4 Şub 2013

0 Yaşından 15 Yaşına Altyapı Eğitimi (1)


Bir insan anne karnında başlayan hareket etme yetisi ve yetinin hareket becerilerine dönüştürülebilmesi 15’li yaşlarda doruk noktaya ulaşır.
Yani bir kişi 15 yaşlarına kadar (artı eksi 1 yaş) genetik özelliklerinin de izin veriyor olması koşulu ile futbola ile ilgili bütün teknik becerileri mükemmeliyet ölçüsünde yapabilecek duruma gelir. 
Bu 15 yıllık sürede belli dönemler ve bu dönemlere ilişkin belli evreler vardır. İşte bu dönem ve evrelerde yaşanmış olması gereken deneyimler eğer yaşanmamış ise, içinde bulunulan yaşta bunları telafi etme olanağı olsa dahi ulaşılabilecek maksimum düzey asla olması gereken maksimum düzey olamayacaktır. Bir kişi 15 yaşlarından sonra kazanabileceği ve gerçekleştirebileceği beceriler ne olursa olsun asla kendisinin gelebilme potansiyeli olan en son düzeye gelebilmeyi asla başaramayacaktır.
Örneğin 3-7 yaş süreci dış uyaranlardan ve bu uyaranlara tepki vermekten mahrum olarak geçirilmiş, temel hareket becerilerini gerçekleştirebilme olanağı veren çocuk oyunları ve etkinliklerinden uzak sürdürülmüş ise bu durum 8-9 yaşa büyük ölçüde olumsuz yansıyacaktır. Bu olumsuz durumun 8-9 yaşlarda telafisi belli ölçülerde mümkün olsa dahi 8-9 yaşlarda gelinmesi gereken düzeye ulaşılmış olmasını engelleyecektir. Bu süreç 10-11 yaşlarda gerçekleşmesi gereken spora ilişkin başlangıç becerilerinin ve yüksek enerjili oyun oynama isteğinin ve hareketliliğinin yaşanamayacağı anlamına gelmektedir. Bu koşullarda çok yönlü genel hareket becerilerinin spor branşlarına yönelik hareket becerilerine transferleri gerçekleşmemesi anlamına gelmektedir. 12 yaşa gelindiğinde karşımıza “yeteneksiz” diye tanımlanan ya da “yetenekli ama” diye başlanan ama teşhisin bir türlü koyulamadığı çocuklar çıkacaktır.  Oysa çoğu zaman teşhis bellidir. Teşhis “temel ve özelleşmiş hareket becerilerine” ilişkin motorik formasyon yetersizliğidir.
Günümüzde 20’li yaşlara gelmiş olmasına rağmen birçok gencimizin çoğu temel hareketleri 9, 10, 11, 12 yaş düzeyi beceri seviyesinde gerçekleştirememektedirler. Bunun nedeni psikomotor gelişim açısından geçmişteki yaş dönemi ve evrelerinde kalınmış/takılmış olunmasındandır. İşte söz konusu 20’li yaşlardaki bu gençler ciddi bir “hareket gelişimi eğitimi programına” alınsalar dahi asla 15’li yaşların hareket beceri düzeyine ulaşamayacakları gibi kendi 15 yaşlarının potansiyel doruk noktalarına ulaşamayacaklardır.
Geçmiş hareket gelişim dönemlerini verimli geçirmemiş olduğunu var saydığımız bir gencin 15 yaşını geçmemiş olmasına karşın telafi programlarına katılsa dahi ulaşabileceği maksimum hareket becerisi düzeyi, geçmiş dönemleri verimli olarak geçirmiş olduğunu varsaydığımızda ulaşmış olacağı düzeye ulaşmayı asla sağlamayacaktır.
Örneğin, daha önceki hareket gelişim dönemlerini verimli geçirmiş 11- 12 yaşlarında çocuklar ile daha önceki hareket gelişim dönemlerini verimli geçirmemiş 11-12 yaşlarında iki grup çocuğu aynı koşullarda bir futbol eğitimi programına tabi tuttuğunuzda elde edilecek öğrenme düzeyi farkı ve bu öğrenme düzeyine ulaşma zamanı inanılmaz farklılıklar gösterecektir.
Futbol eğitimi açısından bu durumu şu şekilde de ifade etmek mümkündür;
3-7 yaş dönemi boyunca yaşının gerektirdiği temel hareketleri yeterince gerçekleştirme imkânı bulamadan geçirmiş olan bir çocuk, yani; çocuk oyunları oynamadan, okulöncesi hareket eğitimi etkinliklerine katılmadan, oyun parklarında, kum havuzlarında, dağda bayırda, suda, çamurda zaman geçirmeden, vücudunu kullanma ve kontrol etme çabaları göstermeden geçirmiş bir çocuk demektir. Böyle bir çocuğun 8 yaşına geldiğinde altyapı eğitimine alınıp geçmişe ilişkin hareket becerilerinin telafisi belli ölçüde mümkün olsa dahi, yaşının gerektirdiği düzeyin doruk noktalarına getirilmesi asla mümkün olamayacaktır.  Çünkü geçmiş yaş dönemlerine ilişkin psikomotor gelişim eksiklikleri yaşının gereği gerçekleştirilmesi gereken hareketleri oyunlara yönelik kullanımına izin vermeyecektir. Bu nedenle de 8-9 yaşındaki bir çocuğun genel hareketlilik ve bu hareketliliği amaca yönelik kullanma ihtiyacı içinde olması da mümkün olamayacaktır. Bu durumdaki bir çocuğun 10-11 yaşlarına geldiğinde basitleştirilmiş koşullarda dahi futbol oyunları oynaması asla olması gereken düzeyde olamayacaktır.
Bir çocuğun psikomotor gelişim ile ilgili (hareket gelişimi ile ilgili) önemli dönemleri ve bu dönemlerde çok ama çok önemli dönüm noktaları vardır. Bu altı çizilmesi gereken bir konudur. İşte bu dönemler ve dönüm noktaları (kritik dönemler)çok iyi değerlendirilir ise çocuklar potansiyellerinin doruk noktalarına ulaştırılabilirler. Sonraki süreçlerde ve özellikle performans dönemi dediğimiz 15 yaş sonrasındaki sürecin daha verimli olması buna bağlıdır.

