4 Şub 2013

0 Yaşından 15 Yaşına Altyapı Eğitimi (4)


10-11(12) yaş
Voleybol Topu Benzeri Hafif ve 3 Numaralı Toplar ile Meşin Yuvarlağa Geçiş, ”Tek Kale Maçlar” ve “Ders Arası Maçlar” ve Top Sürmede ve Çalım Atmada Altın Dönem. Büyük Alanlardan, Büyük ve Ağır Toplardan ve de Kuvvete Dayalı Futboldan Kaçınılması Gereken Dönem
Futbol altyapı eğitiminde “gerçek futbola” giriş yapıldığı yaşlardır. Sihirli bir dönemdir. Bu dönemin sağlıklı geçirilmesi verimli geçirilmesi anlamına gelmelidir. Bu dönemin sağlıklı geçirilmesinden kasıt, futbol ile ilgili gerçekleştirilecek öğretim uygulamalarının çocuğun gelişim özelliklerini dikkate alınması hassasiyeti ile ilgilidir. Eğer bu yaşlardaki çocuklar gelişim düzeylerine uygun eğitim etkinliklerine tabi tutulurlarsa inanılmaz boyutlarda öğrenme çıktıları elde edilir.  
10-11(12) yaş grubu, antrenör bilgisizliğinin, deneyimsizliğinin ve de en önemlisi antrenör hırsının en fazla zarar vermeye başladığı dönemdir. Bir sonraki yaş grubu ile bu yaş grubu futbol altyapı eğitim uygulamalarının en mağdur olan yaş dönemini oluşturmaktadırlar.  
Çünkü bu yaşlarda futbola özgü daha belirgin bir eğitim başladığı için futbola ilişkin tüm becerilerin bir an önce kazandırılması eğilimi ve baskısı çocukları mağdur etmektedir. Buna ilaveten yarışmacı eğitim yaklaşımının getirdiği erken uzmanlaştırma eğilimi ve saha uygulamalarındaki yorucu çalışmalar, koordinatif açıdan belli bir düzeye gelmiş birçok çocuğu bedensel ve ruhsal olarak olumsuz etkilemektedir.
Bu yaş grubuna yönelik futbol altyapı eğitiminin sağlıklı ve doğru bir eğitim olabilmesi için dikkate alınması gereken ölçütler bellidir. Bunun için çocukların bu yaşlarda neleri, ne kadar ve nasıl gerçekleştirebilecekleri bilinmelidir.
Çocukların yaş düzeyine uygun bedensel gelişimlerinin (büyüme), psikomotor gelişimlerinin (hareket beceriler gelişimi) ve bilişsel gelişimlerinin (düşünme, algılama ve değerlendirme) farkında olunması gerekir. Bu ölçütlerin dikkate alındığı ve buna göre planlandığı varsayılan eğitim uygulamaları sağlıklı ve doğru eğitim uygulamalar olacaktır.
Çocuklar bu yaş grubunda birbirlerinden farklı gelişimler gösterirler. Spor branşına yönelim ve yönlendirmenin gerçekleştiği yaşlardır. Çocuklar bu yaşlarda kendi sınırlılıkları ve fiziksel kapasitelerine ilişkin bir şeylerin farkına varmaya başlarlar. Bu beraberinde çocuğun kendisi ile ilgili bir değer biçmeyi de getirir. Bu nedenledir ki, altyapı eğitimlerin yönelme isteğinin oluştuğu ve yoğunlaştığı yıllardır. Kendisi ile ilgili algının yanı sıra, sosyal çevrenin rolünü de unutmamak gerekir.
Bu yaş dönemi çocuklarının futbola ilişkin hareket becerilerinde farklılıkların ve gelişim sıçramalarının ortaya çıkması beklendik bir durumdur. “İşte bu futbolcu olur” söylemini gerektirecek birçok becerinin gerçekleştirilebildiği bir dönemdir.
Çocuklar bu yaşlarda neleri gerçekleştirebilirler?
