Futbol oyunu ile insan gelişiminin biyolojisi arasında ciddi bir ilişki ve bağ vardır. İnsanlar sonradan bir şeyi çok seviyor ve izliyorlarsa, o şey her neyse onu yapabiliyor oluşlarından veya yapabileceklerine ilişkin hislerinden dolayıdır
Gelişimsel psikolojiden hareketle futbolu neden daha çok seviyoruz?
Çok uzun yıllar önce ortaya attığımız bir sav/tezdir. İnsanlar neden futbola çok eğilimlidirler? Neden futbol daha çok seyredilen oyunlardan birisi, hatta birincisidir? Çünkü futbol oyununun ayak-top ilişkisi en ilkel haliyle bir nesneyi bedeninin en uygun bölümü ile ve en doğal şekilde “tekmeleme”, itme, dürtme davranışıdır… Çocukların ilk güdüsel davranışlarından birisi de budur. Hatta öyle ki, 9 ay-1 yaş civarına kadar bebeklerin refleks hareketleri içinde ayak refleksleri önemli yer tutar.
Dememiz o ki; futbol oyunu ile insan gelişiminin biyolojisi arasında ciddi bir ilişki ve bağ vardır. İnsanlar sonradan bir şeyi çok seviyor ve izliyorlarsa, o şey her neyse onu yapabiliyor oluşlarından veya yapabileceklerine ilişkin hislerinden dolayıdır. Futbolu öncelikle bir oyun olarak çok seviyoruz. Çünkü oyunlar eğlencelidir. Oyunlar keyif verir. Eğlenceli olmayan ve keyif vermeyen hiç bir etkinlik zaten “oyun” değildir. En az bunlar kadar önemli olan başka bir şey, bir etkinliğin “oyun” olmasını sağlayan gösterge, sürecin ve sonucun önceden kestirilemez ve tahmin edilemez olmasıyla ilgili oluşudur. Özetle futbol bir oyun olarak da fevkalade güzel bir oyundur. Çünkü eğlenceli, keyifli ve tahmin edilemez hareketler süreci ve sonucu önceden bilinmiyor oluşu onu “fevkalade” yapar.
Futbolu sevmek için bu kadarı bile yeter aslında. Ama futbolu öznel kılan ve çok daha fazla seviliyor olmasına kılan başka bir boyutu daha var. Çünkü yukarıda anlatılan unsurların hepsi diğer spor dallarında/oyunlarında da var. Futbol öznel kılan ve oyun olarak oynanabilirliğini hem kolay hem de farklı kılan özellik yukarıda değinerek geçtiğimiz ayak ile oynanıyor olmasıyla ilgilidir. Diğer tüm takım-spor oyunlarında el kullanılırken, futbol oyununda asıl ve esas olarak ayağın kullanılıyor olması önemli bir farklılık ve öznel bir çekicilik nedenselliğidir.
Unutmayınız el ile oynanan pek çok spor dalı oyununda, teknik beceri düzeyi çok önemlidir. O teknik beceri gerekliliği olmadan o oyun olması gerektiği düzeyde oynanamaz. Örneğin basketbol, voleybol, hentbol böyledir. Bu şu demektir; Nesne-el koordinasyonu gerektiren tüm etkinlik ve oyunlar “ince kasların” gelişmiş ve kullanılabilir olmasını gerektirir. Dolayısıyla küçük yaşlarda bu tür spor oyun dalları pek popüler ve eğlenceli olamamaktadır. Çare fileyi veya potayı küçülterek çözümlemek olarak düşünülse de, yine de küçük kaslar (ince kaslar) yani hareketi beceriye dönüştürecek kaslar henüz gelişimini tamamlamadığı ve sinirsel ağlar olması gerektiği düzeyde oluşmadığı için söz konusu oyun olması gerektiği ölçüde oynanamamaktadır.
Futbol oyunu ise bu anlamda çocuklar için daha kullanışlı ve daha kolay uygulanabilir bir hareket ve davranışlar kolaylığı sağlar. Çünkü öncelikle bacak ve ayak ile bir nesneye dokunma, itme, tekmeleme ve vurmak için bacak, ayak ve ayak parmak kaslarının ince kas dokusunun olması gerektiği düzeyde gelişmiş ve sinir ağları ile örülmesinin tamamlanmış olmasına ihtiyaç yoktur. İşte bu kolaylık, futbol oyununa yönelimi arttıran biyolojik bir neden olarak futbolu daha kullanışlı ve popüler kılan gerekçe olsa gerekir.
İşin bir sosyolojik, ekonomik ve kültürel boyutları ise elbette en az gelişim psikoloji kadar etkilidir. Ama işin başlangıcı ve futbola eğilimin biyolojisi sonraki süreçte, işin toplumsal, kültürel boyutları ile örtüşmesi ve etkileşimi ile yön ve hız kanmaktadır. Hele hele işin pazarlama boyutu ise daha başka serüvenler ve yönelimler doğurmaktadır.
