18 Şub 2018

ŞİDDET EĞİLİMİ

ÇOCUKKEN RUHUNDA YARA AÇILMIŞ İNSANLAR, BÜYÜDÜKLERİNDE BAŞKA ÇOCUKLARIN RUHUNDA YARA AÇMAYA MEYİLLİ BÜYÜKLER OLURLAR.

İnsanlar ne kadar büyümüş olurlarsa olsunlar ilk çocukluk, son çocukluk ve ilk gençlik yıllarında aldığı yaralar asla geçmez.

İnsanlar ilerleyen dönemlerinde geçmiş yıllarındaki almış oldukları yaralar ile yollarına devam ederler.

İşte bu yaralar bazıları daima sızlar, ve daima için için kanar.

Eğer insanların geçmişlerinde yaşadıkları yaralar, büyüdükleri halde hala sızlıyor ve kanıyorsa o dönemlere takılı olarak yaşıyorlar demektir.

Bunu bertaraf edemeyenler, yani bunun üstesinden gelemeyenler (üst biliş geliştiremeyenler, unutamayanlar) neden-sonuç ilişkisi kuramayıp çözümleyemeyenler için hayat yeterince olması gerektiği kadar iyi olmaz.

Bazı kişiler için geriye bir yol kalır. Bu hastalıklı bir yoldur. Bu tür kişiler geçmişte yaşadıklarını başkalarına yaşatarak geçmişin intikamını almaya çalışırlar. Ve bu kısır döngü böylece devam eder gider.

Onun içindir ki; Çocuklarımıza ve özellikle altyapılardaki sporcu adaylarımıza çocukluk yıllarında, onların ruhlarında derin yaralar açıp izler bırakacak acılar yaşatmamalıyız.

Hiç bir çocuğu sosyal ve duygusal olarak istismar edecek boyutlarda azarlama, rencide etme, ötekileştirme, aşağılama ve şiddet gibi davranışlara maruz bırakmamalıyız.

Unutmayalım; Yaralı insanlar fırsat bulduklarında başkalarına yaralar açmaya meyilli insanlar olurlar. Ancak bu şekilde varolduklarını algılamaya ve hissetmeye çalışırlar.

Bunu engellemenin tek yolu çocuklara yönelik "çocuk haklarına uygun" davranmak, davranılmasını sağlamak ve bu konuda her yerde ve herkese karşı duyarlı olmaktan geçer.

Hiç yorum yok:

OYUN ALANLARININ YAPISI VE UYARAN İLİŞKİSİ

Oyun alanlarındaki, kazaya sebep olma olasılığı olan nesnelerin kaldırılmasına yönelik eğilim, diğer bir açıdan bakıldığında çocukların sab...