Futbol oyunu ile ilgili birçok davranışı gerçekleştirebilirler. Bu davranışlar içinde top ile ve topsuz temel teknik becerileri çok formal olmayan bir şekilde ama amaca uygun ve oyunun akışını bozmayacak düzeyde gerçekleştirirler. Eskiden mahalle arası futbolu denilen maç yapma eğilimlerinin doruğa ulaştığı bu dönemde, çocuklar oyun içinde top ile ilgili deneyimlerini amaçlı olarak test etme imkânı bulurlar. Bazı çocukların bazı temel teknik hareketleri beceri düzeyinde gerçekleştirebildiği bir süreçtir.
Röveşata, vole, dış vuruş ve üst dış vuruşlar gibi daha üst düzeyde deneyim ve beceri gerektiren davranışlar dışında oyunu sürdürmeye sağlayacak temel teknik davranışlar giderek artan bir hızda ve çeşitlilikte kullanılabilir.
Bu yaş kritik ve özel bir yaş dönemidir. Çünkü bu yaş kanalize olmanın, kanalize olunacak olguya ilişkin birçok davranışı gerçekleştirebilme isteği ve hazzının doruğa ulaştığı yaşlardır. Bu yaşlarda çocuğun bedensel(büyüme ile ilgili) ve psikomotor (hareket yeterliliği) sınırlarını zorlamadan birçok yeni öğrenme durumları ile karşılaşması gereken yaşlardır.
Bu yaşlarda iki görünüm ortaya çıkar. Birincisi sığlık denilebilecek hareket çeşidi kısıtlılığı nedeni ile “becerememe” hissi ve ardından “vazgeçme”  görünümüdür. Bu yaşlarda birçok çocuk futbolu sonlandırır. Sonraki dönemlerde yaşları kaç olursa olsun büyüklerin oynadıkları futbol düzeyi genel olarak bu yaş düzeyinin futboludur. Bu yaşlardaki “vazgeçme” nedeni bir türlü mesafe alamama durumundan kaynaklanır. Bunun nedenleri arasında 8-9 yaş döneminin çok iyi geçirilmemiş olması, çocuğun yanlış yönlendirilmiş olması, eğitim ortamı ve eğitmen gibi birçok eğitim bileşenlerinden kaynaklanan olumsuzluklar sayılabilir. İkinci görünüm ise, beceri kalitesine ilişkin performans yetersizliği içinde boğulma durumu ile karşı karşıya kalmadır. Oysa çocuklar bu yaşlarda müthiş yaratıcıdırlar. Gerçekleştirebildiklerinden oluşan hareket çeşitliliği ve becerisi bu yaşlardaki çocukları olumsuz etkilemez. Ama bu hareket çeşitliliği ve hareketlerdeki beceri kalitesi antrenör odaklı bir beklenti ye dönüşürse bu “uzmanlaşma” beklentisi anlamına gelir ki, bu da çocukların “performans yetersizliği hissi”  içine girmelerine neden olacağından futbol gelecekleri adına bir risk teşkil edebilmektedir.
10-11(12)yaş çocukları için temel ve üst düzey taktik eğitim uygulamaları için erken bir dönemdir. Oyun alanı savunma ve hücum olarak iki taktik bölgeden ve dolayısı ile gol atma ve gol yememe algılarına dayanan bir taktik dışavurum ile gerçekleşir. Bu yaşlardaki çocuklar birilerinin istediği gibi değil, kendi istedikleri ve hareket ve hareket becerisi dağarcıklarının izin verdiği ölçüde oyun davranışları sergilerler. Oyun içinde hareket becerileri çeşidi sergilemek, futbol ile ilgili çeşitli temel teknik becerileri sergilemenin de habercidir. Dolayısı ile onların bu isteklerine cevap vermek gerekir. Bunun için “yeni öğrenme durumları” oluşturan etkinlik ve oyunlar ile gerçekleştirebilen temel teknik hareket becerilerini anlamlı bir bütünlük içinde kullanmalarını sağlayacak az kurallı oyunlar bu dönemin eğitim içeriği formasyonunu oluşturmalıdır.
Hafif ve normal ebadından küçük toplar ile tek kale maçlar, 3 numara futbol topu ile küçük saha oyunları (dar alanda pas amaçlı değil) ve mutlaka futbol tadını alabilecekleri serbest oyunlar ideal eğitim uygulamalardır.
10-11(12) yaş grubu çocuklarının futbolu anlamlı bir şekilde oynamaya başladıkları, oyunun gerekleri olan davranışları taktik davranışlar dışında giderek artan bir hız ve doğrulukta yapabilmeye başladıkları bir süreç olduğu belirtilmişti. Buradan hareketle bunun nedeninin çocuklarda artan psikomotor hareket gelişim düzeyi olduğunu bunun da artan sinir kas koordinasyonu gelişim ile ilgili olduğunu belirtmek gerekir. Buna gelişime paralel bu gelişim seyrinden yararlanmak adına çocuğu yeni öğrenme durumları ile karşılaştırmak ama asla zorlamamak bu dönemin eğitim anlayışı olmalıdır. Çocuğu futbola ilişkin gerçekleştiremeyeceği şeyler ile uğraştırmak yerine, uğraştığında gerçekleştirebileceği şeyler ile uğraştırmak onu daha da geliştirecektir. Temel teknik beceri gelişimine ilişkin doğru davranış beklentisi ile ilgili tekrarlardan kaçınılmalıdır.  Aşırı ve sıkıcı tekrar etkinlikleri bu yaş grubunun müthiş öğrenme zenginliği fırsatını kaçırmak demektir.
Sonuç olarak bu yaş grubunda bazı temel teknik becerilere ilişkin performans gerektiren zorlamalarından, teknik beceri mükemmeliyeti amaçlı tekrarlardan ve elbette saha ve oyun mevkilerine ilişkin görevlendirmelerden kaçınılmalıdır. Çocuklar bu dönemlerde futbola ilişkin olabildiğice hareket çeşidini performansa dayalı olmadan oyunlar aracılığı ile gerçekleştirerek kendilerini ifade etmelidirler.
10-11(12) yaş grubuna ilişkin unutulmaması gereken çıkış noktası şudur; Bu yaşlardaki çocukların bilişsel gelişim düzeyleri daha ziyade soyut değil somut algı ve değerlendirmeler düzeyindedir. O halde oynayacakları futbol da olasılıklar ve tahminlere ilişkin olamaz. Yani rakibin durumuna göre tasarlanmış bir futbol oyunu öğretimi anlamsız ve gereksizdir. Düşünsel yeterlilikleri ölçüsünde sadece hücuma dayalı bir futbol vizyonları vardır. Çünkü bu yaşlardaki futbol oyunu ileriye doğru oynanması gereken, yani direk karşı kaleye gidilmesi gereken bir oyun algısını gerektirir. Bunun için her türlü hareketi denerler. Bunu değiştirmek yerine bu algıdan yararlanmak gerekir. Özellikle top sürme, çalım atma ve kaleye gol atma amaçlı son dokunuş gibi daha çok bireysel davranışların yoğun olarak sergilenmesi doğaldır. Bu doğallığı bozmadan bu gelişim seyrinden yararlanmak adına bu tür eğitim uygulamaları üretmek ve kurgulama gerekir.
Sürat, hareketlilik, dayanıklılık gibi fiziksel özelliklerin özel olarak geliştirilmesine dayalı çalışmalardan kaçınılmalıdır. Uyaran-algı çalışmaları bu dönemde de çok önemlidir. Özellikle kinestetik algıya dayalı (top ile değişik koşullarda buluşulmasına dayalı) topla temas çalışmaları ilerideki futbolculuk kalitesi için çok gereklidir.


      

Hiç yorum yok:

OYUN ALANLARININ YAPISI VE UYARAN İLİŞKİSİ

Oyun alanlarındaki, kazaya sebep olma olasılığı olan nesnelerin kaldırılmasına yönelik eğilim, diğer bir açıdan bakıldığında çocukların sab...