4 Ara 2012

Futbol Altyapı Eğitiminde Yaş Gruplarının Genel Görünümleri




Eskiden bir hayli tartışma konusu olan altyapı eğitimine başlama yaşı, günümüzde birkaç ayrıntı dışında netleşmiş gibi görünmektedir. Çoğu kişi altyapı eğitimine başlama yaşının 8 yaş olması gerektiği konusunda hemfikirdirler. Futbola ilişkin doğru ve iyi bir altyapı eğitimi koşulu ile en fazla gelişim sıçramalarının gösterileceği ve gözlenebileceği yaşların 10-12 yaşlar olduğu da söylenebilir. 13-15 yaş grubu ise futbol oyunun gereklerinin birçoğunun yerine getirilmesi ve temel teknik becerilerde ustalaşmanın ve gerçek dünyanın gerçek futboluna yakınlaşmanın dönemi olarak nitelendirilebilir.
8-9 yaş grubu, “temel hareketler becerileri dönemi” olarak adlandırılan yer değiştirme, dengeleme ve nesne kontrolü gerektiren hareketlerini beceri düzeyinde yerine getirilmesi gerektiği dönemdir. Temel hareket becerileri farklı biçimlerde vücudun kullanılmasını ve kontrolünü gerektiren özelleşmiş hareket becerilerine dönüştürürler. Temel hareket becerileri dediğimiz yürüme, koşma, atlama, sıçrama, denge, atma, tutma, vurma gibi hareketler mesafe, hız, ritm ve estetik gibi diğer unsurların da işe karıştırıldığı bir görünüm almaya başlar. Çocuklar bu dönemde spor branşlarına hazırlayıcı oyunlar oynarlar ve bazı spor branşlarını çağrıştıran hareketleri spor branşlarını amaçlamadan yaparlar. Bu dönem genel olarak çocukların ilgi ve yetileri doğrultusunda kanalize edilmeye hazır olma durumuna gelmeye başladıkları dönemdir. Ancak bu kanalize etme asla kesinkes bir spor branşına yönlendirme şeklinde algılanmamalıdır. Bu dönem çocuklarının hareketlilikleri, koordinatif özellikleri onların bir sonraki yaş gruplarında herhangi bir spor branşına yönelik başarılı olabileceklerinin habercisi gibidir.  

Futbol altyapı eğitiminin 8 yaşlarında başlaması demek, çocuk için kesinkes değişmez bir karar vermişlik anlamına gelmemelidir. Çünkü bu yaş futbol eksenli eğitim, öznel bir futbol eğitimi değil, futbol kokan genel hareket becerileri eğitimidir.

Futbol altyapı eğitiminde, futbola devam edilip edilmeyeceği kararının çocuğun kendisi tarafından kendi özelliklerinin farkına varılarak verildiği bir dönem olan 10-11 yaş grubu, başka bir spor branşına yönelebileceği gibi, futbola özgü oyunu taktik uygulamadan hoşlanmaksızın ve algılamaksızın sadece oyun oynamak amacıyla oynar.… Ama bu arada bir çok temel hareket becerilerini futbol oyununa transfer ederler. Tek handikapları ağır toplar, büyük toplar, kaç numara olursa olsun gerçek futbol topları, büyük sahalar, taktik adı altında yüklenen görevler ve elbette “sen şu bölgede oynayacaksın” şeklindeki görevlendirmelerdir. Bu dönemin güzel ve verimli geçirilmesi için bu handikaplardan uzak, daha önce kazanılmış bulundukları hareket becerilerini genel futbol oyununa aktarabilecekleri eğlenceli, özellikle de az kurallı futbol oyunlarıdır.         

12 yaş ise özel bir yaştır. Birçok açıdan 10-11 yaş özelliklerinin sürdürüldüğü, birçok açıdan da 13 yaş gelişim özelliklerinin sergilenebileceği bir geçiş yaşıdır. “Futbolcu olma” kararlılığı, futbol oyunu oynarken kendisinin de fark ederek büyük keyif aldığı “bazı futbol temel teknik becerilerini”  gerçekleştiriyor olmasını algılamaya bağlıdır.   

13-15 yaş grupları ise tamamen futbol teknik becerileri açısından zirveye yaklaşıldığı bir süreç olup, temel taktik davranış gereklerinin yerine getirilmeye çalışıldığı bir dönemdir. Teknik becerilerin durağandan değil dinamik formlarda kullanımının sağlanması gereken bir süreçtir.

16-17 yaşlar ise teknik becerilerin kondisyonel özellikler ile performansa dönük kullanıldığı, taktik açıdan ise, saha içi gereklerin ve bölgelere özgü davranışların yerine getirildiği bir süreçtir.  

Bkz: İsmail Topkaya "Gelişim Psikolojisi Işığında Futbolda Altyapı Eğitimi" Spor Kitabevi ve Yayınevi, Ankara, 2013.

2 yorum:

mehmet toprak dedi ki...

Muhteşem... Siz kimsiniz ve nerelerdesiniz allahaşkına...

Adsız dedi ki...

Süper... Harika bir bakış açısı ve işte budur...
Antepten Kazım Atiksoy

OYUN ALANLARININ YAPISI VE UYARAN İLİŞKİSİ

Oyun alanlarındaki, kazaya sebep olma olasılığı olan nesnelerin kaldırılmasına yönelik eğilim, diğer bir açıdan bakıldığında çocukların sab...