Düşününüz, futbol oyunu için gereken alanın ilk başlangıçta naylon veya plastik bir toptan, bir duvardan ve boş bir alandan ibaret olması, çocuklar için müthiş bir avantajdır. Bununla birlikte kendini ifade etme, kendini gerçekleştirme açısından çocukların ihtiyaç duydukları motor davranışlar, küçük yaşlarda tamamen kaba kas veya büyük kas dediğimiz kas gruplarının aktive edilmesi ile gerçekleşir. Futbol oyunu tekmeleme, koşma, yuvarlanma, kalkma, vurma gibi büyük kasların daha çok aktive etme ihtiyacının diğer oyun sporlarına göre daha kolay karşılandığı bir oyundur. Yüzmeden sonra yapılabilirlik ve vücudun tamamını kullanabilir olma ihtiyacına en iyi yanıt veren bir oyun olma özelliğini ve kolaylığını içinde barındırır.
Dahası da var elbette. Ama bu kadarı dahi “insanlar neden futbola daha fazla ilgi duyar” sorusunun gelişimsel nedenselliklerini açıklamaya yetmektedir. Unutmayalım, insanlar sadece seyirlik düzeyi yüksek olduğu için değil, yapabilirlik düzeyi yüksek ve yapmış olabilirlik deneyimleri yüksek oyunları daha çok severler ve seyrederler. Çünkü aynı zamanda bir “hissediş” meselesidir de…
Futbol içgüdüsel anlamda insana en çok hitap eden ilk spor dallarından birisidir. Tıpkı yüzme gibi. Kapitalizmin endüstriyel futbolu neden ve nasıl yarattığının cevaplarından birisi de insanların bu spora ve oyuna talepkâr oluşlarının paraya tahvil edilmiş olmasıyla ilgilidir. Aynı kapitalizm tüm dünyada futbol kadar başka hangi sporu ve oyunu be denli endüstrileştirebilmiştir ki?
Tüm dünya insanları ve insanlık adına böylesine uygun, kullanışlı ve güzel olan bir oyunu ticarileştirmenin ve bir sömürü aracı yapmanın önüne geçmek için ne yapılabilir. İlk etapta futbolu piyasalaştırmaktan kurtarmak gerekir. Bunun için bu oyunun herkesin, her yerde oynayabileceği “toplumcu bir spor” haline getirmek gerekir. Okullar, semtler, sokaklar futbol oyununun kültürel ve geleneksel uygulama alanlarına dönüştürülmelidir. Kulüpçülüğü ve taraftarlığın yerini, yani müşteri olmanın yerini futbol oyun severliği ve futbol oyunu oynayabilen etkin bireyleri almalıdır. İnsanları “futbolcu olmak” değil, futbol oyunu oynamak gerçekliği ile buluşturduğumuzda, onları müşteri olmaktan kurtarmak da kolaylaşır. Dahası fanatik taraftarlığın ve kişiliksiz bir aidiyet ihtiyacının, hayata ilişkin doyumsuzluğun ve kendini ifade edememişliğin “toplumsal anomali” şeklinde dışavurumu olduğundan hareketle, insanların “futbol” ile olan sağlıksız ilgisini, zamanında “futbol oyunu” ile ilgiye ve ilişkiye dönüştürmeyi başardığımızda daha sağlıklı hale getirmek mümkün olabilecektir.
Kaynak: https://www.blogger.com/blogger.g?rinli=1&pli=1&blogID=4649299131961244532#editor/target=post;postID=4985734663634322387
Futbolda/Sporda Altyapı Eğitimi demek, futbola ilişkin nelerin, nasıl ve asıl olarak "ne zaman" öğretileceği ve öğrenileceği ile ilgili süreç demektir. "Futbol/Spor altyapı eğitim pedagojisi" demek; Çocukların gelişim sürecindeki "kritik dönemleri" ve durumları dikkate alarak öğretimi sürdürebilmek demektir. Not: Burada yer alan yazılardan isim ve kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. Aksi hırsızlığa girer. Alıntılar hukuken de kaynakça gösterilerek yapılır. (İsmail Topkaya)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
OYUN ALANLARININ YAPISI VE UYARAN İLİŞKİSİ
Oyun alanlarındaki, kazaya sebep olma olasılığı olan nesnelerin kaldırılmasına yönelik eğilim, diğer bir açıdan bakıldığında çocukların sab...
-
1 AÇIK BECERİ-KAPALI BECERİ KONUSU ve ÖNEMİ Açık beceride çevresel şartlar değişkendir. Yani futbol oyunu içinde bir pozisyonda yapılab...
-
(Aslında "reaksiyon süresi" ve "refleks süresi" ifadeleri daha doğru ve açıklaycıdır) Reaksiyon müdahale edilebilen, g...
-
Sol el kullanma yasağı veya sol eli kullanmama kültürü ve geleneği haliyle sol ayak kullanmama sonucunu doğurur. Çünkü sol el, sol ayak ile...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder