Futbol altyapı eğitimi denilen olgu formal, olarak 7 yaşına değin psikomotor gelişim açısından sağlıklı geçirilmiş çocukların seçildiği bir sistematik içinde 8 ve 9 yaş döneminde başlar. Bu yaşlar 7 yaşına değin kazanılan hareket becerilerinin(koordinasyonunun) mükemmelleştirilmesini amaçlar.
Bu yaşlardan başlayarak 12 yaşlarına değin sürmesi
gereken bunun kadar önemli diğer bir yapılanma da, görsel, işitsel ve
özelliklede kinestetik uyaranların bolca
kullanılmasına dayanan top ile ilişkilerin mükemmelleştirilmesi amaçlayan
evredir. Kısaca çerçevesi çizilen bu yaş dönemleri gelecekteki “futbolcu
kalitesini” belirlemektedir.
Bu yaş dönemlerine yönelik temel gelişimi
özelliklerinin çok iyi kazandırılmadığı her türlü altyapı eğitimi, temelinden
emin olunmayan güzel bir ev inşa etmeye benzer.
13-15 yaş sürecinde ve sonrası süreçlerde top ile ilgili
davranışların oyun anında göze hoş gelecek biçimde gerçekleşmiyor oluşunun
temelinde 8-12 yaş dönemleri eğitimindeki “fundemental” eksikliği olarak
tanımlanan aslında hareket ve algı motor gelişim ile ilgili gelişim
sorunlarından kaynaklanmaktadır.
Futbolda altyapı eğitimindeki en büyük sorunumuz
özellikle 7/8,9 ve 10,12 yaş dönemlerindeki eğitim içeriği ve uygulamaları
sorunudur. Bu yaş dönemlerinin biricik eğitim hedefi algısal motor gelişime
dayalı koordinatif özelliklerin geliştirilmesi olmalıdır. Ama ülkemizde durum ne
yazık ki böyle değildir. Yoksa bu kadar altyapıdan ve bu kadar eğitimden ortaya
kalitesi yüksek oyuncuların çıkması gerekmez miydi?
13-15 yaş dönemlerindeki futbol sürecinde ise gereksiz
ve zamanından önce gerçekleştirilen kondisyonel yüklemeler ve çabuk performans
sevdası çocukların bitişine davetiye çıkarmaktadır.
Bendenizin iddiası şudur. 8-9 yaş dönemi top ile
ilgili olarak algısal motor gelişime dayalı koordinatif eğitime, 10-12 yaş
dönemi ise genel top ile ilişkiden futbola yönelik top ilişkisine dayalı koordinatif
yetilerin yeteneğe dönüştürüleceği eğitime tabi tutulduklarında, 13-15 yaş
arasındaki genç çocukların mükemmel derecede top tekniğine sahip bir futbol
becerisine sahip olacaklarıdır.
Bunu sağlamanın formülü aslında basittir;
a) 8,9 yaş dönemleri altyapı eğitiminin futbol branşını
direk ilgilendiren şekilde değil, nesne ile (değişik ebat ve hafiflikte toplar
ile) ilişkili tüm hareket becerilerinin,
·
Mekan algısı
·
Zaman algısı
·
Beden algısı
·
Yan algısı
·
Yön algısı
·
Görsel algı
·
İşitsel algı
Özelliklerinin geliştirilmesine yönelik olması
gerektiğidir.
b) 10-12 yaş dönemi ise sihirli bir yaş dönemi olup, bu
yaş dönemindeki eğitim uygulamaları içeriği yukarıdaki özelliklerin futbol
oyununa yansımasına ilişkin gelişime yönelik olmalıdır. Top ile ilişkilerin
futbolda temel teknik becerilere doğru yöneleceği bu yaş dönemi yukarıdaki
algıların futbola yönelik geliştirilmesine bağlıdır.
Algı, merkezi işlem ve motor davranış dediğimiz
futbola özgü algı motor yeti, aslında bir futbolcunun topun ve rakibin durumuna
göre top ile en uygun hareketi en kısa sürede seçip uygulayabilme yeterliliği
demektir. Geleceğe ilişkin “yıldız futbolcu” özelliği ve günümüz yıldız
futbolcularını yıldız yapan üstünlükleri bu yetiye dayanır.
Bu yetinin yeteneğe dönüşmesi ve beceriye ilişkin
kullanılabilir olması 8-9 ve 10-11
yaşlarda konu ile ilgili alınacak eğitime bağlıdır. İyi futbolcuyu belirleyen
asla kondisyonel özellikler değil koordinatif ve algı motor gelişim özellikleridir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder