24 Eyl 2019

TÜRKİYE FUTBOLU NEDEN GELİŞMİYOR?

BUNUN NEDENLERDEN BİRİSİ DE KİŞİ VE KİŞİSELLİĞİN KURUM VE KURUMSALLIĞIN ÖNÜNE GEÇMİŞ OLMASIDIR.

(AŞAĞIDA BU ANLAMDA BİR ÖRNEK OKUYACAKSINIZ)

Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyelerinin görev dağılımına bakarsanız, başkan ile birlikte 15 kişilik asil yönetim kurulu üyelerinin her birisinin belirlenmiş çalışma, sorumluluk ve yetki alanları, yani "görev dağılımı" söz konusudur.

Bunlardan birisi de bir yönetim kurulu üyesinin "yeni projeler sorumluluğu" ile görevlendirilmiş olmasıdır.

Buna ilaveten bir kurum olan federasyonun "gelişim" ile ilgili bir de birime veya alt kuruma sahip olduğunu görüyoruz.
Bu alt kurumun veya birimin adı bildiğiniz üzere Futbol Gelişim Direktörlüğü'dür (FGD).

Futbol Gelişim Direktörlüğü birimi kendi ifadeleri ile "ülke futbolunun geleceğini şekillendiren Antrenör Eğitimi, Elit Futbol Gelişimi ve Grassroots faaliyetlerini yürüten, Gelişim Milli Takımları (Bayan, Plaj ve Futsal Milli Takımları) bünyesinde bulunduran organizasyondur".

Kurumlarda devamlılık esastır. Yani kişiler gelirler, giderler ama işler devam eder. Kurumlar kişilere ve kişisel tavırlara ve kişisel inisiyatiflere bağlı olarak çalışmaz. Kurumsal tavır ve kurumsal ilkelere göre çalışırlar. Kişiler ise eğer çok verimli, çalışkan, donanımlı ise kurum çalışmasının da verimliliği artar.

Daha fazla uzatmadan, konuyla ilgili bulduğumuz ve bize ulaşan bir haberi paylaşarak "kurumsallık ve kurumsal ilkeler" konusunda ne durumda olduğumuzu gösteren bir olayı paylaşalım.

Bir futbol araştırmacısı ve alanın içinden bir arkadaşımız, bir önceki federasyon ve FGD döneminde eğitim ve geliştirme ile ilgili bir proje ile ilgili federasyona başvuruda bulunuyor. Başvuru ile ilgili sunum da yapılıyor.

Söz konusu proje şöyle özetlenebilir;
Türkiye'deki alt ligleri profesyonel Full HD kameralarla çekim yapıp, bu görüntüleri işleyerek (yaklaşık olarak 45 farklı kriteri, her sporcu için değerlendirerek her hafta arşivlemek) ilgili yerlere haftalık, aylık, sezonluk olarak raporlayarak en doğru gelişim gösteren oyuncuları milli takımlara kazandırmak.

Bu veriler (video ve istatistik raporları) sadece Milli takımlarda arşivlenecek ve TFF dilerse ilgili kulüplere paylaşabilecek.

Söz konusu proje beğeniliyor. Yani kabul görüyor ve ön çalışmalar başlıyor. Bu bağlamda İstanbul 1 bölge pilot bölge seçilerek 3 ay boyunca yaklaşık 25 kişilik gönüllü üniversite öğrencisi ile çekimler yapılıyor. Başka bir çalışma grubu da elde edilen verileri işleyerek haftalık ve aylık raporlar veriyor.
3 aylık veriler ve arşivler olumlu sonuçlar vermeye başlıyor. Ama daha önemlisi bu tür bir çalışmanın uzun vadede faydalı olacağı görülüyor.

TFF yönetim kurulunun bir toplantısında bu pilot çalışmanın tüm Türkiye'de uygulanmasına karar veriliyor ve bütçe ile ilgili onay da çıkıyor.

Ardından ulusal nitelikte bu çalışma için mevcut illerde gönüllü üniversite öğrencileri bulunarak kamera çekim eğitimleri veriliyor. Yeni sezonun başlamasına az bir zaman kala federasyon yönetimi ve Futbol Gelişim Direktörlüğü değişiyor.

Hemen FGD'nden randevu alınıyor. Proje en baştan anlatılıyor ve bütçeden de onaylandığı bildiriliyor. Projeyi yeni direktör tarafından da beğeniliyor ara verilmeden devam edilmesi isteniyor.

Sonuç olarak bir sezonda 7000'in üzerinde alt lig maçları kayıt altına alınarak hepsi işlenmeyi ve raporlanmayı beklerken bir süre sonra söz konusu bu çalışmanın bir önceki yönetim ve direktörlük sürecinde başlatılan bir çalışma olduğu anlaşılıyor. Ve projenin durdurulmasına karar veriliyor.

Ve bambaşka "yeni" bir projeye başlama kararı alınıyor. Şu an uygulanmakta olan "yeni projenin" içeriği ise şöyle;
Tüm illerdeki yüzlerce antrenör lisanslı hocalar, kendi illerindeki alt yapı maçlara giderek telefonlarıyla beğendikleri ve Milli takıma kazandırılmaya uygun gördükleri oyuncuların kısa kısa videolarını kaydederek, TFF'nun oluşturacağı WhatsApp hattına paylaşmaları isteniyor.

İki çalışma arsındaki nitelik farkını tartışmaya dahi açmaya gerek yok. Ama iki çalışmada aslında birbirini tamamlayan veya sağlamasını yapacak şekilde bir çalışma olarak düşünebilecek çalışmalardır.

Sonuç olarak Türkiye futbolu niye gelişmiyor sorusunun cevaplarından birisi de işte budur.

Kurumsallığın yerleşmediği, kurumsal ilkelerin uygulanmadığı ve dikkate alınmadığı, kişilerin tasarruflarının her ilkenin ve kuralın önüne geçtiği toplumlarda ve alanlarda gelişme söz konusu olamaz.

Hiç yorum yok:

OYUN ALANLARININ YAPISI VE UYARAN İLİŞKİSİ

Oyun alanlarındaki, kazaya sebep olma olasılığı olan nesnelerin kaldırılmasına yönelik eğilim, diğer bir açıdan bakıldığında çocukların sab...