlarının sağlanabilmesi aynı düzeylerde olamayabilir. Bu durumda her çocuğun etkin kılınabilmesi söz konusu etkinliğin çocukların gelişim özelliğine göre düzenlenmesini gerektirebilir.
Bunun iki tekniği vardır. Ya etkinlikler çocuklara göre düzenlenecektir ya da etkinliğin içinde çocuklara uygun roller bulunacak ve koyulacaktır.

Katılım yöntemini ilerleyen altyapı dönem ve evrelerinde taktik öğretim etkinlik ve uygulamalarında çocukların futbol oyununa ilişkin mevkilere göre oyun, görev ve sorumlulukların sergilenmesi gerektiği zamanlarda kullanmak fayda sağlayabilecektir.

Her çocuğun daha iyi olduğu, kendini daha yeterli hissettiği durum, bölge ve hareket becerilerine göre hazırlanan etkinlikler çocukların daha iyi performans göstermelerine neden olacağından ilerleyen süreçlerde özellikle gelişim altyapı dönem ve evrelerinin sonlarına doğru savunma, orta alan veya forvet oyuncu kimliği oluşturmalarını kolaylaştıracaktır.

Katılım yöntemi için teknik beceri uygulamaları açısından çok basit bir örnek vermek gerekirse; Topun hedefe atılması gerektiği durumlarda hedef mesafesinin veya hedef büyüklüğünün çocuklara göre ayarlanmasını gösterebiliriz.

Ya da bir çocuğun seken topa vole çalışmasında diğer çocuğun kendisine atılan topa vole vurma çalışması aynı anda farklı beceri düzeylerine sahip iki çocuğun etkinliğe katılımını sağlayacaktır.

Taktik beceri açısından topa sahip olunduğunda alınacak pozisyonlara ve sorumluluklara ilişkin görev dağılımlarının kolaydan zora doğru dağıtılması veya herkesin daha becerili olduğu davranışlar göz önüne alınarak bir taktik çalışma uygulaması katılım yönteminin kullanıldığı uygulama örnekleridir.

Kaynak: İ.Topkaya, "Futbolda Altyapı Eğitimi" Paradigma Akademi Yayınları, 2015.

OYUN ALANLARININ YAPISI VE UYARAN İLİŞKİSİ

Oyun alanlarındaki, kazaya sebep olma olasılığı olan nesnelerin kaldırılmasına yönelik eğilim, diğer bir açıdan bakıldığında çocukların sab...