16 May 2018

FUTBOLDA "TİKİ TAKA" OYUN ANLAYIŞI VE BİR KAÇ SORU İŞARETİ


Önce bu oyun anlayışının güzelliğini, herkesi sisteme dahil eden kolektifliğini ve takım olma üzerindeki etkilerini belirtmekte büyük yarar var.

Kısa paslar ile verkaç sistemi üzerine dayalı bir oyun oynama biçimi ve anlayışı olan Tiki Taka oyun sistemi esasen Rinus Milnius'un total futbol anlayışından doğan, Johan Cruyff'ın futbola kattığı ve Pep Guardiola'nın sıkça kullandığı bir oyun sistemine dönüşmüştür.

Amaç topa en fazla sürede sahip olmak ve isabetli pas yüzdesi ile oynamaktır.

Futbolu neredeyse bir bilgisayar oyununa (play-statition) çeviren bu oyun sistemi, futbolu elbette yukarılara taşımış ve zenginleştirmiştir.

Çok daha önemlisi bu sistem boy, güç ve bazı bedensel özellikleri nedeniyle birçok yetenekli oyuncuya yeni bir kapı açmış ve bu yüzden harcanıp gitmelerini engellemiştir.

Yine bu anlayışı teknik becerileri düşük, oyunda alan bulma ve alan yaratma özellikleri yetersiz ve paylaşma duyguları olmayan oyuncu tiplerine ise kapıları kapatmıştır.

Tiki taka özetle bir pas oyunudur.
Pas verme ile pas alma davranışları üzerine şekillen bu oyun sistemini bozacak olan tek şey elbette pas trafiğin kesmektir.

İlk akla gelen budur.
Pas trafiğini kesmeyle uğraşmayı sağlamak zaten bu oyunun asıl amacıdır ve üstünlüğüdür...
Çünkü pas kesmeye odaklanan rakip takım, kendi oyunu bırakmış ve rakibine teslim olmuş demektir.

Yani eleştirel not olarak kaydedeceğimiz şey bu değildir. Daha başka bir şeydir.

Daha çok da altyapılarda tiki-taka eğitim sonuçları ile ilgilidir.

1. 12 yaşından önce tiki taka oyun eğitiminin yol açabileceği bazı olumsuz sonuçları ve
2. Farklı oyun anlayışlarına karşı çözüm üretme/ problem çözmenin zorlukları konusuydu.

Biliyorsunuz "tiki taka" yani "kısa pas ve duvar pası" pratiğine dayalı oyun anlayışınında pası verenden çok pası alacak olanın hareketliliği çok önemlidir.

Pası verecek olan oyuncu, pas vereceği kişiyi olması gerektiği yerde bulamazsa, oyun çöker veya devam ettirilemez.

Bu oyunu en iyi oynayan efsane oyunculardan birisi olan Barcelona oyuncusu Xavi'nin dediği gibi;

“Topla buluştuğumda çevremi iyi kontrol etmiş olurum; bu yüzden hamle yapacak kadar vaktim olup olmadığını ya da rakip oyuncunun bana ne kadar yakın olduğunu bilirim. En önemli nokta bu. Baskı altındaysam topla fazla oynamadan rakibin kapmasını engellemeye çalışırım. Yani aslında rakip oyunculardan uzak kalmak için fırsat ararım. Daha sonra da topu takım arkadaşlarıma verecek pozisyonu kovalarım.”

Yani pası alacak olanın sürekli hareket halinde olması ve doğru açı ve yöne hareketlenmesi çok önemli.

Biz bu oyun anlayışını kendi dilimize uygun olarak "ayağında top tutma pas ver, boşa kaç pas al" oyunu olarak ifadelendiriyoruz.

Dolayısıyla oyun kendi içinde tutarlı, koordineli ve akıllıca. Topa sahip olmak ise son derece önemli, aksi halde oyunda yoksunuz demektir.

Şimdi gelelim iki soru işaretine;

1.Biliyorsunuz çocuklarda 10-12 yaş futbola ilişkin top ile ilişkili neredeyse tüm hareket becerilerinin gerçekleştirilmesi çalışılması ve öğrenme ve yaratıcılık konusunda "sihirli" dönemdir. Yani çok yönlülüğün ve özgürce hareket ederek yeni şeyler keşfetmenin ve bunu beceriye dönüştürmenin altın çağıdır.

İşte bu yaşlarda söz konusu yaş gruplarını tiki taka'ya zorlamak veya tüm zamanları pas oyunu veya pasa dayalı oyun ile doldurmak demek onları bir açıdan çok geliştirirken diğer açıdan engellemek veya kısıtlamak demektir.

Bu durum göz önüne alınır ve çocukların bazı bireysel özelliklerini sınama, deneme ve uygulama fırsat ve imkanları onlara tanınırsa, top ile bireysel oyunlar ve davranışlarının önü açılırsa çok yönlü gelişim olanağı da ihmek edilmemiş olur.

2. İkinci soru işareti; Tiki-Taka oyun anlayışında bilindiği üzere topun yerde kalması veya tutulması önemli. Ve sahanın bir bölgesinin ağırlıklı olarak kullanılması da önemli. Karşı takım top çalabilen veya topu kazandığında uzun oynayabilen ve geniş alanda isabetli ve çabuk oyun oynamayı becerebilen bir özelliğe sahipse, tiki-taka oyununa çok adapte olmak yetmeyebilmektedir. Bu oyuncuların bu tür oyunlara karşı da "hemen topu kazanmak" dışında çözüm üretebilecek oyun davranışlarının olması şart.
( Barcelona'nın son iki yıldaki 3. bölgedeki oyuna son verip, tüm bölglerde oynamayı seçmeye yönelmesi ve Manchester City örneklerinde olduğu gibi).

İşte bu soru işareti göz önüne alındığında pasa dayalı oyun sisteminin daha uzun süre futbol oyununda hakim oyun anlayışı olarak devam edeceği kesin gibi görünüyor.

Hiç yorum yok:

OYUN ALANLARININ YAPISI VE UYARAN İLİŞKİSİ

Oyun alanlarındaki, kazaya sebep olma olasılığı olan nesnelerin kaldırılmasına yönelik eğilim, diğer bir açıdan bakıldığında çocukların sab...