22 Kas 2020

KOLEKTİVİZM (=ORTAKLAŞACILIK) BAŞKA, RİNGELMANN ETKİSİ BAŞKA ŞEYLERDİR...

Kolektiflik Ringelman kuramına yol açacak sonuçlar üretebilir... Ama üretmemesi mümkündür.. Bu sayfayı izleyenler bilirler. Kolektif yapıyı, kolektif kültürü ve kolektif yaşam biçimini hep savuna geldik. Çünkü kolektif kültür, "biz" olabilmenin en büyük ön koşuludur. Ama kesinlikle fanatik düzeyde ve bilimsel olmayan bir düşünce ve görüşün savunucusu olamayız. Olmamalıyız... Fanatik düzeyde bir "ortaklaşacılığı" savunmak demek, onun yaratacağı sorunları görmemek veya görememek demektir. Bakınız, kolektivizm veya kolektif kültür, herkesin aynı işi, aynı düzeyde, aynı anda yapması demek değildir. Veya herkesin mutlaka aynı düzeyde, aynı sürede, aynı ritimde ve aynı üretkenlikte çalışması demek de değildir. Ortaklaşa olunacak olan şey, bir işin o işi yapacaklar tarafından sahiplenilmesi, yetileri, yetenekleri, üretkenlikleri, verimlilikleri düzeyinde "adil eşitlik" koşullarına göre yapılmasının benimsenmiş olunmasıdır. Bir futbol takımında veya altyapı kültürü oluşturulma sürecinde kolektiflik "takım" olmanın algısını oluşturma açısından önemlidir. Bir kişinin iyi oynamasının takımın başarılı olmasına yetmeyeceğinin bilinmesidir. Kolektif anlayış asla şu anlama da gelmemelidir. Bir takımda yer alan herkes tek tip özelliğe, tek tip ihtiyaca, tek tip oyuna, tek tip davranışa sahip olmalıdır. Elbette kolektivizm böyle bir şey değil. Kolektivizm herkesin rolünü gerektiği şekilde oynadığı, sorumluluklarını üstlendiği, her kişinin görevinin diğerinin görevini yapmasına veya yapmamasına neden olacağını bilinci, ahlakı ve duygusudur. Ringelmann teorisine gelince, Bir ekipte kişi sayısı arttıkça, kişi kendisinin görünmediğini düşünüp daha az çaba harcar ve bu yüzden verimlilik düşer. "Ringelmann Etkisi" olarak adlandırılan bu durum sizin de farkına vardığınız üzere herkesin aynı işi, aynı anda ve aynı şekilde yapmasına dayalı bir takım oyunu için geçerlidir. Örneğin ip çekme yarışı veya çamura batmış bir arabayı itme davranışlarında takımı oluşturan herkesin aynı gayreti göstermeme ihtimali oldukça yüksektir. Çünkü kimin ne kadar güç sarfettiğini, daha doğrusu kimin gücünü yeterince zorlayıp zorlamadığını anlamak hiç de kolay değildir. Özetle, ekip ve takım çalışmalarında, oyunlarında kolektivizm son derece önemlidir. Ringelmann teorisi ile karıştırılmamalıdır. Herkesin işini olabilecek en iyi şekilde yapmaya çalışması takımın başarılı olmasını sağlayacak temel unsurdur. Özellikle son 10-20 yılda futbolda bireysel başarı ve bireysel performans analizi ve fetişizmi çok daha fazla öne çıktı. Bunda endüstriyel futbol, transfer, para, şöhret ve popüler kültür gibi etkenlerin rolü büyük... Ama başarılı olan takımlara iyi baktığımızda her ne kadar iyi futbolculardan kurulu olsalar da, takım oyunu ve takım oyununa dayalı kolektif oyun düzenlerini, sistemlerini iyi uygulayan takımların önde olduğunu anlamak için çok bilgili olmaya gerek yok.. Yıldızlar maç kazandırır. Takımlar ise şampiyonluğu kazandırır. Takım oyunu herkesin bireysel özelliklerini de işe koştuğu ama bütünsel olarak birbirini tamamlayan oyunculardan ve bu oyuncuları verimli kılacak oyun düzenlerinin ve uygulamalarının sahaya aktarılmasıyla ilgilidir.

Hiç yorum yok:

OYUN ALANLARININ YAPISI VE UYARAN İLİŞKİSİ

Oyun alanlarındaki, kazaya sebep olma olasılığı olan nesnelerin kaldırılmasına yönelik eğilim, diğer bir açıdan bakıldığında çocukların sab...