Uterus içi 4 ay ile 4 ay-1 yaş
Çocukların refleks hareketler aracılığı ile yaşamını sürdürdüğü ve 4.aydan itibaren reflekslerin ortadan kalkmaya başladığı evredir. Refleks hareketlerin var olması gereği hayati bir durumdur. Ama 1 yaşına değin refleks hareketlerin yerini istemli hareketler bırakması gereği de o kadar önemli ve hayati bir durumdur. Geleceğin sporcuları adına burada yapılacak tek şey çocuğun sağlıklı olması gereğinden başka bir şey değildir. Bu bir yıl bebeğin ellerini, kollarını, bacaklarını ve olabildiğince vücudunu önce refleks hareketler, sonra da istemli ama güdüsel bir şekilde hareket ettirmeye çalışması ve bu imkanın ona sağlanması son derece önemlidir. Bu imkanı bulamayan çocuklar (hastalıklar ve patolojik bozukluklar nedeni ile) 1 yaşın sonlarına doğru ulaşmaları gereken ilk önemli dönüm noktalarından birisi olan “ilkel hareketler” dönemine geçiş yapamazlar ya da yaşdaşlarına göre daha geç kalırlar.

Hiç yorum yok:

OYUN ALANLARININ YAPISI VE UYARAN İLİŞKİSİ

Oyun alanlarındaki, kazaya sebep olma olasılığı olan nesnelerin kaldırılmasına yönelik eğilim, diğer bir açıdan bakıldığında çocukların sab...